Kayıtlar

Üzülme etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Sakın Üzülme!

  Sakın Üzülme!   •      Acın için; “Kur'an-ı Kerim” var. •      İsteklerin için; “Dua” var. •      Umudun için; “Sabır” var. •      Hüznün için; “Namaz” var. •      Günahın için; “İstiğfâr” var. •      Geceler için; “Sabahlar” var. •      Zorluklar için; “Kolaylıklar” var. •      Bütün dertlerin için; “Rabbin” var.   (Alıntı)

Üzülme!

Üzülme!   Kaldır yüzünü yerden. Omuzlarından sarsıp kendine getirmek istiyor seni Sevgili. “Rabbin sana küsmedi ki…” Gözlerinin içine içine bak sevdiklerinin. “Rabbin seni unutup yalnız bırakmadı ki…”   Üzülme! Üzülme! Üzülebiliyorsan bir kalbin var demektir. Kalpsizler üzül(e)mezler ki. Ne mutlu sana ki, üzülebiliyorsun. Dokunan var demek ki kalbine. Ya dokunulmasaydı kalbine. Ya hüznün gönül toprağını karmasına izin verilmeseydi. Demek ki gözden çıkarılmadın. Demek ki sen hâlâ bir umut tarlasısın.   Üzülme! Üzülüyorsan, Biri var ki cılız varlığını düştüğü çamurdan kaldırmak istiyor. Onun için dokunuyor kalbine. Kıymetini bil ki, üzmeye değer görüyor seni. Hüzünlerin kalbinin toprağını allak bullak ediyorsa, sen ekilmeye layık bir topraksın demektir. Kaygıların vuruşuyla tuz buz oluyorsa taş katılığında büyüttüğün güvencelerin, yarılan göğsüne umut fidanları dikiliyor demektir.   Üzülme! Yüzün yerde geziyorsan, ellerin boynuna sarılı ise, içini ısıtacak haberler

Dünya İşleri Üzülmeye Değmez

                                                      Dünya İşleri Üzülmeye Değmez   Silsile-i aliyye büyüklerinin 23. halkası olan İmâm-ı Rabbânî "kuddise sirruh" hazretleri buyurdular ki;   “Dünya işlerinin bozuk gitmesinden ve halinizi toparlayamadığınızdan hiç sıkılmayınız! Çünkü dünya işleri, üzülmeye değmez. Bu dünyada olan her şey geçecek, yok olacaktır. Allahü teâlânın razı olduğu şeylerin arkasından koşmak lazımdır. Güç olsa da, kolay olsa da, bunları yapmaya çalışmalıdır. Aranılacak, gönül verilecek, Allahü teâlâdan başka hiçbir şey yoktur. Geçici, yok olucu şeylere gönül vermek pek yazık olur. Bu yolun büyüklerine olan sevgiyi, dünya ve ahiret saadetinin sermayesi biliniz! Bu sevginizin artması için, Allahü teâlâya dua ediniz! Bu sevgi, insanın islamiyet’e uymasını kolaylaştırır. Kalbin her an Allahü teâlâ ile olması, bu sevgi ile elde edilir. Eğer dünyanın bütün sıkıntılarını kalbe doldursalar, bu sevgi bulunursa, hiç üzülmemelidir.”

Lâ Tehzen! Üzülme! (Şiir)

  Lâ Tehzen! Üzülme!   Ey...! Aziz ERDOĞAN Fâtih (el sani), Ey...! Yüce İslam’ın alemdar hanı, Ey...! (Şeyh i Ekberin) sırlı beyanı, Lâ tehzen!) Elbette mat olur rakip! “Nasrum minallahi ve fethun karib!”…   Ey... Kara gecenin, aydın ışığı, Memleketi - yurdu, mazlum beşiği, Hep susturdun anırdıkça eşeği, Lâ tehzen!) elbette mat olur rakip, “Nasrum minallahi ve fethun karib!”…   Ey...! ilkesi din-i İslâm mayası, Tek vatan- tek millet hizmet gayesi, İnmesin başından, Rahmet Sayası, Lâ tehzen!) Elbette mat olur rakip,   “Nasrum minallahi ve fethun karib!”…   Sen ey...! Zalimlerin korku- kâbusu, Dilinde halk, elinde hak tapusu, Biliyoruz her yönün, bin türlü pusu, Lâ tehzen!) Elbette mat olur rakip,   “Nasrum minallahi ve fethun karib!”…   "Dünya beşten büyük!" dedin dünyaya, "Davuste presi" çektin hizaya, Sen emir kıl! Biz hazırız gazaya, Lâ tehzen!) Elbette mat olur rakip, “Nasrum minallahi ve fethun karib!”…

Lâ Tehzen! Üzülme...

  Lâ Tehzen! Üzülme...   Çünkü hüzün kaybolanı geri getirmez! Öleni dirilmez, kaderi değiştirmez! Hiç bir fayda getirmez!   Lâ tehzen! Üzülme… Çünkü hüzün düşmanını sevindirir! Dostunu üzer, haset edenin diline düşürür!   Lâ tehzen! Üzülme... Üzülme çünkü hüzün sinirleri yıpratır, kalbini yorar, gecelerini mahfeder! Lâ tehzen! Üzülme... Eğer günah işlediysen, tevbe et, istiğfarda bulun, yanlış yaptıysan düzelt, O'nun rahmeti sonsuz, kapısı hep açıktır.   Lâ tehzen! Üzülme... Kaybettiğin şey için üzülme, çünkü daha pek çok nimetlere sahipsin. Allah'ü Teâlâ’nın sana bahşettiği diğer nimetleri düşün ve şükret! (Alıntı)

Sakın Üzülme

  Sakın Üzülme   Hayırsız evlat, eş-dost seni üzerse; “Rabbim bana yeter!” de; sakın üzülme! En sevdiklerin bile gönlün kırarsa; “Rabbim bana yeter!” de; sakın üzülme!   Tüm işlerin ters gider, her gün ağlarsan; Her şeyden umut kesip, kalbin dağlarsan; Tuttuğun dallar kopar, kara bağlarsan; “Rabbim bana yeter!” de; sakın üzülme!   Her insan seni ezer, avanak derse; İyilik yaptıkların, alay ederse; Güvendiğin dağlara, karlar yağarsa; “Rabbim bana yeter!” de; sakın üzülme!   Gücün yetse dahi sen, kimseyi üzme! Asla sui zan etme, kalbini bozma! Kin, intikam besleme, kimseye kızma! “Rabbim bana yeter!” de; sakın üzülme!   Aman ha kimselere, derdini dökme! Garibanım diyerek, boynunu bükme! Rabbinden başkasına, gözyaşı dökme! “Rabbim bana yeter!” de; sakın üzülme!   Haksızlık yapanlara; etme beddua; Sen onlara eyle, güzel bir dua; Mahkeme-i Kübra’da, görülür dava; “Rabbim bana yeter!” de; sakın üzülme!   Bu dünya ahret için, kur

Lâ Tahzen! (Üzülme!)

Lâ Tahzen! (Üzülme!)   İnsanlar senin kalbini kırmışsa üzülme! Rahman Celle Celâlüh,  “Ben kırık kalplerdeyim!”  buyurmadı mı? O halde ne diye üzülürsün ey can? Gündüz gibi ışıyıp durmak istiyorsan;   Gece gibi kapkaranlık nefsini yak! “Derdim var!”  diyorsun; Dert insanı Hak’ka götüren Burak’tır; sen bunu bilmiyorsun. Sanma ki dert sadece sende var. Şunu bil ki… Sendeki derdi nimet sayanlar da var. Umudunu yıkma; Yusuf’u hatırla. Dert nerede ise deva oraya gider. Yoksulluk nerede ise nimet oraya gider. Soru nerede ise cevap oraya verilir. Gemi nerede ise su oradadır.   Suyu ara, susuzluğu elde et de sular alttan da yerden de fışkırmaya başlasın. Dünya malı Allah’ın tebessümüdür:  “Lâ tahzen!” (Üzülme!)   Irmağa deniz, denize okyanus sığmaz. . “Âşık”  olmayana anlatsan da  “Ben” ,  “Sen”  anlamaz. Hakka ulaşmak için yoldur desen kimse inanmaz… Gönlünde zerre-i miskal şems olmayan; Yanmaz, yanamaz… Ayağın kırıldı diye üzülme!   Allah’ü Teâlâ senden aldığı ayak yerine belki sana kanat ve