63 Hadis'i Şerif Ve Anlamları

63 Hadis'i Şerif Ve Anlamları

١) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "لاَ يُؤْمِنُ اَحَدُ كُمْ حَتَّي اَكُونَ اَحَبَّ اِلَيْهِ مِنْ وَالِدِهِ ووَلَدِهِ وَالنّاسِ اَجْمَعِينَ."
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdu: "Sizden biriniz, ben kendisine babasından, çocuğundan ve tüm insanlardan daha sevimli olmadıkça (tam) iman etmiş olamaz.
٢) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "اَلْمُسْلِمُ مَنْ سَلِمَ الْمُسْلِمُونَ مِنْ لِسَانِهِ ويَدِهِ والمُهَاجِرُ مَنْ هَجَرَ مَا نَهَي الله ُعَنْهُ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: "Müslüman, Müslümanların elinden ve dilinden güvende olduğu kimsedir. Muhacir'de Allah'ın yasakladığı şeyleri bırakan kimsedir."
٣) – قَالَ النَّبِيُّ (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "اِنَّ مِنْ اَشْرَاطِ السَّاعَةِ أَنْ يُرْفَعَ الْعِلْمُ ويَثْبُتَ الْجَهْلُ ويُشْرَبَ الْخَمْرُ وَيَظْهَرَ الزِّنَا"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: "İlmin kaldırılıp cehaletin kökleşmesi, zinanın ortaya çıkması, şarabın içilmesi kıyametin belirtilerindendir."
٤) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "اِجْعَلُوا فِي بُيُوتِكُمْ مِنْ صَلاَتِكُمْ وَلاَ تَتَّخِذُ وهَا قُبورًا"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Namazınızın bir kısmını evlerinizde kılınız. Oraları kabirlere çevirmeyiniz." buyurmuştur.
٥) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "الَّذِي تفُوتهُ صَلاَةُ الْعَصْرِ كَاَنَّمَا وُتِرَ أَهْلُهُ ومَالُهُ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "İkindi namazını kaçıran kimse, sanki ailesi ve malı gasb edilip kaybedilen kimse gibidir." buyurmuştur.
٦) – قَالَ رَسول الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "مَنْ نَسِيَ صَلاةً فَلْيُصَلِّ إِذَا ذَكَرَها لاَ كَفَّارَةَ لَهَا إِلاَّ ذَلِكَ (وَأَقِمِ الصَّلاةَ لِذِكْرِي)"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur: "Kim bir namazı kılmayı unutursa hatırladığında kılsın. Unutulan bu namazın bundan başka yapılacak kefareti yoktur. (Beni hatırlamak için namaz kıl." Taha ١٤")
٧) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "مَنْ حَجَّ لِلَّهِ فَلَمْ يَرْفُثْ وَلَمْ يَفْسُقْ رَجَعَ كَيَوْمِ وَلَدَتهُ أُمُّهُ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Kim Allah için hacceder ve bu arada kötü söz söylemez, günah işlemez ise hac'dan annesinden doğduğu günkü gibi (günahsız olarak) döner" buyurmuştur.
٨) – قَالَ رَسول الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "إذَا دَخَلَ شَهْرُ رَمَضانَ فُتِحَتْ أَبْوَابُ السَّمَاءِ وغُلِّقَتْ أَبْوَابُ جَهَنَّمَ وسُلْسِلَتِ الشَّياطِين"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Ramazan ayı girdiğinde semanın kapıları açılır, cehennemin kapıları kilitlenir, şeytanlarda zincire vurulur." buyurmuştur.
٩) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "يَأْتِي عَلَي النَّاسِ زَمَانٌ لاَ يُبَالِي الْمَرْأُ مَا أَخَذَ مِنْهُ أَمِنَ الْحَلاَلِ اَمْ مِنَ الْحَرَام"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "İnsanlara öyle bir zaman gelir ki, bu zamanda bir kişi ele geçirdiğinin helalinden midir, yoksa haramdan mıdır? Olduğuna hiç aldırmaz." buyurmuştur.
١٠) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "إِذَا قَاتَلَ أَحَدُكُمْ فَلْيَجْتَنِبِ الْوَجْهَ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Sizden biriniz dövüştüğünde yüze vurmaktan sakınsın." buyurmuştur.
١١) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "إِنَّ مِنْ خِيَارِكُمْ اَحْسَنَكُمْ اَخْلاَقًا"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Şüphesiz sizin en iyiniz ahlâk bakımından en iyi olanınızdır." buyurmuştur.
١٢) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "إِنَّ اللهَ لاَ يَنْظُرُ اِلَي اَجْسَامِكُمْ وَلاَ اِلَي صُوَرِكُمْ وَلَكِنْ يَنْظُرُ اِلَي قُلُوبِكُمْ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Allah sizin bedenlerinize ve yüzlerinize değil kalplerinize bakar." buyurmuştur.
١٣) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "إِنَّ اللهَ يَقْبَلُ توْبَةَ الْعَبْدِ مَا لَمْ يُغَرْغِرْ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Bir kul can çekişmeye başlamadıkça Allah onun tevbesini kabul eder." buyurmuştur.
١٤) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "مَنْ يُرِدِ اللهُ بِهِ خَيْرًا يُصِبْ مِنْهُ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Allah hayrını dilediği kimseyi günahlarını bağışlamak ve derecesini yükseltmek için sıkıntıya sokar." buyurmuştur.
١٥) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): اَلْجَنَّةُ اَقْرَبُ اِلَي اَحَدِكُمْ مِنْ شِرَاكِ نُعْلِهِ والنَّارُ مِثْلُ ذَلِكَ.
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Cennet size ayakkabınızın bağından daha yakındır. Cehennem de öyledir." buyurmuştur.
١٦) – قالَ رَسُول الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "اَللَّهُمَّ اِنِّي أَسْئَلُكَ الْهُدَي والتُّقَي وَالْعَفَافَ وَالْغِنَي"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Allah'ım senden hidayet, takva, iffet ve gönül zenginliği isterim." buyurmuştur.
١٧) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "إِتَّقُوا النَّارَ وَلَوْ بِشِقِّ تَمْرَةٍ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Yarım hurma ile olsa da ateşten korunun." buyurmuştur.
١٨) – قالَ رَسُول الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "مِنْ حُسْنِ إِسْلاَمِ الْمَرْءِ ترْكُهُ مَالاَ يَعْنِيهِ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Kişinin Müslümanlığının güzelliği, kendini ilgilendirmeyen şeyleri terk etmesi iledir." buyurmuştur.
١٩) – قالَ رَسُول الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "كُلُّ مُسْكِرٍ
حَرَامٌ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Sarhoşluk veren tüm şeyler haramdır." buyurmuştur.
٢٠) – قالَ رَسُول الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "خَيْرُكُمْ مَنْ تَعَلَّمَ الْقُرْآنَ وعَلَّمَهُ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Sizin en hayırlınız Kur'an-ı öğrenen ve öğretendir." buyurmuştur.
٢١) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "مَنْ لاَ يَرْحَمُ لاَ يُرْحَمُ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Merhamet etmeyene merhamet edilmez." buyurmuştur.
٢٢) – قالَ رَسُول الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "مَنْ اَحْدَثَ فِي أَمْرِنَا هَذَا مَا لَيْسَ فِيهِ فَهُو رَدٌّ."
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Kim bizim şu dinimizde bulunmayan bir şeyi ortaya koyarsa, bu koyduğu şey kabul edilmez." buyurmuştur.
٢٣) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "مَلْعُونٌ مَنْ ضَارَّ مُؤْمِنًا أَوْ مَكَرَ بِهِ."
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Mü'mine zarar veren veya hile yapan mel'undur." buyurmuştur.
٢٤) – قالَ رَسُول الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "مَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ فَلْيَقُلْ خَيْرًا أَوْ لِيَصْمُتْ."
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Allah'a ve ahiret gününe inanan kimse ya hayır konuşsun ya da sussun." buyurmuştur.
٢٥) – قالَ رَسُول الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "نِعْمَتَانِ مَغْبُونٌ فِيهِمَا كَثِيرٌ مِنَ النَّاسِ الصِّحَّةُ وَالْفَرَاغُ."
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "İki nimet vardır ki, insanların çoğu onlar hususunda aldanmıştır. Sıhhat ve boş vakit." buyurmuştur.
٢٦) – قالَ رَسُول الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "مَنْ اَطَاعَنِي فَقَدْ أَطَاعَ اللَّهَ، وَمَنْ عَصَانِي فَقَدْ عَصَااللَّهَ."
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Kim bana itaat ederse, muhakkak ki Allah'a itaat etmiş olur. Kim bana isyan ederse, Allah'a isyan etmiş olur." buyurmuştur.
٢٧) – قالَ النَّبِيُّ (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "اللَّهُمَّ اغْفِرْ لِي ذَنْبِي ووَسِّعْ لِي فِي دَارِي وَبَارِكْ لِي فِي رِزْقِي."
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Allah'ım günahımı bağışla, evimi genişlet, rızkımı bereketlendirip çoğalt." diye dua etmiştir.
٢٨) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "مَنْ غَشَّـنَا فَلَيْسَ مِنَّا"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Aldatan bizden değildir." buyurmuştur.
٢٩) – قالَ رَسُول الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "جَاهِدُوا الْمُشْرِكِينَ بِأَمْوَالِكُمْ وأَنْفُسِكُمْ وأَلْسِنَتِكُمْ."
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Müşriklere karşı mallarınızla, canlarınızla ve dillerinizle cihat ediniz." buyurmuştur.
٣٠) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "لَيْسَ الشَّدِيدُ بِالصُّرْعَةِ إِنَّمَا الشَّديدُ الَّذِي يَمْلِكُ نفْسَهُ عِنْدَ الْغَضَبِ."
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Çok güçlü olan kimse insanlarla çok güreşip, onları yenen değildir. Asıl güçlü olan; hiddetlendiği zaman hiddetini yenendir." buyurmuştur.
٣١) – قالَ رَسُول الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "أَوْلَي النَّاسِ بِي يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَكْثَرُهُمْ عَلَيَّ صَلاَةٌ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Kıyamet günü bana inananların en yakını, bana en çok salâvat okuyandır." buyurmuştur.
٣٢) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "إِنَّ خَيْرَكُمْ اَحْسَنُكُمْ قَضَاءً"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Sizin en hayırlınız borcunu en güzel şekilde ödeyendir." buyurmuştur.
٣٣) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): " اَلدُّنيَا سِجْنُ المُؤمِنِ وَجَنَّةُ الكَافِرِ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Dünya mü'mine hapishane, kâfire cennettir." buyurmuştur.
٣٤) – قَلَ رَسُول الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "بَيْنَ الرَّجُلِ وبَيْنَ الشِّرْكِ ترْكُ الصَّلاةِ."
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Kişi ile şirk arasında (fark) namazın terki gibidir." buyurmuştur.
٣٥) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "اَللَّهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنَ الشِّقَاقِ، والنِّفَاقِ وَسُوءِ الْاَخْلاَقِ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Allah'ım şikak (haktan ayrılıp, bölünmek) tan, nifaktan ve kötü ahlaktan sana sığınırım." buyurmuştur.
٣٦) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "كَلِمَتَانِ حَبِيبَتانِ اِلَي الرَّحْمَنِ، خَفِيفَتَانِ عَلَي اللِّسَانِ ثَقِيلَتَانِ فِي المِيزَانِ، سُبْحَانَ اللَّهِ وبِحَمْدِهِ، سُبْحانَ اللَّهِ العَظِيمِ."
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Sübhanallahi vebihamdihi, sübhanallahil azim: Rahmana sevimli, dile kolay, mizanda ağır gelen iki kelimedir." buyurmuştur.
٣٧) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "لاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ قَتَّاتٌ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Koğuculuk yapan cennete giremez." buyurmuştur.
٣٨) – قَلَ رَسُول الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "لاَ يَرْمِي رَجُلٌ رَجُلاً بِالْفُسُوقِ وَلاَ يَرْمِيهِ بِالْكُفْرِ اِلاَّ اَرْتَدَّتْ عَلَيْهِ، اِنْ لَمْ يَكُنْ صَاحِبُهُ كَذَلِكَ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Bir kimse, birisine fasık veya kâfir ithamında bulunurda, bu kimse böyle değilse ithamı kendisine döner." buyurmuştur.
٣٩) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "إِنَّكُمْ سَتَحْرِصُونَ عَلَي الْاِمَارَةِ وَسَتَكُونُ ندَامَة يَوْم الْقِيَامَةِ فَنِعْمَ الْمُرْضِعَةُ وبِئْسَتِ الْفَاطِمَة ُ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Sizler idareciliğe düşkün olacaksınız, ama bu kıyamet günü pişmanlık olacaktır. Süt emziren (bu halde iken) ne güzeldir. Sütten kesen de (bu halde iken) ne kötüdür." buyurmuştur.
 (Açıklama: Süt emziren süt kesen mecazi bir ifadedir. Bundan maksat iradeciliğin başlangıcı güzel ve hoş görünebilir, ancak bundan ayrılıp sütten kesilme gibi kötü ve hoş değildir.)
٤٠) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "حُجِبَتِ النَّارُ بِالشَّهَوَاتِ وحُجِبَتِ الْجَنَّةُ بِالْمَكَارِهِ."
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Cehennem nefse hoş gelen şeylerle perdelenmiştir. Cennet ise nefse hoş gelmeyen şeylerle perdelenmiştir." buyurmuştur.
٤١) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "سِبَابُ الْمُسْلِمِ فُسُوقٌ وقِتَالُهُ كُفْرٌ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Müslümana sövüp kötü sözler söylemek fasıklıktır. Onunla savaşmak ise küfürdür." buyurmuştur.
٤٢) - قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "لاَ يَزْنِي الزَّانِي حِينَ يَزْنِي وهُو مُؤْمِنٌ وَلاَ يَشرَبُ الْخَمْرَ حِينَ يَشْرَبُهَا وَهُو مُؤْمِنٌ وَلاَ يَسْرِقُ السَّارِقُ حِينَ يَسْرِقُ وَهُو مُؤْمِنٌ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Zina eden bir kimse, mü'min olduğu halde edemez. Bir kimse mü'min olduğu halde içki içemez, hırsızlık yapan, mü'min olduğu halde hırsızlık yapamaz." buyurmuştur.
٤٣) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "لاَ تسُبُّوا اَصْحَابِي فَلَوأَنَّ أَحَدَكُمْ أَنْفَقَ مِثْلَ أُحُدٍ ذَهَبًا مَا بَلَغَ مُدَّ اَحَدِ هِمْ وَلاَ. نَصِيفَهُ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Ashabıma sövmeyiniz, kötü söz söylemeyiniz, dil uzatmayınız. Eğer biriniz Uhud dağı kadar altın sadaka verse, onların verdiği ne bir avuç sadakaya ne de yarısına eşittir." buyurmuştur.
٤٤) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "مِنْ شِرَارِ النَّاسِ مَنْ تدْرِكْهُمْ السَّاعَةُ وَهُمْ اَحْيَاءٌ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Kendileri hayatta iken üzerlerine kıyametin koptuğu kimseler, halkın en kötüleridir." buyurmuştur.
٤٥) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "مَنْ جَهَّزَ غَازِيًا فِي سَبِيلِ اللَّهِ فَقَدْ غَزَا وَمَنْ خَلَفَ غَازِيًا فِي سَبِيلِ اللَّهِ بِخَيْرٍ فَقَدْ غَزَا"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Kim Allah yolunda savaşa çıkan kimseyi donatırsa, o da savaşa çıkmış demektir. Kim Allah yolunda savaşa çıkan bir kimsenin geride kalanlarıyla güzelce ilgilenirse, o da savaşa çıkmış demektir." buyurmuştur.
٤٦) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "أَطَّلَعْتُ فِي الْجَنَّةِ فَرَأَيْتُ أَكْثَرَ أَهْلِهَا الْفُقَرَاءَ، والطَّلَعْتُ فِي النَّارِ فَرَأَيْتُ أَكْثَرَ أَهْلِهَا النِّسَاءَ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Cennete baktım, cennetliklerin en çoğunun fakirler olduğunu gördüm. Cehenneme baktım, cehennemliklerin en çoğunun kadınlar olduğunu gördüm." buyurmuştur.
٤٧) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "مَنْ أَخَذَ أَمْوَالَ النَّاسِ يُرِيدُ اَدَاءَهَا أَدَّي اللَّهُ عَنْهُ، ومَنْ أَخَذَ يُرِيدُ اِتلاَ فَهَا أَتلَفَهُ اللَّهُ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Kim ödemek maksadıyla insanların mallarını (ödünç) alırsa, Allah ona bunu ödetir. Kim ödemeyip telef etmek maksadıyla alırsa Allah'ta onu telef eder." buyurmuştur.
٤٨) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "مَنْ ظَلَمَ مِنَ الأَرْضِ شَيْئًا طُوِّقَهُ مِنْ سَبْعِ أَرَاضِينَ."
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Kim yeryüzünden bir şeyi haksız yere alırsa, aldığı şey yedi kat yere kadar boynuna sarılır." buyurmuştur.
٤٩) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "يُبْعَثُ كُلُّ عَبْدٍ عَلَي مَا مَاتَ عَلَيْهِ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Her kul öldüğü hal üzere diriltilir." buyurmuştur.
٥٠) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "لَتسَوَّنَّ صُفُوفَكُمْ أَوْلِيُخَالِفَنَّ اللَّهُ بَيْنَ وُجُوهِكُمْ."
Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Saflarınızı düzeltin. Yoksa Allah yüzlerinizi ayrı ayrı yönlere çevireceğini kesinlikle bilin." buyurmuştur.
٥١ – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "آيَة ُ الْمُنَافِقِ ثَلاَثٌ: إِذَا حَدَّثَ كَذَبَ، وَإِذَا وَعَدَ أَخْلَفَ، وَإِذَا اؤْتمِنَ خَانَ"
Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Münafığın alameti üçtür:
1- Konuştuğu zaman yalan söyler.
2- Söz verdiği halde sözünde durmaz.
3- Kendine emanet verildiğinde hıyanet eder." buyurmuştur.
٥٢) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "مَازَالَ جِبْرِيلٌ يُوصِينِي بِالْجَارِ، حَتَّي ظَنَنْتُ أَنَّهُ َسيُوَرّ ِثُهُ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Cibril durmadan komşu hakkı konusunda bana tavsiyede bulunuyordu. Öyle ki: Yakında komşuyu komşuya varis kılacak sanmıştım." buyurmuştur.
٥٣) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "اَلْكَبَائِرُ: أَلْاِشْرَاكُ بِاللَّهِ، وعُقُوقُ الْوَالِدَيْنِ، وَقَتلُ النَّفْسِ، وَالْيَمِينُ الْغَمُوسُ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Büyük günahlardan bazıları şunlardır: Allah'a şirk koşmak, ebeveyne karşı gelmek, cana kıymak ve yalan yere yemin etmektir." buyurmuştur.
٥٤) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "اَلْمُؤَذّ ِنُونَ أَطْوَلُ النَّاسِ أَعْنَاقًا يَوْمَ الْقِيَامَةِ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Kıyamet gününde müezzinlerin boyları herkesten uzun olacaktır." buyurmuştur.
٥٥) – قَالَ رَسُل الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "إِذَا سَمِعْتمْ النِّداءَ فَقُولُوا كَمَا يَقُولُ الْمُؤَذِّنُ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Ezanı işittiğiniz zaman, müezzinin söylediğini tekrar ediniz." buyurmuştur.
٥٦) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "مَنْ صَامَ رَمَضَانَ إِيمَانًا وَاحْتِسَابًا غُفِرَ لَهُ مَا تقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Bir kimse ramazanın faziletine inanarak ve mükâfatını umarak oruç tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır." buyurmuştur.
٥٧) – قَالَ رَسُل الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "مَنْ طَلَبَ شَهَادَةً صَادِقًا أُعْطِيهَا وَلَولَمْ تُصِبْهُ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Allah yolunda şehit olmayı canı gönülden isteyen kimse, şehit olmasa da şehitlik sevabına nail olur." buyurmuştur.
٥٨) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "مَنْ خَرَجَ فِي طَلَبِ الْعِلْمِ فَهُو فِي سَبِيلِ اللَّهِ حَتَّي يَرْجِعَ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "İlim tahsili için sefere çıkan kimse, evine dönünceye kadar Allah yolundadır." buyurmuştur.
٥٩) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "اِنَّ اللَّهَ يَرْفَعُ بِهَذَا الْكِتَابِ أَقْوَامَا ويَضَعُ بِهِ آخَرِينَ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Muhakkak Allah şu Kur'an la (amil olan) kavimleri yüceltir ve onun izinden gitmeyenleri de alçaltır." buyurmuştur.
٦٠) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "اَلرَّجُلُ عَلَي دِينِ خَلِيلِهِ فَلْيَنْظُرْ اَحَدُكُمْ مَنْ يُخَالِلُ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Kişi dostunun dini üzeredir. O halde sizden biri dost edineceği kimseye dikkat etsin." buyurmuştur.
٦١) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "مَنْ رَأَي مِنْكُمْ مُنْكَرًا فَلْيُغَيِّرْهُ بِيَدِهِ، فَإ ِنْ لَمْ يَسْتطِعْ فَبِلِسَانِهِ، فَإِنْ لَمْ يَسْتطِعْ فَبِقَلْبِهِ وَذلِكَ أَضْعَفُ الْاِيمَانِ"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Sizden her kim bir kötülük görürse onu eliyle değiştirsin. Ona gücü yetmiyorsa diliyle değiştirsin. Buna da gücü yetmiyorsa kalbiyle buğzetsin. Bu ise imanın en zayıf olması halidir." buyurmuştur.
٦٢) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "مَا بَيْنَ بَيْتِي وَمِنْبَرِي رَوْضَة ٌ مِنْ رِيَاضِ الْجَنَّة ِ ومِنْبَرِي عَلَي حَوْضِي"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Evimle minberim arası cennet bahçelerinden bir bahçedir. Minberimde (cennetteki Kevser) havzının üzerindedir." buyurmuştur.
٦٣) – قَالَ رَسُولُ الله (صَلَّي الله عَلَيْهِ وَسَلَّمْ): "لاَ تَسُبُّوا الْأَ مْوَاتَ فَإِنَّهُمْ قَدْ أَفْضَوْا اِلَي مَا قَدَّمُوا"
- Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Ölülere kötü söz söylemeyiniz. Çünkü onlar önceden gönderdikleri amellerine kavuşmuşlardır." buyurmuştur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis