Kayıtlar

yokluk etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Türkiye İşte Böyle Kurulmuştu!

Resim
Türkiye İşte Böyle Kurulmuştu! Kahraman Türk ANA’sına bakın yalınayak ve son oğlunu ÖLÜME gönderiyor... Kocasını, Kardeşlerini, diğer üç oğlunu vatana kurban veren bir ana, Bilecik tren istasyonunda son kalan oğlunu Çanakkale'ye şu nasihatlerle uğurlar. "- Bayrak inecekse, ezan dinecekse, ırzımız düşman tarafından çiğnenecekse dayıların, ağaların ve baban gibi öl de gelme oğul! Yoksa hakkımı sana helâl etmem oğul!" Der. Bu konuşmaya trenin kapısında dikilen şerefli bir Türk subayı şahit olur ve hatıra defterine gözyaşları içinde kaydeder. Bu olayın Bilecik tren istasyonunda yaşandığını biliyor muydunuz? Allah’ü Teâlâ rahmet eylesin!            Bu vatan önce Allah’ü Teâlâ’nın sonra da böyle kahramanların sayesinde kurtuldu…

Sömüren, Sömürülen!!!

Resim
Sömüren, Sömürülen!!! “Beyaz adamlar geldiklerinde onların elinde İncil, bizim elimizde ise topraklarımız vardı. Bize gözlerimizi kapatıp dua etmeyi öğrettiler. Gözlerimizi açtığımızda baktık ki İncil bizim, topraklarımız ise beyazların elindeydi.” (Jomo Kenyatta) Yaklaşmakta olan küresel kriz, sizi kendi adınıza korkutuyor ama aç Afrika için ne düşünüyorsunuz? "Dünya genelinde artan gıda krizi, tehlikeli boyutlara ulaşmak üzere..." "Birçok ülkede gıda fiyatlarındaki artıştan kaynaklanan ayaklanmalar meydana geldi." "Çatışmaların bölgesel savaşlara dönüşmesinden korkuluyor..." Bunların hepsini, günlerdir duya duya hafızalarınıza nakşetmiş durumdasınız... Kendinizin aç kalacağınızdan korkuyorsunuz, tedbir alıyorsunuz. Ama yaklaşmakta olan küresel kriz, sizlere, hiç Afrika’yı hatırlatıyor mu? Ya da bundan sonra hatırlatacak mı? İşte açlığın pençesinde, açlıkla imtihan edilen o Afrikalı çocuk... O çocuğun rızkın...

Talihsiz Boksör

Talihsiz Boksör Yokluk içinde yaşayan, açlıktan neredeyse ölüm derecesine gelmiş, talihsiz, zavallı bir boksör vardı. Yumruklarıyla para kazanamadığından gamını doyurmak için sırtıyla çamur taşımaya başlamıştı. Bu durum, çok ağırına gidiyordu. Kimi zaman coşar, düşkünleri öldüren felekle savaşır; kimi zamansa ümitsizliğe düşer, hayata küserdi. Halkın tatlı tatlı geçindiğini gördükçe, boğazına acı sular tıkanır, zehirlenir; çoğu kez perişan haline ağlayıp şöyle inlerdi; “Şu dünyada benden daha beteri var mı acaba? Kimileri bal şerbeti içiyor, kimileri tavuk, kuzu eti yiyor. Oysa ben ekmeğime sürecek yağ bile bulamıyorum. Şu talihe bak; kedi, kürk giysin; ben, çıplak kalayım; olacak iş mi! Çamur işiyle uğraşırken, ayağım büyük bir hazineye batsa, ne olurdu! Feleğin cilvesiyle hazineme kavuşsam, ben de gün görsem, hayattan zevk alsam, üstümdeki sıkıntıları bitirip eğlenceye dalsam, fena mı olurdu!” Neyse duydum ki, boksör bir gün yine toprak kazıyormuş. Kazarken toprakta ne görse...

Alman Mucizesi Nasıl Doğdu?

Alman Mucizesi Nasıl Doğdu? Almanya 1945’te 2. Dünya Savaşı’ndan yeni çıkmıştır. Şehirler harabe halindedir. Tabiri caizse taş üstende taş kalmamıştır. Açlık yokluk yoksulluk kol gezmektedir. Hiper enflasyon ve işsizlik çok aşırı yükselmiştir. II. Dünya Savaşı'ndan sonra Almanya Batı Almanya ve Doğu Almanya olarak ikiye ayrıldı. 1990 yılında bu iki parça birleşerek günümüzdeki Almanya Federal Cumhuriyeti'ni oluşturdu. Berlin Duvarı (Berliner Mauer) Doğu Almanya vatandaşlarının Batı Almanya´ya kaçmalarını önlemek için Doğu Alman meclisinin kararı ile 12 Ağustos 1961 yılında yapımına başlanan 46 km uzunluğundaki duvar. 9 Kasım 1989'da Doğu Almanya’nın, isteyen vatandaşların Batı’ya gidebileceğini açıklamasının ardından yıkıldı. Potsdam Konferansı’nda (17 Temmuz - 2 Ağustos 1945) Almanya'nın teslim olmasından sonra ortaya çıkan sorunlar, yapılacak olan barış antlaşmalarının temel şartları ve yöntemleri belirlendi. Görüşmelerde;   Avrupa, Müttefiklerin istekleri d...