Kayıtlar

yaşam etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Üzüntüsüz Yaşama Sanatı

Üzüntüsüz Yaşama Sanatı   Epiktetos yirmi asır önce demiştir ki: "Kader eninde sonunda şöyle veya böyle günahlarımızın bedelini önümüze koyar. Görünen ya da görünmeyen zaman içinde herkes günahlarının bedelini öder. Ektiğini biçer. Bunu bilen adam kimseye kızmaz, gücenmez, kimseyi aşağılamaz, kimseyi itham etmez, kimseden nefret etmez, kimseye kin tutmaz. Bunu bilen adam karşılaştığı aksiliklere şaşmaz. Önüne çıkan maddi-manevi engellerin kendi günahlarından başka bir şey olmadığını bilir..."   Düşmanlarınızı düşünmek için ayıracağınız bir dakika bile düşmanlarınızdan daha değerlidir. Nefret ve intikam hissi size büyük zararlar verir. New York'un eski belediye başkanı William J. Gaynor, basının kışkırtması ile bir manyak tarafından vurulduğu günün akşamında hastanede şunları demişti: - Her akşam her şeyi ve herkesi affederim.   Şöyle diyor Aristo: "İdeal insan iyilik yapmaktan zevk alır. Kendisine iyilik yapılırsa mahcubiyet duyar. Çünkü

Sloganik Yaşam ve Müslümanlar

  Sloganik Yaşam ve Müslümanlar   Müslümanlar Kudüs'ü kaybettikleri zaman; “- Kudüs tekrar İslâm diyarı olana kadar gülmeyeceğim!” diye yemin eden Şarkın Ulu sultanı Selahaddin Eyyubi Cuma hutbesi verdiği sırada caminin ortasında bir genç ayağa kalkarak bağırır. “- Ey Sultan Kudüs düşmüşken sen ne diye konuşup duruyorsun, Sen bize cihadı emretsene!” Sultan o gence cevap vermez. Ve ertesi sabaha namaza durulacağı sırada cemaate dönerek: “- Dün Cuma hutbesi sırasında bana: ‘Cihada gidelim!’ diyen genç nerede?” Diye sorar. Ses yoktur, zira cihad sloganları atan genç namaza gelmemiştir. O zaman büyük Sultan çağları aşan bir nida ile şöyle haykırır: “- Vallahi Cuma namazına gelenler sabah namazına da gelmedikleri müddetçe ben Kudüs’e cihad’ı emretmeyeceğim!” Kıssadan Hisse: İslâmiyet yaşanmadığı sürece, sloganlarla zafer kazanılmaz. Kudüs kurtarılamaz. Kurtarılsa bile elde tutulamaz. Kudüs’ü kurtarmak için İslâmiyet’i hakkıyla yaşamamız gerekiyor.

Yaşam da Bir, Ölüm De Bir...

Yaşam da Bir, Ölüm De Bir...   Kalbin köşküne kurulmuşsa nefis; İnsan da bir, hayvan da bir...   Edeb örtüsünü giymemişse beden; Bahar da bir, hazan da bir...   Haram lokmaya alışmışsa kursak; Aç da bir, tok da bir…   Haline şükrü unutmuşsa insan; Az da bir, çok da bir…   Merhamet elini tutmamışsa vicdan; Zalim de bir, mazlum da bir…   Bildiği ile amel etmemişse dimağ; Âlim de bir, cahil de bir…   Samimiyetten nasibini almamışsa akıl; Akil de bir, mecnun da bir…   Manaya bakmayı bilmemişse göz; Güzel de bir, çirkin de bir…   Vermeye kudretsiz kalmışsa el; Zengin de bir, fakir de bir…   Ezandan huzursun olmuşsa kulak; Duyan da bir, sağır da bir…   Allah aşkını tatmamışsa gönül; Sevgi de bir, nefret de bir…   Kulluğun önüne geçmişse kibir; Şeytan da bir, melek de bir…   Ve gaflet uykusuna dalmışsa ruh; Yaşam da bir, ölüm de bir...   Dîvân-ı Kebir  

Hastalıksız ve Uzun Yaşamın Püf Noktası

Hastalıksız ve Uzun Yaşamın Püf Noktası “Sıkma ve sızma zeytinyağını kızartmalarda kullanmak sakıncalıdır. Kızartma sırasında, besin öğeleri içinde bulunan sağlığa zararlı kimyasal maddeler de ortaya çıkıyor. Bu maddelerin başında AKRİLAMİDLER geliyor. Cips ve patates kızartmalarında çok miktarda oluşarak kansere neden oluyor…” Dünya’da özelliklede gelişmiş olarak nitelendirilen çok sayıda ülkede, başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere, insan sağlığını tehdit eden Şişmanlık- OBESİTE; geri dönüşümsüz hastalıklara- bozukluklara ve erken ölümlere neden olmaktadır. Son yıllarda, özellikle büyük kentlerimizde de benzer sorunlarla karşı karşıya olduğumuz, yapılan bilimsel çalışmalarla ortaya çıkarılmıştır. Anne karnında başlayan doğru ve sağlıklı beslenme ile yeni doğmuş bebeklerimizi, çocuklarımızı ve gençlerimizi şişmanlık denilen evrensel beladan kurtarabiliriz. Sağlıklı yaşam için, vücudumuzun vazgeçilmez besin öğelerini sıralayalım; •      Proteinler: yumurta, k

Çince Uzun Yaşamın Formülü: 4N+1K

Çince Uzun Yaşamın Formülü: 4N+1K İhracat tutkunu Çinlilerin ülkemizde neredeyse el atmadığı sektör kalmadı. Tekstil, otomotiv, teknolojik cihaz, hediyelik eşya, ayakkabı, mobilya, oyuncak, elektrikli ev aletleri derken, Çinliler sonunda ne kadar yaşayacağımıza da el attılar: Çinli Doktor Maoshıng Nı, uzun ve sağlıklı yaşamanın sırlarını bir kitapta topladı. Kitaba geçmeden önce ülkemizde Çin işiyle ilgili hemen birkaç anekdot aktaralım. Çin’den gelip İstanbul’da çalışan 1000’e yakın Çinli var. Hal böyle olunca ucuz Çin malı satan Çinliler, ülkemizdeki pek çok işadamının kâbusu oluyor. Çinlilerin ülkemizdeki asıl patlamayı, olimpiyatların Çin’de gerçekleştirileceği 2008 yılında yapması tahmin ediliyor. Yani 2008’in Çin yılı olacağı şimdiden garanti gibi... Bu ülke mallarının neden ucuz olduğu ve kalitesi tartışıladursun, biz size uzun yaşamanın sırlarını Çinli doktorun tavsiyeleri ile sunmak istiyoruz. Hangimiz uzun bir ömür sürmek istemeyiz ki? Üstelik ülkemizde insanlar kan

İslam'ı İyi Öğrenme ve Yaşama Hakkında Bilgi Verir Misiniz?

İslam'ı İyi Öğrenme ve Yaşama Hakkında Bilgi Verir Misiniz? Soru Detayı: Bir türlü adam olamıyorum, ne yapmalıyım? Cevap: Değerli kardeşimiz, İslam denilince akla ilk gelen Kur’an ve Peygamberimizin hayatıdır. Allah'ın emir ve yasaklarını içeren bir kitap ve o kitabı hayata dönüştürüp, uygulayacak bir peygamber göndermiştir. Öyleyse iyi bir Müslüman olmanın yolu Kur’an ve Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem uymaktan geçer. Özellikle yaşayan bir Kur’an olan Peygamberimizin örnek alınması Allah'ın en çok sevdiği bir durumdur. Nitekim Kur’an-ı Kerim de Allah Teâlâ buyuruyor: “De ki, eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin." (Âl-i İmrân, 3/188). Peygamber Efendimiz de Ebu Davud'ta geçen bir hadiste, “Dikkat edin, yakın da bazı insanlar, bize Kur’an yeter diyeceklerdir. Halbuki bana Kur’an'ın bir misli veya iki misli verilmiştir.” Buyurarak, Peygamberimiz olmadan Kur’an tam anlaşılmayacağını belirtmiştir. İs

Yaşam Da Bir, Ölüm De Bir!

Yaşam Da Bir, Ölüm De Bir! Mânâya bakmaya bilmemişse göz; Güzel de bir, çirkin de bir... Vermeye kudretsiz kalmışsa el; Zengin de bir, fakir de bir... Ezandan huzursuz olmuşsa kulak; Duyan da bir, sağır da bir... Allah aşkını tatmamışsa gönül; Sevgi de bir, nefret de bir... Kulluğun önüne geçmişse kibir; Şeytan da bir, melek de bir... Ve gaflet uykusuna dalmışsa ruh; Yaşam da bir, ölüm de bir"... Rûmi

Günlük Yaşama Değer Katmak

Resim
Günlük Yaşama Değer Katmak               Epiktetos yirmi asır önce demiştir ki: "Kader önünde sonunda, şöyle veya böyle günahlarımızın bedelini önümüze koyar. Görünen ya da görünmeyen zaman içinde herkes günahlarının bedelini öder, ektiğini biçer." Bunu bilen adam kimseye kızmaz, gücenmez, kimseyi aşağılamaz, kimseyi itham etmez, kimseden nefret etmez, kimseye kin tutmaz. Bunu bilen adam karşılaştığı aksiliklere şaşmaz. Önüne çıkan maddî-manevî engellerin kendi günahlarından başka bir şey olmadığını bilir. Düşmanlarınızı düşünmek için ayıracağınız bir dakika bile düşmanlarınızdan daha değerlidir. Nefret ve intikam hissi size büyük zararlar verir. Aristo şöyle diyor: "İdeal insan iyilik yapmaktan zevk alır. Kendisine iyilik yapılırsa mahcubiyet duyar. Çünkü iyilik yapmak üstünlük işareti, bir iyiliğe muhtaç duruma düşmek zaaf işaretidir." Karşılaşacağımız nankörlükten dolayı üzülmemek için hazırlıklı olalım. Karşılık beklemeden iyilik yapalım.

Yaşamın Anlamıyla İlgili Üç Soru!

Yaşamın Anlamıyla İlgili Üç Soru! Yazar Özgür ŞAHİN Yaşamak için hava, su ve gıda üçlüsüne muhtacız. Bu evrensel kanun doğru ama eksik! Çünkü yaşamak için bu temel üçlü kadar anlama da ihtiyacımız var. Araştırmalar yaşamın anlamını bulmuş kişilerin daha mutlu bir ömür sürdüklerini gösteriyor. İşte Doğan Cüceloğlu’ndan, insanın anlam arayışına dair doyurucu bir yazı… İlk soru İnsanın yaşamının anlamlı olması niçin önemli… Çünkü anlam insanın en temel gereksinmesi. Victor Frankel Avusturyalı bir Yahudi psikiyatrist ve temerküz kamplarında eşini ve çocuklarını kaybediyor. Kendisi kamplarda en kötü şartlar altında sefil, aç, pislik içinde sürünüyor; bedensel ve psikolojik işkence her gün var. Anılarını ve düşüncelerini “İnsanın Anlam Arayışı” adlı kitapta topladı. Bedenen kuvvetli olan değil, manen kuvvetli olanların hastalıklara dayanabildiğini gözlüyor o kamplarda. Çocuk büyütmek ne kadar meşakkatli bir iştir. Yaşamın en zor, en sorumluluk isteyen, en yorucu işidir. Am