Kayıtlar

zülkarneyn etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bu Dünya Leştir, Talipleri Köpektir!

Bu Dünya Leştir, Talipleri Köpektir! Tarihte meşhur olan büyük İskender'le Zülkârney'nin aynı kişi olmadığını birçok müfessir tespit etmişlerdir. Büyük İskender putperesttir, muvahhid değildir, Zülkârneyn ise muvahhiddir. Nebi peygamber midir, değil midir şeklinde ihtilaf vardır. Kur'an-ı Kerimde de geçen azizlerdendir, orası muhakkak. Hz. Zülkârneyn Aleyhisselâm sohbeti çok seven, hizmete âşık bir zatmış. Kendi katında kıymetli bir köpeği varmış. Köpeğinin de çok kıymetli altınlar, gümüşler, yakutlar, zebercetler, firuzelerle süslenmiş bir tasması varmış. Köpeğin boynundaki tasma, Zülkârneyn'in hem saltanatını gösteriyor hem de diyor ki bu dünyanın saltanatı ne ki; köpeğin boynuna tasma olur. Bir gün, Zülkârneyn arkadaşı ile beraber ormanlık bir yerde sohbet ederken sohbet uzamış mevzu açılmış... Dönmüş bakmış demiş ki, arkadaşına; "Köpek nereye gitti, köpeği göremiyorum?" arkadaşı; "Ben de bilemiyorum" demiş. "Sen bu ta...

Gerçek Gün Yüzüne Çıkınca

Gerçek Gün Yüzüne Çıkınca   Zülkarneyn Aleyhisselam ordusuyla gece yolda giderken ordusuna; “- Ayağınıza takılan şeyleri toplayın!” diye emir verir. Ordu bu emri duyunca; İçlerinden bir grup: “- Çok yürüdük, çok yorgunuz. Gece vakti bir de ayağımızı takılan şeyleri toplayarak boşuna ağırlık mı yapacağız. Hiçbir şey toplamayalım!” diyerek hiçbir şey toplamıyorlar. İkinci grup ise; “- Madem Komutanımız emretti, birazcık toplayalım, emre muhalefet etmeyelim. Zira ordunun komutanına itaat etmek gerekir.” diyerek az bir şey topluyorlar. Üçüncü grup ise; “- Komutanımız bir şeyi boşuna emretmez. Muhakkak bildiği bir şey vardır. Bir hikmete mebnidir!” diyerek bütün abalarını ağzına kadar doldururlar.  Sabah olduğunda bir de bakıyorlar ki, meğer bir altın madeninden geçmişler de, ayaklarına değen şeylerin altın olduğunun farkına varamamışlar. Bunu anlayınca: Hiç almayan birinci grup; “- Ah niçin almadık! Nasıl dinlemedik komutanımızın sözünü. Keşke alsaydık! Bir tane bari alsaydık!” di...