Kayıtlar

yerinden etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Dağları Bile Yerinden Oynatırlar

Dağları Bile Yerinden Oynatırlar Hazreti Ömer Radiyallahü Anh radıyallahu anh zamanında, İran'a harp ilân edilmişti, İran Hükümdarı Yezdecerd, Çin Hükümdarından yardım istedi. Çin Hükümdarı, İran'dan gelen elçilere savaşacakları düşmanın vasıflarından sual etti. Elçiler de, bildikleri kadarıyla Müslümanların vasıflarından anlattılar! “İçki içmezler, kumar oynamazlar, yalan söylemezler, birbirlerine yardımlarını hiç esirgemezler, zina etmezler, birbirlerinin namuslarına saygılıdırlar” dediler. Çin Hükümdarı uzun uzadıya sorduklarına müspet cevaplar alınca, eline kalemini alarak İran Hükümdarına şöyle bir mektup yazmıştı: — “Azizim Yezdecerd! Sana bir ucu Merv'de bir ucu da Çin'de olan muazzam ordular gönderebilirdim. Fakat karşındaki düşmanın vasıflarını öğrendikten sonra, bundan vazgeçtim. Düşmanların olan müslümanlar, bu ahlâk kaideleri üzere bulundukları müddetçe, dağları bile yerinden oynatmak isteseler yine de oynatırlar. Sen bunlarla dost geçinmeye bak. B

İmanlı bir kimse, Cenab-ı Hakkı Tanımayan Bir Adamdan Üstündür.

Resim
İmanlı bir kimse, Cenab-ı Hakkı Tanımayan Bir Adamdan Üstündür. Bir gün Rus Başkumandanı esirleri teftişe gelir. Teftiş esnasında, Bediüzzaman kumandana selâm vermez ve yerinden kalkmaz. Kumandan kızar, belki tanımamıştır diyerek tekrar önünden geçtiği zaman yine yerinden kalkmayınca, kumandan tercüman vasıtasıyla der: – Beni herhalde tanımadılar? Bediüzzaman: – Tanıyorum, Nikola Nikolaviç’tir. Kumandan: – Şu halde Rus ordusuna, dolayısıyla Rus Çarına hakaret ediyorlar. Bediüzzaman: – Hakaret etmedim. Ben bir Müslüman âlimiyim. İmanlı bir kimse, Cenab-ı Hakkı tanımayan bir adamdan üstündür. Binaenaleyh, ben sana kıyam etmem, der. Bunun üzerine Bediüzzaman divan-ı harbe verilir. Birkaç zabit arkadaşı, hemen özür dileyerek vahîm neticenin önlenmesine çalışmasını istirham ederler. Fakat Bediüzzaman: – Bunların idam kararı, benim ebedî âleme seyahat etmem için bir pasaport hükmündedir, deyip kemal-i izzet ve şecaatle hiç ehemmiyet vermez. Nihayet idamına ka