Kayıtlar

yolda etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Mânâ Eri Bu Yolda

Mânâ Eri Bu Yolda   Mânâ eri bu yolda melül olası değil, Mana duyan gönüller hergiz ölesi değil.   Ten fânidir, can ölmez, gidenler geri gelmez, Ölür ise ten ölür, canlar ölesi değil.   Gevhersiz gönüllere yüz bin yol eder isen, Hak’tan nasip olmasa nasip alası değil.   Sakıngıl yârin gönül sırçadır sımayasın, Sırça sındıktan sonra bütün olası değil.   Çeşmelerden bardağın doldurmadan kor isen, Bin yıl orda durursa kendi dolası değil.   Şu Hızır ile İlyas âb-ı hayat içtiler, Bu birkaç gün içinde bunlar ölesi değil.   Yarattı Hak dünyayı Peygamber dostluğuna, Dünyaya gelen gider, bâki kalası değil.   Yunus gözün görürken yarağın eyle bugün, Gelmedi anda varan, geri gelesi değil.   (Yunus Emre Kuddise Sirrûh)

Ömür Denen Garip Yolda

Ömür Denen Garip Yolda   Ömür denen garip yolda, Yürüyorum dalgın dalgın... Sabah yeli değmiş gibi, Eriyorum dalgın dalgın...   Bilinmez deryanın dibi, Elbet vardır bir sebebi, Birşey yitirmişler gibi, Arıyorum dalgın dalgın...   Yoksuli'yim bile bile, İşte bundan düştüm dile, Kucaklaştım toprak ile, Çürüyorum dalgın dalgın...   Yoksuli

Gerçek Gün Yüzüne Çıkınca

Gerçek Gün Yüzüne Çıkınca   Zülkarneyn Aleyhisselam ordusuyla gece yolda giderken ordusuna; “- Ayağınıza takılan şeyleri toplayın!” diye emir verir. Ordu bu emri duyunca; İçlerinden bir grup: “- Çok yürüdük, çok yorgunuz. Gece vakti bir de ayağımızı takılan şeyleri toplayarak boşuna ağırlık mı yapacağız. Hiçbir şey toplamayalım!” diyerek hiçbir şey toplamıyorlar. İkinci grup ise; “- Madem Komutanımız emretti, birazcık toplayalım, emre muhalefet etmeyelim. Zira ordunun komutanına itaat etmek gerekir.” diyerek az bir şey topluyorlar. Üçüncü grup ise; “- Komutanımız bir şeyi boşuna emretmez. Muhakkak bildiği bir şey vardır. Bir hikmete mebnidir!” diyerek bütün abalarını ağzına kadar doldururlar.  Sabah olduğunda bir de bakıyorlar ki, meğer bir altın madeninden geçmişler de, ayaklarına değen şeylerin altın olduğunun farkına varamamışlar. Bunu anlayınca: Hiç almayan birinci grup; “- Ah niçin almadık! Nasıl dinlemedik komutanımızın sözünü. Keşke alsaydık! Bir tane bari alsaydık!” di...