Kayıtlar

Vasiyet etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Tâhirü'l-Mevlevî Kuddise Sirrûh Hazretlerinin İki Mürşidâne Vasiyeti

Tâhirü'l-Mevlevî Kuddise Sirrûh Hazretlerinin İki Mürşidâne Vasiyeti   Son devir Tarîk-i Mevleviyye ricâlinden Tâhirü'l Mevlevî Kuddise Sirrûh Hazretlerinin bende-i sâdıkı Şefik Cân Efendi Kuddise Sirrûh, mürşidinin bir vasiyetini şöyle anlatıyor: Mürşidim Tâhirü'l-Mevlevî Hazretleri 1951 senesinde vefât etti. Bendeniz çok perîşân oldum. Cenâze namâzını Koca Mustafa Paşa'da Sünbül Sinan'da kıldık. Sonra Yenikapı Mevlevîhânesine getirdik. Caddeden girince sol tarafda Merkez Efendi mezarlığı var. Şeyhi Selânikli Es'ad Dede Kuddise Sirrûh da orada yatar. Kendisi yahudi dönmesi ama çok mütedeyyin bir zât. Hacca da gitmiş, o da Tâhirü'l-Mevlevî gibi beş vakit namazını kılan mevlevîlerdendir. Bu zâtın kabrinin biraz ötesinde Tâhirü'l-Mevlevî'nin annesi yatıyordu. Onu Tâhirü'l-Mevlevî ile berâber ziyâret ederdik, şeyhine de annesine de Fatihalar okurduk. Orayı iyi tanıyorum. Tâhirü'l-Mevlevî Kuddise Sirrûh: "Benim cenâzemi şeyhimin kabrinin yan

Testideki Vasiyet

  Testideki Vasiyet Hz. Ebu Bekir Radiyallahü Anh, vefat edeceği zaman, kendisinden sonra halifelik vazifesini yüklenecek olana verilmek üzere vasiyet ettiği bir testi bıraktı. Hz. Ömer Radiyallahü Anh halife olunca testiyi ona verdiler. Halife testiyi kırdırttı. İçinden küçük küçük paracıklar ve bir mektup çıktı.   Mektupta şunlar yazıyordu:   “Bu paralar, bana verilen maaştan arta kalanlardır. Ben Medine’nin en fakirini kendime ölçü kabul etmiştim (ona göre yaşadım). Artan miktarı bu testiye koydum. Bunlar hazinenin malıdır.”   Hz. Ömer Radiyallahü Anh mektubu okuyunca ağlamaya başladı. Hem ağlıyor, hem de şöyle diyordu: “Kendinden sonrakilere çok ağır bir yük bıraktın! Ya Ebu Bekir Radiyallahü Anh!”

Peygamber Efendimiz Aleyhisselâm’ın 55 Vasiyeti

Peygamber Efendimiz Aleyhisselâm’ın 55 Vasiyeti Derleyen ve Düzenleyen: Hamza Muhammed Salih Accac Çeviren: Murat İnan Birinci Vasiyet: Kelime-İ Tevhid’in Fazileti عن اَبي هريرة (ض) قال: قُلتُ يا رسولَ اللهِ مَنْ اَسعدُ الناسِ بِشَفاعتِكَ يَومَ القيامةِ ؟ قال رسولُ اللهِ (ص): "لَقَدْ ظَننتُ يا ابا هريرةَ اَنْ لا يَسْاَلَنِي عَن هَذا الحديثِ اَحَدٌ اَوَّلَ مِنْكَ لِما رَاَيْتُ مِن حِرصِكَ عَلَى الحديثِ: اَسعدُ الناسِ بِشَفَاعَتِي يَوم القيامةِ مَن قَال : لَا اِلهَ اِلّا اللهُ خَالِصًا مِن قَلبِه اَوْ نَفْسِهِ Ebu Hureyre Radiyallahü Anh şöyle anlatır: Dedim ki Ey Allah’ın Resulü! Kıyamet günü şefaatine en layık olacak bahtiyar kimdir? Allah’ın Resulü Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdu: Ey Eba Hureyre, Senin hadise olan düşkünlüğünü bildiğim için senden önce bu soruyu bana kimsenin sormayacağından emindim. Kıyamet gününde insanlardan şefaatime en layık olan kişi kalbinden ya da içinden ihlâsla ‘La ilahe illallah’diyen kişidir. Kaynak: Buhari Ravi: Ubade Bi