Kayıtlar

Yoksa etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Vermeye Alışın, Yoksa

Vermeye Alışın, Yoksa   Evliyayı kiramdan Seyyid Abdülhakim-i Arvasi Kuddise Sirruh hazretleri, bir sohbetinde: “- Dünyada en zor şey, vermektir, Hâlbuki bizim dinimiz, vermek dinidir. Onun için vermeye alışın. Çünkü bir gün gelecek, en kıymetli şeyinizi, canınızı vereceksiniz!”. Buyurdu. Ve ilave etti: “- Vermeye alışmayan, son nefeste canını da zor verir.” Sordular: “- Cömert insan canının kolay mı verir efendim?” “- Elbette. O, vermeye alıştığından canını da kolay verir. Ve hiç acı duymaz.” Ve ekledi: “- Hatta ruhu bedeninden çıkar da haberi bile olmaz.”

Nafile ibadet mi Yoksa Ana Babaya Hizmet mi? Daha Önemli?

  Nafile ibadet mi Yoksa Ana Babaya Hizmet mi? Daha Önemli?   Ebü’l-Hasan-ı Harkânî hazretleri şöyle anlatır: “- İki kardeş vardı. Her gece sırayla annelerinin hizmetiyle uğraşır, diğeri Allah’ü Teâlâ’ya ibadet ederdi!”. Bir akşam, Allah’ü Teâlâ’ya ibadet eden kardeş, yaptığı ibadet, duyduğu hazdan dolayı çok memnun oldu. Bu sebepten ertesi gün kardeşine: “- Bu gece de anneme sen hizmet et, ben ibadet edeyim.” dedi. Kardeşi kabûl etti. İbâdet ederken secdede uyuya kaldı ve o anda bir rüya gördü. Rüyasında bir ses ona: “- Kardeşini affettik, seni de onun hatırı için bağışladık.” Deyince: Genç: “- Ben, Allah’ü Teâlâ’ya ibadet ediyorum. Kardeşim ise anneme hizmet ediyor. Fakat beni, onun yaptığı amel yüzünden bağışlıyorsunuz!” dedi. Ses ona: “- Evet, senin yaptığın ibadetlere bizim hiç ihtiyacımız yok. Fakat kardeşinin annene yaptığı hizmetlere, annenin ihtiyacı vardı.” dedi.

İnsan Kendi Kaderini Kendi mi Belirler, Yoksa Allah Tarafından mı Belirlenir?

İnsan Kendi Kaderini Kendi mi Belirler, Yoksa Allah Tarafından mı Belirlenir? Soru Detayı - Her şey Allah'ın dilemesiyle olur, bizim de içimiz bu inançla rahatlar. Tabi ki biz istekte bulunacağız, veren de Allah'tır şüphesiz. Merak ediyorum örneğin: eşimizi Allah bize seçmiştir değil mi, yani onca insan arasında bir insanı severiz? İşimiz; bir meslek için okursun, ama başka bir şey de çalışırsın vb. - Evlilik ve iş seçimi konusunda, kaderin irademiz üzerindeki etkisi nedir? Başımıza gelenler (musibetler) kader midir? - Kader ve ilahi takdiri açıklar mısınız? Cevap Değerli kardeşimiz, 1. Kader konusunda aklınıza takılan her şeyi sorabilirsiniz. Bu durum inkâr ettiğiniz anlamına gelmez. Nitekim Kur'an'dan öğrendiğimize göre Hz. İbrahim aleyhisselam ölülerin nasıl diriltileceğini sormuş, sonra da "Allah'ım inanmadığımdan değil, kalbim tatmin olsun diye soruyorum." demiştir. Bu nedenle bizler de aklımıza takılan sorularımızı sorabiliriz. Bi

Eğitim mi Önemli, Yoksa Cibilliyet mi?

Eğitim mi Önemli, Yoksa Cibilliyet mi? Vakti zamanında bir ülkede yaşlı ve bilge bir padişah, bir de çok akıllı bir veziri yaşar. Padişah vezirine bir gün bir soru sorar: - “Vezirim cibilliyet mi, eğitim mi daha önemlidir?” Vezir hiç duraksamadan cevap verir: -“Cibilliyet, padişahım.” der. Bu sözün gerçeğini ortaya çıkarmak amacıyla padişah memleketin her bir yerine tellallar gönderir. Tellallar ülkenin her tarafını dolaşırken: -“Duyduk duymadık demeyin. Padişahımızın davetidir. Yapılacak bir yarışmada ülkenin en iyi hayvan eğiticiliğini kazanana bin altın verilecektir…” diye avaz avaz duyuru yaparlar. Derken kısa zaman içinde ülkenin en iyi hayvan eğiticisi seçilir ve padişahın huzuruna çıkarılır. Padişah hayvan eğitmenine sorar: -“Bir kediye çok kıymetli bir eşyayı istediğin kimseye göndermeyi ne kadar zamanda öğretebilirsin?” Der. Hayvan eğiticisi: -“Üç-beş ayda öğretirim padişahım.” der. Padişah adamı kabul eder ve adamın istediği sür

İlim mi yoksa amel mi üstündür?

İlim mi yoksa amel mi üstündür? Beş sebep ile ilim üstündür, İlim uyulandır, amel ona tâbi olunandır, İlim lâzımdır amel lüzum kılınandır, İlim yalnız fayda verir amel ilimsiz fayda vermez, İlim enbiya makamıdır. İlim mi üstündür akıl mı üstün? İlim üstündür zira ilim kadimdir yani başlangıcı yoktur, akıl sonradan olmadır. 

Yoksa Fidan Dikenlerin Arasında Yerimiz Yok mu?

Yoksa Fidan Dikenlerin Arasında Yerimiz Yok mu? Hayat bizimle başlamamıştır. Elbette bizimle de son bulmayacaktır. Nasıl bizden önce yaşayanlar olmuşsa bizden sonra da yaşayanlar olacaktır. Burada mühim olan, bizden öncekilerin bizlere devrettikleri hizmetleridir.  Biz devraldığımız hizmetleri olanca azim ve fedakarlığımızla sürdürüyor, bizden sonrakilere bunu daha kamil manada devretme azminde bulunuyor muyuz? İşte bütün mesele buradadır. Bizden öncekilerin hizmeti gibi hizmetler üretmek, onlar gibi hayırla yad edilecek hatıralar bırakarak gitmek... Tıpkı halife Harun Reşid'in konuştuğu ihtiyar zatın hizmet anlayışında olduğu gibi. İsterseniz bu tarihî olayı bir daha arz edeyim takdirlerinize de, bir daha hatırlayalım hizmet anlayışının nasıl olması lazım geldiğini. Efendim, Harun Reşid bir gün atına binip şöyle bir gezinti yaparak dinlenmek istediğinden Bağdat'ın dışına çıkar, yol kenarında yaşlı bir zatın hurma fidanı dikmekte olduğunu görür. Yaşlı bir adamın hâ

Eşini Kazanmayı Bil, Yoksa…

Eşini Kazanmayı Bil, Yoksa… Şimdilerde iki genç insan birbirlerini sevip evleniyorlar. Bir zaman sonra çocukları da oluyor, ne güzel. Fakat iki taraftan da kaynaklanan bazı nedenlerden dolayı, bir zaman sonra birbirlerinde aradıklarını bulamamaya başlıyor; haramı güzel ve lezzetli gösteren şeytanın oyununa geliyorlar. Birbirlerine söyledikleri güzel aşk sözcükleri, yerini hakaretlere bırakınca maalesef herkes bu duygularını, başka yerlerde başka kişilerle gidermenin peşine düşüyor. Birliktelikleri işkenceye dönüşüyor, birbirini seven iki insanın. Öyle bir raddeye geliyorlar ki bir zaman devam eden zoraki birliktelikten sonra, evlilik hayatları hüsranla sonuçlanıyor… Toplum olarak, ne oldu böyle bize? Böyle değildik biz! Bir kadın, kendi erkeğinden başka erkeği bilmezken, aileler çok daha mutlu ve uzun ilişkiler sürdürebiliyordu. Şimdilerde ise şeytan, insanlara haramı cazip gösterip mutluluğu ve tatmini dışarıda aramaları konusunda telkin veriyor. Bir erkek, hanımından esirg