Kayıtlar

zor etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Senin İşin Daha Zor

Senin İşin Daha Zor             Bir hac ibadeti sırasında Harun Reşid Rahmetullahi Aleyh ve Behlül Rahmetullahi Aleyh yüksekçe bir yere oturup oradan ibadet ve dua eden ve bu arada ağlayıp gözyaşı döken insan selini seyrediyorlardı. Behlül Dana halifeyi uyarmak için yeni bir fırsat yakalamıştı. Dedi ki: “– Ey Müslümanlar’ın halifesi, bütün bu ağlayıp sızlayan insanlar kendi nefislerinin günahlarının hesabını verip veremeyeceklerini bilmedikleri için ağlaşıyorlar. Hâlbuki sen kendi nefsinin hesabı yanında bütün bu insanların da hesabını vereceksin.

Dünya ve Ahirette En Büyük ve Zor Olan Şey Nedir?

Dünya ve Ahirette En Büyük ve Zor Olan Şey Nedir?   İsa Aleyhisselâma sordular: "- Ey Allah'ın nebisi, bu dünyada da ve öte dünyada da en büyük ve zor olan şey nedir?" Şu cevabı verdi: "- Allah'ın Celle Celâlûhu’n gazabıdır." Sordular: "- Ondan kurtulmanın çaresi nedir?" Buyurdu ki: "- Öfkeni yenmen ve kinini söndürmen!"   (Hz. Mevlâna Kuddise Sirrûh)

Dördüncü Tavsiye: Zorda Kalana Yardım Etmek

  Dördüncü Tavsiye: Zorda Kalana Yardım Etmek Abdullah b. Ömer Radiyallahü Anh tarafından Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’in şöyle buyurduğu rivayet edilmişti: “- Müslüman Müslümanın kardeşidir Ona zulmetmez, onu (başkasına da bırakıp) teslim etmez. Kim karedeşinin bir hacetinde bulunursa Allah'ta onun hacetinde bulunur. Kim bir Müslümanı üzüntüsünden rahatlatırsa Allah'ta onu kıyamet günü üzüntülerinden rahatlatır. Kim Müslümanı örterse Allah'ta onu kıyamet günü örter”. (Buhari, Müslim) Bu hususta Ebu Hureyre Radiyallahü Anh tarafından da Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem’den şu hadis rivayet edilmiştir: “- Kim bir mü'mine dünya üzüntülerinden bir üzüntüden dolayı nefes aldırırsa, Allah'ta ona kıyamet günü üzüntülerinden bir üzüntüden dolayı nefes aldırır. Kim sıkıntıda olana kolaylık sağlarsa Allah'ta ona dünya ve ahirette kolaylık sağlar. Kim bir Müslümanı örterse Allah'ta onu dünya ve ahirette örter. Kul kardeşinin yardımında olduğu m

Ölürken “Lâ ilâhe illâallah” Demek Zor Olur mu?

  Ölürken “Lâ ilâhe illâallah” Demek Zor Olur mu?   Mâlikî mezhebinden olan Ebü’l-Hasan-I Fâsi’nin şöyle zikrettiği rivâyet olunmuştur. Bir kul ölüm hâlinde olduğu zaman, biri sağ tarafında, diğeri de sol tarafında olmak üzere muhakkak yanında iki şeytân oturur. Sağ tarafındaki şeytân babası suretinde olarak: “Ey oğulcağızım! Muhakkak ki ben sana karşı çok merhâmetli ve seni çok sevmekteyim. Lâkin ben dinlerin en hayırlısı olan Hıristiyan dini üzere öldüm (binâenaleyh sen de Hıristiyan olarak öl)!” Der. Sol tarafında oturan şeytân da anasının suretinde olarak, “(Ey oğlum)! Şüphe yok ki, benim karnım senin için bir kap –yani koruyucu– memelerim senin için bir saka (olup seni sulamıştı). Kucağım da sana basıp oturacağın yer olmuştu. Fakât ben Yahudi dini üzere öldüm. Yahudilik ise dinlerin en hayırlısıdır (Şu hâlde sen de Yahudi olarak ölmelisin)!” Diye telkin eder.   Ebû hamid –yani Îmâm Gazâlî– hazretleri bunun manâsını “Ed-Dürretü’l-Fâhire Fî-Keşf-İ Ulûm-İl-Âhıre” kitabında zi

Gerçek Akraba ve Dost, Zor Gününde Yardıma Koşandır…

Resim
  Gerçek Akraba ve Dost, Zor Gününde Yardıma Koşandır…     Adam koca bir danayı ziyafet için kesti ve büyük bir ateş̧ yaktı. Kızına dedi ki: “- Kızım, sevdiklerimizi ve komsularımızı çağır ve gelip bizimle oturup et yesinler ...” Kızı bağırdı: “- Evimizde yangın çıktı yetisin ahali! Evimizdeki bu yangını söndürmemize yardım edin!”. Birkaç̧ dakika içinde bunu duyan bir grup insan yangın söndürmek için yardım etmeye koşup evlerine geldiler. Diğer komşular akrabalar bu feryadı duymamış̧ gibi davrandılar feryada kulak tıkadılar. Yardıma gelenler Kurban kesen ailenin kurban etinden yiyip içtiler, karınlarını doyurdular giderken de ellerine birer parça et verildi. Baba şaşkındı kızına dondü ve dedi ki: '' Kızım Gelen insanlar, tanımam, daha önce hiç̧ görmedim, Kızım yangın var dedin bağırdın peki sevdiklerimiz, dostlarımız ve meslektaşlarımız nerede?". Kızı gözleri dolu dolu dedi ki: “- Evimizdeki yangını söndürmeye yardım etmeye gelmeyenler bizi ya

Zor bir dönemden geçerken ne yapmalı?

Resim
Zor Bir Dönemden Geçerken Ne Yapmalı? Dervişe sordular: “Zor bir dönemden geçerken ne yapmalı?”  “Derviş dedi ki:” •   Sonsuza kadar sürmeyeceğini bilmeli. •      İmtihan olduğunu düşünmeli. •      Daha kötüsü olmaması için dua etmeli! ·      Yanında olanları sonrasında sevindirmeli, •       Yanında   olmayanları terk etmeli!”

Zorla Müslüman Yapılmak İstenen Yahudi

Zorla Müslüman Yapılmak İstenen Yahudi Yeniçerilerden[1] biri çoktandır kızdığı bir Yahudi'yi; “-Niçin bana çarptın?”  bahanesiyle yere yatırmış ve başlamış bağırmaya; “- Tez Müslüman ol! Yoksa sen bilirsin!” Yerde sırtüstü yatan Yahudi, başının üstünde parıldayan kılıcı görünce, işin vahametini anlamış ve hemen, “- Peki, demiş, Ne diyeyim de Müslüman olayım kuzum!” Yeniçeri başlamış düşünmeye... Ama ne denilip de Müslüman olunacağını bir türlü çıkaramamış! “- Onu ben de bilmiyorum!”  Demek zorunda kalmış Kıssadan Hisse:  Bir Yeniçeri ilk bakışta dindar bir insan gibi görünebilir ama… Her ne kadar din gayretiyle harekete geçiyorsa da yaptıkları ve yaptırmak istedikleri itibariyle Müslümanlık değildir. Zira iyi bir Müslüman, inancını zorla ve baskıyla kabul ettirmez. İslâmiyet’i önce kendisi doğru bir şekilde öğrenir. Sonra hayatına tatbik ederek öyle güzel davranışlar gösterir ki onu izleyen kim olursa olsun çok etkilenir. “Gerç

Meleklerin Sevabını Yazmakta Zorlandığı Dua

Meleklerin Sevabını Yazmakta Zorlandığı Dua يَا رَبِّ لَكَ الْحَمْدُ كَمَا يَنْبَغِي لِجَلالِ وَجْهِكَ وَعَظِيمِ سُلْطَانِكَ Okunuşu: Ya Rab, lekel hamdu kema yenbaği li celali vechike ve li azimi sultanike. Anlamı: Ey Rabbim! Senin zâtının celaline ve senin hâkimiyetinin azametine layık şekilde sana hamd olsun! Fazileti: İbn Mace, Beyhakî ve Taberanî’nin Abdullah b. Ömer’den yaptıkları rivayete göre Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur: “Allah’ü Teâlâ’nın kullarından bir kul: “Ya Rabb, lekel hamdu kema yenbeği li celali vechike ve li azimi sultanike” duasını okudu. İki melek bunun sevabını yazmakta zorlandılar; nasıl yazacaklarını bilemediler. Bu sebeple, göğe çıktılar ve dediler ki: “Ey Rabbimiz! Senin kulun öyle bir şey söyledi ki, onu nasıl yazacağımızı bilemiyoruz!” Allah’ü Teâlâ -kulunun ne dediğini bildiği halde-, ‘Kulum ne dedi?’ diye sordu. Melekler: ‘Ya Rab! O şöyle dedi: “Ya Rabb, lekel hamdu kema yenbaği li celali vechike ve

Meleklerin Sevabını Yazmakta Zorlandıkları Dua

Meleklerin Sevabını Yazmakta Zorlandıkları Dua يَا رَبِّ لَكَ الْحَمْدُ كَمَا يَنْبَغِي لِجَلَالِ وَجْهِكَ وَلِعَظِيمِ سُلْطَانِكَ Okunuşu: “Ya Rab, lekel hamdu kemâ yenbağî li celâli vechike ve li azîmi sultânike” Anlamı: Ey Rabbim! Senin zâtının celâline ve senin hâkimiyetinin azametine lâyık şekilde sana hamd olsun’ Kaynak: İbn Mace, Beyhakî ve Taberanî’nin Abdullah b. Ömer’den yaptıkları rivayette Fazileti: Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur:   “Allah’ın kullarından bir kul; – “Ya Rab, lekel hamdu kemâ yenbağî li celâli vechike ve li azîmi sultânike” duasını okudu. İki melek bunun sevabını yazmakta zorlandılar; nasıl yazacaklarını bilemediler. Bu sebeple, göğe çıktılar ve dediler ki: – ‘Ey Rabbimiz! Senin kulun öyle bir şey söyledi ki, onu nasıl yazacağımızı bilemiyoruz’ Allah -Kulunun ne dediğini bildiği halde; – ‘Kulum ne dedi?’ diye sordu. Melekler: ‘Ya Rab! O şöyle dedi: “Ya Rabb, lekel hamdu kema

Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’in En Zor Gününde Okuduğu Dua

Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’in En Zor Gününde Okuduğu Dua Efendimiz İki Cihan güneşi Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’in “Hayatımın en zor günü” dediği Taif dönüşünde uğradığı bir üzüm bağında bir süre istirahat ettikten sonra şöyle dua etti. اَللَّهُمَّ إِلَيْكَ أَشْكُو ضَعْفَ قُوَّتِي، وَقِلَّةَ حِيلَتَي، وَهَوَانِي عَلَى النَّاسِ، يَا أَرْحَمَ الرّاحِمِينَ! أَنْتَ رَبُّ الْمُسْتَضْعَفِينَ أَنْتَ أَرْحَمُ بِي مِنْ أَنْ تَكِلَنِي إِلَى عَدُوٍّ بَعِدِين يَتَجَهَّمُنِي، أَوْ إِلَى صَادِقِين قَرِيبٍ مَلَّكْتَهُ أَمْرِي، إِنْ لَمْ تَكُنْ غَضْبَانًا عَلَيَّ فَلَا أُبَالِي، غ َ ير َ أ َنّ َ عَافِيَتَكَ أَوْسَعُ لِي، أَعُوذُ بِنُورِ وَجْهِكَ الَّذِي أَشْرَقَتْ لَهُ الظُّلُمَاتُ وَصَلُحَ عَلَيْهِ أَمْرُ الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ أَنْ يَنْزِلَ بِي غَضَبُكَ، أَوْ تُحِلَّ عَلَيَّ سَخَطُكَ، وَلَكَ الْعُتْبَى حَتَّى تَرْضَى وَلَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِكَ" [ابن هشام 1 / 420 ] Okunuşu: “Allâhümme ileyke eşkü za’fa kuvveti ve kıllete hilete ve hevâ

Öğrendim ki...

Öğrendim ki... Yıllar sonra öğrendim ki... Kimseyi sizi sevmeye zorlayamazsınız. Kendinizi sevilecek insan yapabilirsiniz, gerisini karşı tarafa bırakırsınız. Öğrendim ki... Güveni geliştirmek yıllar alıyor, yıkmak bir dakika. Öğrendim ki... Hayatında nelere sahip olduğun değil kiminle olduğun önemli. Öğrendim ki... Sevimlilik yaparak 15 dakika kazanmak mümkün, ama sonrası için bir şeyler bilmek gerek. Öğrendim ki... Kendini en iyilerle kıyaslamak değil, kendi en iyinle kıyaslamak sonuç getirir. Öğrendim ki... İnsanların başına ne geldiği değil, o durumda ne yaptıkları önemli. Öğrendim ki... Ne kadar küçük dilimlersen dilimle her işin iki yüzü var. Öğrendim ki... Olmak istediğim insan olabilmem çok vakit alıyor. Öğrendim ki... Karşılık vermek, düşünmekten çok daha basit... Öğrendim ki... Bütün sevdiklerinle iyi ayrılman gerek, hangisi son görüşme olacak bilemiyorsun. Öğrendim ki... "Bittim" dediğin andan itibaren pilinin bitmesine daha çok var. Öğrendim k

Zorlar ve Kolaylar

Zorlar ve Kolaylar Hayatta zor işler, kolay işler var, Bunları ayıran insan olmak zor... Bilgiçlik taslamak, konuşmak kolay, Az ve öz konuşup susan olmak zor... Akıl vermek kolay, iş bozmak kolay, Bozuğu onaran insan olmak zor... Niyet etmek kolay, başlamak kolay, Bir işi bitiren insan olmak zor... Almak kolay, benlik, bencillik kolay, Alan insan değil, veren olmak zor... Merak kolay, olay seyretmek kolay, Bakan insan değil, gören olmak zor... Kazanç kolay, servet, zenginlik kolay, Vicdanlı, namuslu patron olmak zor... Açları kandırmak, azdırmak kolay, Açları doyuran insan olmak zor... Yemin etmek kolay, söz vermek kolay, Verdiği sözünde duran olmak zor... Seçilmek, yükselmek, baş olmak kolay, Sahtekâr baskıyı kıran olmak zor... Hile, yalan, riya, kalleşlik kolay, Doğru olmak, içten insan olmak zor... Kan akıtmak kolay, acıtmak kolay, Acıyan yarayı saran olmak zor... Nefse uymak kolay, hırslanmak kolay, Nefs

Tembellik Ve Çalışmak Tartışıyor

Tembellik Ve Çalışmak Tartışıyor TEMBELLİK Tembelliktir işimiz, Gezip tozmak aşımız. Hiç ağrımaz başımız. Ne güzeldir tembellik. ÇALIŞMAK Çalışmaktır işimiz, Alın teri aşımız. Hiç eğilmez başımız, Ne güzeldir çalışmak. TEMBELLİK Zoru görsek kaçarız, Para pulu saçarız. Sonra mendil açarız. Ne güzeldir tembellik. ÇALIŞMAK Zoru görüp kaçmayız, İsraf edip saçmayız, Ele avuç açmayız, Ne güzeldir çalışmak. TEMBELLİK Aklı olan çalışmaz, Toza kire bulaşmaz. Hiçbir işe karışmaz, Ne güzeldir tembellik. ÇALIŞMAK Adam olan çalışır, Dünya ile yarışır, Her güçlüğe alışır, Ne güzeldir çalışmak. TEMBELLİK Gece gündüz yatalım, Keyfimize bakalım. Batarsak da batalım, Ne güzeldir tembellik.                         ÇALIŞMAK Gece gündüz koşalım, Şahlanarak coşalım, Fezaları aşalım, Ne güzeldir çalışmak.                                                            Yaşar AKKAŞ