Kayıtlar

Ye etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Geliniz Yiyiniz Ve Kendinize Hizmet Ediniz

Geliniz Yiyiniz Ve Kendinize Hizmet Ediniz Şeyh Ebü Zûr'a el-Hafız, Ebu Hüreyre Radiyallahü Anh'dan rivayet eder. Rasulü ekrem sallallahü aleyhi ve sellem efendimize, Merru'z-zahranda iken kendisine bir yemek getirildi. Fahri kâinat Sallallahü Aleyhi Vesellem, hazreti Ebû Bekir ve hazreti Ömer'e Radiyallahü Anhüma’ya hitaben: - Geliniz ve yiyiniz, buyurdu. Onlar ise: - Biz oruçluyuz, diye cevap verdiler. Hazreti peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem, onlara: - Sahibinize gidiniz, sahibinize çalışınız; geliniz ve yiyiniz, buyurdu. Burada Rasulü Ekrem Sallallahü Aleyhi Vesellem efendimiz onlara: - Siz oruçla kendinizi hizmetten alıkoyacak, size hizmet edecek birine muhtaç olacak kadar zayıf düştünüz, geliniz yiyiniz ve kendinize hizmet ediniz, buyurarak onları hizmete teşvik etmiştir.

Zihinsel Gücünüzü Kahvaltıda Yediklerinizle Artırın

Resim
Zihinsel Gücünüzü Kahvaltıda Yediklerinizle Artırın Biraz yumurta yiyin! Kahvaltıda yumurta yemeye bayılanlardan mısınız? Harika. American Journal of Clinical Nutrition’da yayımlanan bir araştırmaya göre, tüketilen yumurta miktarı arttıkça, kişilerin bilişsel fonksiyon testlerindeki performansları da artıyor. Beyniniz için yumurta yiyin. Kuşları izleyin!   Pencereden dışarıya bakın. Exeter Üniversitesi bilim insanlarına göre, gözünüze çarpan kuş sayısı ne kadar çoksa, depresyon, anksiyete ve stres de o kadar azalıyor. Doğanın gücünü küçümsemeyin. Benzer etkilere çiçekler, ağaçlar vs. de dâhil. Harekete geçin! Yetişkinlik döneminde yaptığınız egzersizler, ilerleyen yıllarda felce bağlı zararların onarılması konusunda beyninize yardımcı olabiliyor. Diyabetin çözümü açlık mı? University of Southern California araştırmacılarına göre döngüsel açlık içeren sıkı diyetler, diyabeti tersine çevirebilir: Diyabet hastası fareler, haftanın 4 günü açlık

Sabah Olunca, Karşına İlk Çıkanı Ye!

Sabah Olunca, Karşına İlk Çıkanı Ye! Allah’ü Teâlâ’nın sevgili kullarından biri bir rüya görür; rüyasında kendisine şöyle denir: -Sabah olunca, karşına ilk çıkanı ye, ikinci çıkanı sakla, üçüncü çıkanın dileğini kabul et, dördüncü geleni üzme, beşinciden de kaç! Sabah oldu; dışarı çıktı. Yola koyulup gitti. Karşısına bir dağ çıktı. Bu koca dağı görünce şaşırdı. Kendi kendine şöyle dedi: Rabbim bana bunu yememi emretti. Sonra şöyle dedi: Rabbim bana gücümün yetmeyeceği bir şeyi emretmez. Onu yemeye karar verdi. Dağa doğru yürüdü. Yaklaştıkça dağ küçüldü. Tam yaklaştığı zaman koca dağ bir lokmaya dönüşmüştü. Onu tutup yedi, baldan tatlı buldu. Allah’ü Teâlâ’ya hamdetti, yürüyüp gitti. Karşısına altından bir leğen çıktı. Şöyle dedi: Rabbim, bunu da saklamamı emretti. Bir çukur kazdı, onu gömdü. Yürüdü, az gittikten sonra dönüp baktı. Leğen toprak yüzüne çıkmıştı. Geri döndü, tekrar gömdü. Biraz gitti; baktı ki, yine çıkmış bir daha gömdü, yine toprak üstüne

Ye Kürküm Ye

Ye Kürküm Ye  Hoca, çağırıldığı düğün yemeğine eski elbisesiyle gider fakat kimse oralı olmaz. Kendisine buyur eden çıkmaz. Buna, Hocanın canı çok sıkılır. Keramettin kıyafetinde olduğunu düşünerek evine gelir ve yabanlık kürkünü giyer. Bu kez, gerine gerine düğün evinin kapısını çalar. Herkeste bir iltifat, bir ikram!... - Buyur Hoca, şöyle bu tarafa buyur! - Buyurunuz Hoca hazretleri! Hocayı sofrada baş köşeye oturtturlar. Sıra yemeğe gelince, Hoca kürkünün ucunu sofraya doğru tutarak: - Buyur kürküm, ye kürküm ye! demeğe başlar.  Bundan bir şey anlamayanlar: - Hayrola Hoca efendi, ne oluyor? derler. - Hoca da başından geçenleri anlattıktan sonra:  İkram bana değil de kürke olunca, bu güzel yemekleri yemek elbette onun hakkıdır!... der.  Nasrettin Hocadan Fıkralar