Kayıtlar

yakın etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Sensin Bize Bizden Yakın

Sensin Bize Bizden Yakın   Sensin bize bizden yakın, görünmezsin hicap nedir? Ayıbı yok görklü yüzün, üzerinde nikap nedir?   Sen söyledin ey padişah, Yehdillahu limen yeşa, Şerikin yok senin ey şah, suçlu kimdir, azap nedir?   Levh üzere kimdir yazan, azdıran kim, kimdir azan? Bu işleri kimdir düzen, bu suale cevap nedir?   Rahim durur senin adın, rahimliğin bize dedin, Mürşitlerin müjdeledi, La taknatu hitap nedir?   Bu işleri sen bilirsin, sen verirsin, sen alırsın, Ne kim dilersen kılarsın, ya bu soru hesap nedir?   Biz umaruz mürvetinden cümle iş senin katından, Senin o çok rahmetinden bu bir avuç türap nedir?   Kün'i bir kezin söyledin, her nesneyi var eyledin, Yine ahir bir söz ile onu kılmak harap nedir?   Hani bu mülkün sultanı, bu ten ise hani canı? Bu göz görmek diler onu, bu merci ve meab nedir?   Yunus bu göz onu görmez, görenler hot haber vermez, Bu menzile akıl ermez, bu kod...

Hakk’a Yakın Olan Kul

  Hakk’a Yakın Olan Kul   Cenâb-ı Hak buyuruyor: Bismillahirrahmanirrahim   “Şüphesiz îman edip sâlih amel işleyenler için başlarına asla kakılmayan bir mükâfat vardır.” (Fussilet, 8)   Rasûlullah (sav) efendimizbuyurdular:   “Allah’a teslimiyet gösteren hiçbir kul yoktur ki bedenine herhangi bir belâ isâbet etsin de Yüce Allah amellerini kontrol etmekte olan iki meleğe şöyle demesin: “Bu kuluma Bana tam olarak bağlı bulunduğu sırada yazdığınız mükâfat ve sevapları beher gün ve gece yine yazın.” (et-Terğib, V, 250)   Abdullah b. Mes’ûd Radiyallahü Anh’dan rivâyet edildiğine göre o şöyle demiştir:   “Allah’ın elçisiyle oturuyorduk, Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem gökyüzüne baktı ve tebessüm etti. Ey Allah’ın Rasûlü! Size ne keşf olundu ki tebessüm ettiniz? Diye sordum. Buyurdu ki tebessüm ettiğim şey şudur: “Hastalıktan inleyip sızlayan mü’min bir kul, bu hastalıktan dolayı kendisine ihsan edilen nimetleri ve Hakk’a ne ka...

Yakın Komşuluk

Hz. Aişe Radiyallahü Anha anlatıyor: “- Ya Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem iki komşum var, ikramda bulunurken hangisinden başlayayım?”, diye sordum.   Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem:   “- Sana kapısı en yakın olan komşunla!”, buyurdu.   (Buhari, Hibe, 16)

Yakın Tarihi Anlamak İçin Bazı İsimleri Araştırınız

Yakın Tarihi Anlamak İçin Bazı İsimleri Araştırınız     Türkleri aç bırakacağız bir… İşsiz bırakacağız iki… Borca esir edeceğiz üç... Dininden uzaklaştıracağız dört, Böleceğiz beş… Böldüklerimizi birbiriyle çarpıştıracağız altı… Yumuşak lokma yapıp İsrail’e vilayet yapacağız yedi… Bu maddeler Haim Nahum tarafından doktrine edilmiştir. “Siz Türkiye’nin mülkî tamamiyetini kabul ediniz. Onlara ben İslamiyet’i ve İslâmî temsilciliklerini ayaklar altında çiğnetmeyi taahhüt ediyorum.” Fransa Cumhurbaşkanı Clemenceao ve İngiltere Başbakanı Churchill’le görüşen Haim Nahum bunları vurguluyordu. Bir de Nablus Bozgunu, Bolayır facialarına bir bakınız. (http://dergipark.gov.tr/download/article-file/228071) Ya da http://belgelerlegercektarih.com/ sitesini takip etmenizi öneririm. Eline balta alıp heykellere saldıranlara dikkat edin. Diline hakaret alıp ucuzluk yapanlara da... Gafletten... Delaletten kaçının... Hainliklere itibar etmeyin. Fikri müc...

Ölüme Yakın

Ölüme Yakın                                        Akşamüstüne doğru, kış vakti; Bir hasta odasının penceresinde; Yalnız bende değil yalnızlık hali; Deniz de karanlık, gökyüzü de; Bir acayip, kuşların hâli. Bakma fakirmişim, kimsesizmişim; - Akşamüstüne doğru, kış vakti - Benim de sevdalar geçti başımdan. Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış; Zamanla anlıyor insan dünyayı. Ölürüz diye mi üzülüyoruz? Ne ettik, ne gördük şu fani dünyada Kötülükten gayri? Ölünce kirlerimizden temizlenir, Ölünce biz de iyi adam oluruz; Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış, Hepsini unuturuz. (Yenisi) Orhan Veli Kanık   (1914 - 1950)

Eski Yugoslavya diktatörü Tito Ölmeye Yakın Söyledi

Eski Yugoslavya diktatörü Tito Ölmeye Yakın Söyledi Eski Yugoslavya diktatörü Tito'nun son günlerinde söylediği bazı sözler bu açıdan oldukça manidardır. Tito öleceğini anladığı günlerde şu sözleri sarf ediyor: "Yoldaş! Ben ölüyorum artık... Ölümün ne derece korkunç bir şey olduğunu size anlatamam. Anlatsam bile sıhhatli ve genç olan sizler bu yaşta bunu anlayamazsınız. Düşünün, ölmek, yok olmak... Toprağa karışmak ve dönmemek üzere gidiş... İşte bu çıldırtıyor beni... Dostlarımızdan, sevdiklerimizden, unvan ve makamlardan ayrılmak... Dünyanın güzelliklerini bir daha görememek... Ne korkunç bir şey anlıyor musunuz? Yoldaşlarım! Sizlere açık bir kalple itirafta bulunmak istiyorum. Ben öldükten sonra toprak olacaksam, diriliş, ceza ve mükâfat yoksa benim yaptığım mücadelenin değeri nedir? Söyleyin bana! Yoldaşlarımın kalplerine gömülecekmişim veya unutulmayacakmışım yahut alkışlanacakmışım, neye yarar? Ben mahvolduktan sonra beni alkışlayanların takdir sesleri, kabirde...

İnsanın En Yakın Düşmanı Nefis

İnsanın En Yakın Düşmanı Nefis İnsanın en büyük ve en korkunç düşmanı içindeki nefsidir. Büyüklerimiz: “Nefis insanın hayvani yönüdür” demişlerdir. Nefis hep kötülüğü ister. Daima kötülükleri arzular ve kötülüklerle beslenir. İstekleri ile insanı mahcup eder. İnsanı günahtan günaha sürükler. Mevlana şöyle der: - “Nefis, üç köşeli bir dikene benzer ne türlü koysan batar.” Bir de şöyle demiştir: - “Baş gözü kör olan kişi görünen pisliklere bulaşır, kirlenir. Fakat gönül gözü kör olan ise, gizli pisliklere bulaşır.” Nasıl terbiye edilmemiş, eğitilmemiş, azgın at, insanı düşürür, zarar verirse, terbiye edilmemiş nefis de insana telafisi mümkün olmayan zarar verir. Ama at iyi terbiye edilirse, insana hizmet eder, insanın hayatını kolaylaştırır. Terbiye edilmiş nefis de böyledir. İnsanı mutlu eder, huzurlu bir hayat yaşamasına ve hayatın sonunda esas mutluluğa kavuşur. Özet olarak ifade edecek olursak, terbiye edilmemiş nefis, ehlileştirilmemiş hayvan gibid...

Aşk Bitince; Olmuyor, Olmuyor…

Aşk Bitince; Olmuyor, Olmuyor… Fırat’ın bir yakasında yaşayan bir delikanlı ile öbür yakasında yaşayan güzel bir kadın varmış. Birbirlerine âşık olmuşlar. Delikanlı her gece Fırat’ın sularında yüzerek karşı yakaya geçer sevgilisine ulaşırmış. Şafak sökmesine yakın delikanlı sevgilisine öpücük kondurup Fırat’ın azgın sularına girip öbür yakaya geçermiş. Bu gecelerce böyle sürüp gitmiş. Yine bir gece delikanlı Fırat’ı geçip sevgilisinin yanına gitmiş. Şafak sökerken delikanlı veda öpücüğünü vermek üzere kadının yanına sokulmuş, kadına dikkatle bakarak; - “Senin bir gözün kör müydü!” demiş.  Kadın o zaman delikanlıya bakarak; - “Sen, sen ol, sakın ola bugün Fırat’a girme!” demiş. Delikanlı kadından ayrılmış. Fırat’a girmiş ve yüzme bilmediğinden boğularak ölmüş. Bizim delikanlı gerçekte yüzme bilmiyormuş, duyduğu aşk yüzünden, aşkın gücü sayesinde Fırat’ı geçermiş. O aşk bitince de... Fırat’ı geçememiş boğulmuş. Dikkat edelim:   Aşkla sevdiğimiz işleri başarırız...

Harflerdeki Büyük Sır!

Harflerdeki Büyük Sır! Kuran-ı Kerim harflerinin delalet ettiği manalar... 1. Elif ( ا ) Ülfet Hareket, gayret, ibadet, hayır, sadaka gibi çalışmalarla ortaya çıkar. Ülfet hâsıl olunca 2. adıma geçilir. 2. Be ( ب ) Bereket Ülfette yürüyen bereketi bulur. 3. Te ( ت ) Tevbe Berekette yürüyene, tevbe nasip olur. 4. Se ( ث ) Sevap Tevbe eden sevaba nail olur. 5. Cim ( ج ) Cemal Sevaba erişende güzellik meydana gelir. Bilhassa, Gece namazı kılanların gündüz yüzü güzel olur. (H.Ş. Avarifü’l-Maarif, 45. Bölüm) 6. Ha ( ح ) Hikmet Manalı konuşmak, işe yarayanı konuşmak demektir. Hikmetli olmanın yolu, farzları yapmak ve haramlardan sakınmaktır. 7. Hı ( خ ) Hayır Hikmette yürüyen hayra nail olur. 8. Dal ( د ) Delil Rehberlik-kılavuzluk yapmak. 9. Zel ( ذ ) Zekâ Duyduklarını iyi kavrar, muhafaza eder.   10. Rı ( ر ) Rahmet Rahmet-i İlahiye mazhar olmak. 11. Zel ( ز ) Zekât Temizlik. 12. Sin ( س ) Saadet Bahtiyarlık. 13. Şın (...

İmam-ı Âzam (Rahimehullah)’tan Hikmetli Sözler

İmam-ı Âzam (Rahimehullah)’tan Hikmetli Sözler ·         Ancak ilmi bir ihtiyaçtan dolayı devlet başkanı ile yakın ilişki içinde ol! Onun yanında ateş içerisindeymiş gibi ol! Çünkü sultan kendisi için istediğini başka hiç kimse için istemez. ·         Devlet başkanı sana bir mesele arz ettiğinde, söylediklerini kabul edeceğine kani olmadıkça o meseleyi çözmeyi kabul etme! ·         Avamın (sıradan seviyesiz ve bilgisiz insanların) arasında, sorulmadan rastgele konuşma! ·         Avamın ve tacirlerin yanında ilme ve dine ait olmayan sözlerden kaçın ki mala rağbet ve sevgin üzerinde durulmasın. ·         Avam arasında ne gül ne de tebessüm et, yılışık olma! ·         Gereksiz yere çarsıya – pazara sıkça çıkma! ·         Olgunluğa eri...