Kayıtlar

zirve etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bir Hafızın Namazı

Bir Hafızın Namazı Tenha bir köşe bulup namaza durdu. O, zaten “hep musallî olanlardan” dı. Ellerini kaldırdı ve dünyayı bütün ağırlığına rağmen arkaya atıverdi. Tekbir aldı. “Allâhu Ekber” dedi. Allâh’ın büyüklüğü karşısında nahif olan bedeni, daldaki yaprak gibi titriyordu. Fâtiha’nın âyetleri, bir bir sıralandı gönül semasında.  “Elhamdülillahi Rabbi’l-Âlemîn” derken bütün zerrelerinin eridiğini hissetti. Yok oldu sanki… Damla deryaya gark oldu. Ve yoklukta asıl varlığı buldu.  “Rahman ve Rahîm olan”ın merhamet ummânına dalmışken bir anda silkiniverdi. Şimdi “din gününün sahibi”nin huzurunda, hesap için mahşere çıkmış gibi kıyamda idi. Her bir kul, bizzat Rabbi tarafından hesaba çekilecekti. Kulluğun mahcubiyetinin yanında Rabbi’nin kelâmına muhatab olmanın yakıcı sıcaklığını hissetti kalbinde… İhsan duygusu ile namaz kılmak ne güzel!  “Cibrîl hadîsi”nde olduğu gibi… “İhsan nedir?” diye sorunca Rûhu’l-Emîn, “Allah Teâlâ’yı görür gibi ibadet etmen!” diye buyurmuştu

Sultan Alparslan'ın 10 liderlik Sırrı

Resim
Sultan Alparslan'ın 10 liderlik Sırrı 1-Önce heybetinle fethet, sonra bileğinle Selçuklu kaynaklarında Sultan Alparslan’ın fiziksel özelliklerine dair çok detaylı bilgiler olmamakla birlikte, en azından kendisiyle ilgili belirli bir fikre ulaşmamızı sağlayacak kayıtlar mevcuttur. Buna göre insaflı bir zat olan Sultan Alparslan, iyi ahlaklı ve “sevimli yaratılışlı”ydı. Yakışıklıydı. Son derece heybetli olup “zor ve korkulu zamanlarda bile” heybetini muhafaza ederdi. “Eşsiz bir cihangir”di. İri yarıydı ve kaynaklara bakılırsa haddinden fazla uzun boyluydu. “Ebu Şucâ” (yiğitliğin babası) ve Adûdüddevle (devletin pazusu, koruyucusu) gibi künye ve lakaplarında görülen ibareler, kuşkusuz Sultanın fiziksel özellikleriyle de ilgiliydi. Kendisine bağlı hükümetler ya da diğer devlet hükümdarları tarafından Sultan’a gönderilen elçiler onun heybeti karşısında korkuya kapılırlardı. Sakalları o kadar uzundu ki, hiçbir zaman hedefinden şaşmamasıyla bilinen okunu atarken kendisine mani