Rabbini Zikredenle Etmeyenin Farkı

Rabbini Zikredenle Etmeyenin Farkı

 

Allah Teâlâ’yı zikredenle etmeyenin farkı nedir?

Cenâb-ı Hak buyuruyor:

“Yedi gök, yer ve bunlarda bulunan herkes O’nu tesbîh eder. O’nu hamd ile tesbîh etmeyen hiçbir şey yoktur. Ne var ki siz, onların tesbîhini anlayamazsınız…” (İsrâ Sûresi, 44)

Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular:

“Rabbini zikredenle etmeyenin farkı, diriyle ölünün farkı gibidir.” (Buhârî, Daavât 66)

Rabbini zikredenle etmeyenin farkı:

Ebû’l Hasan Harakânî Rahmetullahi Aleyh Hazretleri buyurur:

“Dünyada en üstün ve değerli şey; her zaman ve mekânda AllâhTeâlâ’nın zikriyle dolu bir gönüldür.”

Göklerde ve yerde bulunan bütün varlıklar, Allâh Teâlâ’yı kendi dillerince zikrederler. Bundan dolayıdır ki bülbüllerin bir damlacık yüreklerinden dökülen feryat nağmeleri, kumrulardan yükselen ‘hû, hû’lar, leyleklerin ‘lek, lek’leri, ârif kulların nazarında hep duygu dolu birer ‘zikir’ tezâhürüdür.

Nitekim bu hakîkatin birer misâli sadedinde, nebevî terbiye altında yetişen güzîde sahâbîlerden Abdullah ibn-i Mes’ud Radiyallahü Anh;

“Biz boğazımızdan geçen lokmaların tesbihlerini duyar hâle gelmiştik!” buyurmuştur.

Yine Hak dostlarından Hüdâyî Rahmetullahi Aleyh Hazretleri; koparmak için uzandığı bütün çiçeklerin kendi dillerince Hakk’ı tesbîh ettiklerini işitmiş ve hiçbirini koparmaya kıyamamış, neticede üstâdına ancak, sapı kırılmış olduğu için zikri bitmiş bulunan bir çiçeği takdim edebilmiştir.

Yani kâinattaki ilâhi nizam gereği, insanlar ve cinlerin dışındaki canlılardan zikri bitenin, ömrü de biter.

Bu demektir ki, Allah Teâlâ’nın yarattığı bütün canlılar için hakîkî hayat; zikrin feyiz ve bereketiyle geçen hayattır.

Dolayısıyla Allâh Teâlâ’yı unutan bir kalp, zâhiren yaşıyor olsa da, hakîkatte ölü demektir.

Zikrin, kalpler üzerindeki bu hayâtî ehemmiyetine dâir, Sâmi Efendi Rahmetullahi Aleyh Hazretleri de şöyle buyurmuşlardır:

“Hakîkî hayat sahibi, ancak kalbi diri olan kimsedir. Çünkü kalp Beytullah’tır (nazargâh-ı ilâhîdir). Orada Allah Teâlâ muhabbeti ve zikri yoksa, o kalp ölüdür…” (M. Sâmi Efendi Rahmetullahi Aleyh, Menâkıb, 25.)

 

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarından Hikmetler, Erkam Yayınları


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Yuşa Aleyhisselam’ın Okuduğu İsm-i Azam Duası

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)