Kayıtlar

Veysel etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Veysel Karani Kuddise Sirrûh: “Meleklerin İbadeti”

  Veysel Karani Kuddise Sirrûh: “Meleklerin İbadeti”   Veysel Karani Kuddise Sirrûh Hazretleri bazen sehere kadar secdede, bazen sabahlara kadar rükûda kalır. “- Bırakın üç kere Sûbhane rabbiyel âla demeyi, ben bir keresini bile beceremiyorum!” diye yakınır. Eh onun özlediği ibadet meleklerinkinden farksız olmalıdır. “Namazda huşu öyle olmalıdır ki!” der: “Bağrına bıçak sokulsa duyulmaya.”   Biri sorar: “- Nasılsın?” Cevap manidardır: “- Akşama çıkacağını bilmeyen biri nasıl olursa!” Sevenleri ısrarla nasihat isterler. O gülümser: “- Allahü teâlâyı bilir misiniz? “- Evet biliriz. “- Öyleyse başka şeyleri bilmeseniz de olur. “- Aman efendim bir nasihat daha. “- Allahü teâlâ sizi bilir mi? “- Elbette bilir.” “- Öyleyse başkaları bilmese de olur.” Mübarek, Allahü teâlâdan çok korkar ve buyururlar ki: “- İnanın Allahü teâlâ’yı tanıyana gizli kalmaz.”   Veysel Karani hazretleri hayatını kendi ifadesiyle şöyle hülâsa eder. “- Yüksekliği tev

Beni Hor Görme Gardaşım

Beni Hor Görme Gardaşım   Beni hor görme gardaşım, Sen altınsın ben tunç muyum? Aynı vardan var olmuşuz, Sen gümüşsün ben sac mıyım?   Ne var ise sende bende, Aynı varlık her bedende, Yarın mezara girende, Sen toksun da ben aç mıyım?   Kimi molla kimi derviş, Allah bize neler vermiş, Kimi arı çiçek dermiş, Sen balsın da ben çeç miyim?   Topraktandır cümle beden, Nefsini öldür ölmeden, Böyle emretmiş yaradan, Sen kalemsin ben uç muyum?   Tabiata Veysel âşık, Topraktan olduk kardaşık, Aynı yolcuyuz yoldaşık, Sen yolcusun ben baç mıyım?   Âşık Veysel