Kayıtlar

Vesellem etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’in Bazı Sünnetleri

Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’in Bazı Sünnetleri   01-   Dualarının daha şumüllü olanını severdi, diğerlerini terk ederdi. (Taberani) 02-   Tabaklanmış koyun postunda namaz kılmaktan hoşlanırdı. (İbn-i Said) 03-   Bahçelerde namaz kılmaktan hoşlanırdı. (Tirmizi) 04-   Duasına;  “Sûbhane Rabbiyel aliyyül a’lel vehhab!”  ile başlardı. 05-   Açlıktan beline taş bağlardı. (İbn-i Said) 06-   Yeşilliğe akan suya bakmaktan hoşlanırdı. (Ebu Nuaym) 07-   Ağzı kapanan kaptan hoşlanırdı. 08-   Hediyeyi kabul ederdi. Ona karşılık olarak bir şey verirdi. Sadakayı kabul etmezdi. (Taberani) 09-   Kıraatini ayetlerin başında dura dura icra ederdi.  “Elhamdülillahi Rabbil Âlemin!”  der, sonra durur  “Errahmanirrahim!”  der ve yine dururdu. 10-   Cuma günü namaza gitmeden önce bıyıklarını kırpardı, tırnaklarını keserdi. Namazda esnemekten hoşlanmazdı. 11-   Dağlamak, yani bir nevi tedavi şeklinden ve sıcak yemekten hoşlanmazdı ve şöyle buyururdu:  “Soğuk yiyin çünkü be

Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem'in Aile İçindeki Örnek Davranışları

Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem'in Aile İçindeki Örnek Davranışları İslâm dini, aileyi daha yaratılışın başlangıcıyla birlikte ortaya çıkan, bir erkekle (Hz. Âdem) bir kadının (Hz. Havva) yaratıldığı andan itibaren gerçekleşen, insanlığın en eski ve en köklü kurumu olarak göstermiş; bütün insanlığın bu kurum sayesinde gelişip çoğaldığını bildirmiştir. (1) Modern antropolojik araştırmalar da Kur'an-ı Kerim'in verdiği bu bilgiyi desteklemektedir. Bu birliğe bütün insanlık tarihinde rastlanmakta olup, hatta bugün bile, modern toplumların temelini oluşturmaktadır. (2)  Evlenme ve aile hayatı; eşlerin hem düzenli ve meşru tarzda cinsel ihtiyaçlarını karşılamasına, böylece neslin devam ettirilmesine, hem de birbirlerine maddî ve manevî destek olarak hayat arkadaşlığı kurmasına vesile olduğundan çok yönlü yarar ve hikmetler taşır. Şu ayette de bu farklı yönlere işaret vardır: ''Size onlar sayesinde veya onlarla, huzur ve sükûnete ermeniz için kendi cinsinizd

Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem 40 Hadis-i Şerifi

Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem 40 Hadis-i Şerifi “Kim kırk hadis ezberlerse, Allah onu fakihler ve âlimler topluluğuyla diriltir” 1.Dünyaya fazla bağlanma ki Allah seni sevsin; insanların elindekilere göz dikme ki insanlar seni sevsin. İbn Mace, Zühd 1 – Hadis No:4102 2.Cehennem nefse hoş gelen şeylerle kuşatılıp örtülmüştür. Cennet ise zorluklar ve nefsin istemediği şeylerle çepeçevre sarılmıştır. Buhari, Rikak 28 – Hadis No:6122 3.Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular ki: “Âdemoğlu için iki vadi dolusu mal olsaydı, mutlaka bir üçüncüyü isterdi. Âdemoğlunun iç boşluğunu ancak toprak doldurur. Allah tevbe edenleri affeder.” Buhari, Rikak – 10 Hadis No:6072 4.Bir sürüye salınan iki aç kurdun sürüye verdiği zarar, kişinin mal ve şeref hırsıyla dine verdiği zarardan daha fazla değildir. Tirmizi, Zühd 43 – Hadis No:2376 5.Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, o da onlardandır. Ebu Davud, Libas 5 – Hadis No:4031 6.Kardeşini bir günahından dolayı ayıplayan

Nebi Sallallaü Aleyhi Vesellem’İn Bir Sahabiye Duasının Bereketi

Nebi Sallallaü Aleyhi Vesellem’İn Bir Sahabiye Duasının Bereketi Bir keresinde Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem’e şu şiiri okudum: “Cömertliğimiz ve zenginliğimiz göklere ulaştı. Buna rağmen biz bundan daha fazlasını istiyoruz”. Bundan çok hoşlanan Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem, “Ey Ebâ Leylâ! Daha başka ne istiyorsun?” diye sordular. “Cenneti istiyorum” dedim. Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem de, “Allah (c.c.)’nun izniyle bu da olacaktır” buyurdular. (Buhari) Bunun üzerine ben şiire devamla şu beyti okudum: “Ortalığın selâmetini koruyamayan halimlikte (yumuşak huylulukta); işler karıştığında düzeltecek tevâzu yoksa cehâlette de hayır yoktur”. Bunları işiten Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem, “Çok güzel söyledin. Allah Teâlâ ağzını bozmasın ve onu korusun!” diye dua ettiler. (Buhari) Ya’lâ Radiyallahü Anh şöyle diyor: “Ben onu (Nâbiga’yı) gördüm; yüz küsur yaşında olmasına rağmen bir tek dişi dahi düşmemişti.” Abdullah b. Cirad Radiyallahü Anh i

İslâm düşmanı Ebu Cehil’in Oğlu

İslâm düşmanı Ebu Cehil’in Oğlu Rasul– i Ekrem Sallalahü Aleyhi Vesellem’in Mekke’yi fethettiği gün, İslâm düşmanı Ebu Cehil’in idam fermanı verilmiş oğlu İkrime, ölüm korkusuyla kaçıp Yemen tarafına gitmişti. Onun eşi Ümmi Hakîm ise Müslüman olmuş ve İkrime’nin bağışlanmasını Rasulullah’tan istirham etmişti. Allah Rasulü Sallalahü Aleyhi Vesellem, İkrime için güvenlik garantisi verince, hanımı Ümmi Hâkim onu aramaya çıktı. Tihâme sahillerinde deniz yolculuğu sırası Müslüman bir kaptanla görüşmekte olan İkrime’yi buldu. Kaptan ona diyor ki: – Lâ ilâhe illallah Muhammeden Rasulullah de, canını kurtarıver! İkrime şu karşılığı veriyordu: – Ben de zaten bunun için kaçıyorum… O sırada İkrime’nin karısı ortaya çıkarak şu haberi verdi: – Ben insanların en iyisi ve en hayırlısının yanından geliyorum. Onunla konuştum, o sana eman verdi, seni güvenceye aldı. Gel gidelim, kendine kıyma! Beraber yola çıktılar. Bir konaklama yerinde İkrime, eşiyle birlikte olmak istedi. Kadın onu

63 Hadis'i Şerif Ve Anlamları

63 Hadis'i Şerif Ve Anlamları ١) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "لاَ يُؤْمِنُ اَحَدُ كُمْ حَتَّي اَكُونَ اَحَبَّ اِلَيْهِ مِنْ وَالِدِهِ ووَلَدِهِ وَالنّاسِ اَجْمَعِينَ." - Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdu: "Sizden biriniz, ben kendisine babasından, çocuğundan ve tüm insanlardan daha sevimli olmadıkça (tam) iman etmiş olamaz. ٢) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "اَلْمُسْلِمُ مَنْ سَلِمَ الْمُسْلِمُونَ مِنْ لِسَانِهِ ويَدِهِ والمُهَاجِرُ مَنْ هَجَرَ مَا نَهَي الله ُعَنْهُ" - Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: "Müslüman, Müslümanların elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir. Muhacir'de Allah'ın yasakladığı şeyleri bırakan kimsedir." ٣) – قَالَ النَّبِيُّ (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "اِنَّ مِنْ اَشْرَاطِ السَّاعَةِ أَنْ يُرْفَعَ الْعِلْمُ ويَثْبُتَ الْجَهْلُ ويُشْرَبَ الْخَمْرُ وَيَظْهَرَ الزِّنَا" - Hz. Peygamber Sallallahü A