Kayıtlar

zevk etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kudûmün Rahmet ü Zevk ü Safâdır Yâ Resûlallah

  Kudûmün Rahmet ü Zevk ü Safâdır Yâ Resûlallah   Kudûmün rahmet ü zevk ü safâdır yâ Resûlallah, Zuhûrun derd-i uşşâka devâdır yâ Resûlallah…   Nebî idin dahi Âdem dururken mâ' vü tîn içre, İmâm-ı enbiyâ olsan revâdır yâ Resûlallah…   Kemâli zümre-i kümmel senin nûrunla bulmuşdur, Vücûdun mazhar-ı tâmm-ı Hudâ'dır yâ Resûlallah…   Seninle erdiler zâta dahi envâ'-ı lezzâta, İşin erbâb-ı hâcâta 'atâdır yâ Resûlallah…   Hüdâyî'ye şefâ'at kıl eğer zâhir eğer bâtın Kapuna intisâb etmiş gedâdır yâ Resûlallah…   Azîz Mahmûd Hüdâyî Kuddise Sirrûh

Yaptığımız İbadetlerden Neden Zevk Alamıyoruz?

  Yaptığımız İbadetlerden Neden Zevk Alamıyoruz?   Yaptığımız ibadetlerden farkında olmadan muhakkak lezzet alıyoruz. Fakat bu lezzeti layıkıyla neden hissedemiyoruz? Öncelikle bilinmesi gereken; insan yaratılış gayesi olan ibadeti zevk almak için değil sadece Allah’ü Teâlâ Celle Celâlüh rızası için yapmalıdır. İbadetten zevk alınmaması ibadetin terki için geçerli bir sebep olamaz. İbadet lezzetine engel olan manevi hastalıklar ve ilaçlarından bir kaçını şöyle sıralayabiliriz. Günahlar iman zayıflığına sebep olduğu gibi, ibadetten lezzet almaya da engel olur. “Mü’minin işlediği her günah kalbinde siyah bir nokta meydana getirir. Tövbe edip kötülükten sıyrılarak af dileyince, o siyah nokta kalbinden silinir. Eğer günaha günah eklerse siyah noktalar çoğalıp kalbini kaplar.” (Buhari) Nasıl ki hasta bir insan yediği ve içtiği şeylerden tam lezzet alamaz. Ve lezzet alamaması ona sıkıntı verir. Hastalığını tedavi edecek doktor ve ilaca ihtiyaç duyar. Bunun gibi, günahların tekr

Bir Kapı Var Kapanmıyor

Bir Kapı Var Kapanmıyor Bir zamanlar valilik yapan birisinin çok güzel bir bahçesi vardı. Rengârenk çiçeklerle donatılmış, tam bir zevk ve sefa yeriydi. Bir gün vali, bu bahçeye geldi. Vali, bir bahane ile kadının kocası olan bahçıvanı, bir iş için dışarıya gönderdi. Kadına da dedi ki: -Bahçenin kapılarını kapat. Hiç bir kapı açık kalmasın! Kadın, akıllı ve namuslu idi. Valinin kendisine kötü niyet taşıdığını anladı. Gidip bir ağacın arkasına saklandı ve biraz sonra gelip dedi ki: -Kapıları kapattım. Yalnız bir tanesi kaldı. Onu kapatmaya gücüm yetmiyor. Ne kadar uğraşsam da kapatamıyorum. -O, hangi kapıdır? -Bu kapı, Allah’ü Teâlâ’nın (Basir) sıfatıyla bizi gördüğü kapıdır. Vali, bu sözü duyunca, pişman olup tövbe etti. Bir daha aklına böyle kötülükler getirmemek için, Allah’ü Teâlâ’nın sevgili kullarından birinin bulunduğu yere gidip, onun sohbetinde yetişti. Allah’ü Teâlâ’nın sevgili kullarından biri oldu. Basir: Her şeyi gören. Allah her şeyi, herkesin yaptığı

ELHAMDÜLİLLÂH

ELHAMDÜLİLLÂH Doğru yolu bulursun, Dersen Elhamdülillâh. Zahmetten kurtulursun, Dersen Elhamdülillâh. Kalplerin cilâsıdır, Ruhların şifasıdır, Hayatın sefasıdır, Dersen Elhamdülillâh! Hastalar deva bulur, Borçlular eda bulur, Dertliler derman bulur, Dersen Elhamdülillâh! Mutsuzlar mutlu olur, Yaşamak kutlu olur, Hayat ne tatlı olur. Dersen Elhamdülillâh! Her türlü zevk, tat onda, Gerçek yaşamak onda, Sonsuz mutluluk onda, Dersen Elhamdülillâh!                    Yaşar AKKAŞ “Bu eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ”