Türkiye ve Diğer İslâm Ülkelerinin Ortak Sorunu
Türkiye ve Diğer İslâm
Ülkelerinin Ortak Sorunu
Mao Zedong’a:
“Dünya’yı Yahudiler yönetiyor.” demişler.
Mao sormuş;
“- Yahudiler dediğiniz, kaç kişidir?”
Demişler ki;
“- 15- 20 milyon…”
Mao sormuş;
“- Hangi otelde kalıyorlar?”
Mao burada nicelikten yani sayıdan bahsediyor.
Ama sayı hiçbir zaman önemli değil… Mühim olan kalite…
Bir kilo altın mı, bir kilo pamuk mu istersin?
Deseler… Aklı olan elbette bir kilo altın ister. Pamuk çok görünür ama altının
yerini tutmaz. Bir kilo altın ile binlerce kilo pamuk alabilirsiniz. İşte
kalite o kadar önemli…”
Yahudiler kaliteli insan demiyorum. Adamlar
sadece paraya odaklanmışlar, paraya tapmışlar. Para için her türlü zilleti
kabul ediyorlar. Ama sonunda parayı elde ediyorlar. Bugün dünyanın en zenginleri
Yahudiler...
Zengin Haçlılarla da işbirliği yaparak Siyonist
Haçlı ittifakını kurmuşlar. Her ülkenin iç dinamiklerine göre içyapılar
oluşturup örgütlemişler. Tüm dünya ülkelerini kurdukları gizli yapı ve
teşkilâtlarla yönetiyorlar. En çok da ırkçılığı, mezhepçiliği, terör
örgütlerini… İstismara müsait ne varsa onu kullanıyorlar.
Dünyadaki mason teşkilâtları, tüm terör
örgütleri (sağ, sol hiç fark etmez) Siyonist Haçlı ittifakı tarafından kurulmuş
veya kurdurulmuştur ve yönetilmektedir. Amaç kirli bir savaşla o ülkeyi dize
getirmek, bölmek veya yok etmektir. Dünyanın dev medya kuruluşları Siyonist
Haçlı ittifakınındır ve ona çalışır. Daha sayısız sivil toplum örgütü, hatta
resmi devlet örgütleri bile onlar tarafından yönetilir veya finanse edilir. Pek
çok ülkenin iktidar veya muhalefeti yine Siyonist Haçlı ittifakı’nın emri
altındadır. Çünkü onların desteğiyle ayakta dururlar. Neredeyse tüm ülkelerin
kaymak tabakasını onlar yerler. Osmanlı devletini kaç parçaya ayırdılar…
Şimdi de bir avuç toprak olan Türkiye’mizi parçalayıp
yok etmek istiyorlar. Türkiye’nin bu kadar terörle iç içe olması tamamen Siyonist
Haçlı ittifakı işidir. Perdenin arkasında onlar vardır.
Dünyanın her tarafında ezilen, katliama
uğratılan hep Müslümanlar. Hiçbir Yahudi ve Hristiyan zarar görmüyor…
Bir bina düşünelim. Bu binanın tüm vanalarını
(elektrik, su, doğal gaz, telefon…) kontrol ederler. Siz istediğiniz zaman
vanaları açar, kapar o binadakileri teslim alırsınız. İşte dünya binasının
vanaları da Siyonist Yahudiler tarafından kontrol edilmekte, dünya halkını
yönetmektedirler.
Sakın kimse bu yazıyla Yahudi ve Haçlı düşmanlığı
yaptığımızı sanmasın! Tabi ki dünya halkı ile kardeş yaşamak isteyen masum
Yahudiler ve Hristiyanlar da var. Ama Siyonist Yahudiler’i durdurmaya onların
gücü yetmiyor. Elbette ileride en büyük zararı masum Yahudiler ve Hiristiyanlar
çekecektir. Bunun tarihte örnekleri çoktur.
İspanya’da Yahudiler engizisyona uğratıldığında
kaçacak delik aradılar. Pek çok Yahudi yok edildi. Sonunda Osmanlı Devleti
onları kabul etti. Onlar da Osmanlı Devleti’ni korkunç bir ihanetle yıktılar.
Yine Almanya’da pek çok Yahudi yok edildi.
Yahudiler, Kudüs’te Haçlılar tarafından zulme
uğratıldılar, Kudüs’ten kaçtılar. Hazreti Ömer Radiyallah’ü Anh’ın ve
Selâhaddin’i Eyyûbi’nin Kudüs’ü fethi ile tekrar Kudüs’e döndüler. Döner
dönmez, fırsatını bulunca da Müslümanlar’a zulme başladılar.
Hz. Ömer Radiyallahü anh Küdüs’ü fethedince
Bizanslılar Yahudi nefretinden dolayı Yahudi Mescidini çöplük haline
getirmişti. Yahudi mescidini çöplerden temizlettiren, her din ve millete
hoşgörü gösteren Hz. Ömer Radiyallah’ü Anh’dır. Ama Yahudiler buna da ihanetle
cevap verdiler. Halen de Müslümanlar’a zulüm ediyorlar.
Seksenli, doksanlı yılların Tusiad’ını
hatırlayın. Her toplantıda İmam Hatip Liselerinin çok olduğundan,
kapatılmasından bahsederdi. Sonunda Tusiad’ın desteğiyle İmam Hatip
ortaokulları kapatıldı, İmam Hatip Liselerinin sayıları yok denecek kadar
azaltıldı. Başörtülüler hiçbir okula, hiçbir devlet işine kabul edilmedi. Hatta
Yahudi güdümlü, çoğu mason özel şirketler başörtülüleri kapı dışarı ettiler.
Daha da ileri gidip çalışanların aileleri araştırıldı. Başörtülü ailelerin
yakınları da işten atıldı. İmam Hatip Lisesini bitiren gençler ne kadar
yetenekli bile olsa orduya kabul edilmedi.
Ey Tusiad! Sen İşadamları derneğisin. Sen Milli
Eğitim Bakanlığı mısın? Sana ne İmam Hatiplerden? Ama iş öyle değil. Düğmeye
dışardan basılınca Tusiad’ın yapacağı bir şey yok… Çünkü Tusiad’ın gerçek
patronu Siyonist Yahudiler…
İmam Hatip ve diğer meslek liselerinin
kapatılmasından büyük zararı Tusiad üyeleri gördü. Çünkü İmam Hatip Liselerini
kapatmak için diğer meslek liselerini de kapattılar. Kalifiye eleman ve ara
eleman bulmakta oldukça zorlandılar. İstedikleri gibi üretim ve ihracat
yapamadılar ve ciddi gelir kayıpları yaşadılar.
Daha sonra milletin kararlılığı sayesinde
yıllar sonra İmam Hatip okulları tekrar açılabildi. Fakat haramı bilmeyen, cinayetler
işleyen, materyalist, dünyacı pis bir nesil yetişti. Bu pis neslin lekesi de
yıllarca çıkmaz. Çünkü iç karartıcı cinayetler, soygunlar, vahşi haberler devam
ediyor.
Şu an Türkiye ve diğer İslâm ülkelerinin ortak
sorunu kaliteli, şuurlu, çalışkan Müslümanlar yetiştirememektir. Kaliteli,
şuurlu, çalışkan Müslümanlar olmadan da dünyada ayakta durmak mümkün olmadığı
gibi ahiretini kurtarıp Cennet’e gitmek mümkün değildir.
Bir Müslüman’a deseler! Canını mı istersin,
imanını mı?
Şuurlu Müslüman der ki: Ben şehid olurum imanı
mı vermem?
Bir Müslüman’a deseler! Tonlarca altın mı
istersin imanını mı?
Şuurlu Müslüman der ki: Ben ağaç kabuğu yer,
ağaç dallarıyla örtünürüm. Ama imanımı vermem!
Bir Müslüman’a deseler! Dünyanın tüm
nimetlerini mi istersin? Namusunu mu, namazını mı, başörtünü mü?
Şuurlu Müslüman der ki: Dünyanın tüm nimetleri
sizin olsun! Ben namusumu da, namazımı da, başörtümü de vermem!
Bir Müslüman’a deseler! Vatanını, istiklâlini,
bayrağını mı istersin, tırlar dolusu paralar mı?
Şuurlu Müslüman der ki: Ben vatanımı,
istiklâlimi, bayrağımı vermem. Ben aç da durarım, açık durarım, kuru ekmek de
yerim... Fakat vatansız, istiklâlsiz, bayraksız, esir duramam.
Bir Müslüman’a; İçki, kumar, haram eğlence,
rüşvet… Teklif etseler!
Şuurlu Müslüman der ki: Hayır! Hayır! Ben
Âlemlerin Rabbi Allah’ü Teâlâ’dan korkarım. Hesap gününde Rabbime ne diyeceğim!
Ben harama el vurmam! Zaten günahlarım çoktur. Yeni günah istemem! Yusuf
Aleyhisselâm nasıl Züleyha’yı reddettiyse ben de sizin teklifinizi
reddediyorum.
Şimdi bir Abd, İngiliz, İsrail, ajanı geliyor.
Yerli bir haine para vererek işbirliği yapıyorlar. Birkaç çocuğa, gence dolar
dağıtıyorlar. Askere, polise; taş, bomba attırıyorlar. Devletin okulunu,
camisini, dozerini, belediyenin otobüsünü ateşe verdiriyorlar. Hem dünyalarını
hem ahiretlerini yakıyorlar.
Şuurlu Müslüman böyle yapar mı? Müslüman
ülkeler şuurlu Müslüman yetiştiremediği sürece terörden, yoksulluktan,
esaretten asla kurtulamaz.
Yaşar
AKKAŞ
Yorumlar
Yorum Gönder