Kayıtlar

yardım etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Ya Rabbena Yardım Eyle Kıyamette

Ya Rabbena Yardım Eyle Kıyamette Ya Rabbena Ya Rabbena, Yardım eyle Kıyamette Vağfirlena Zünübena, Yardım eyle Kıyamette… Şu dünyada yoktur vefa, Gelen çeker cevrü cefa Ey Hak Habibi Mustafa Yardım eyle Kıyamette… Bahçede bülbüller şakır, Daim dostun zikrin okur Ey Hazreti Ebûbekir, Yardım eyle Kıyamette… Ya Rabbena Ya Rabbena, Yardım eyle Kıyamette Vağfirlena Zünübena, Yardım eyle Kıyamette… Ya Rabbena Ya Rabbena, Yardım eyle Kıyamette Vağfirlena Zünübena, Yardım eyle Kıyamette… Şu dünyada yoktur vefa, Gelen çeker cevrü cefa Ey Hak Habibi Mustafa Yardım eyle Kıyamette…

Yardım Eyle Allah'ım!

  Yardım Eyle Allah'ım!   Ya Rab bu zor günlerde sana yöneldi eller, Gece gündüz umutla seni zikreder diller, Rahmetine, muhtaçtır susayan bu gönüller, Bizleri huzurundan boş çevirme Allah’ım…   Hazreti. Âdem’inin ahlakından nasip et, Hazreti Şit’inin marifetinden ikram et, Hazreti Nuh’unun şecaatinden haber et, Bu mübarek aylarda, ikram eyle Allah’ım   Pek çok hatalar yapıp tövbeyle sana geldik, Bütün kötülüklerden yine sana sığındık, Hayır ve şer sendendir iman ettik güvendik, Sevgi dolu yolundan hiç ayırma Allah’ım…   Hazreti İbrahim’in dostluğundan ikram et, Hazreti İsmail’in güzel sözünü kavrat. Hazreti İshak’ının rızasını benimset, Onların ahlakıyla ahlâklandır Allah’ım.   Belki gaflete dalıp günahlara bulaştık, Hak yolunu terk edip, hududumuzu aştık, Verdiğin nimetlerle bu günlere ulaştık, Bizlere doğru yolu nasip eyle Allah’ım…   Hazreti Salih’inin Ferahatının özünü, Hazreti Lut’unun o hikmet dolu sözünü, Hazreti Yak

Dördüncü Tavsiye: Zorda Kalana Yardım Etmek

  Dördüncü Tavsiye: Zorda Kalana Yardım Etmek Abdullah b. Ömer Radiyallahü Anh tarafından Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem’in şöyle buyurduğu rivayet edilmişti: “- Müslüman Müslümanın kardeşidir Ona zulmetmez, onu (başkasına da bırakıp) teslim etmez. Kim karedeşinin bir hacetinde bulunursa Allah'ta onun hacetinde bulunur. Kim bir Müslümanı üzüntüsünden rahatlatırsa Allah'ta onu kıyamet günü üzüntülerinden rahatlatır. Kim Müslümanı örterse Allah'ta onu kıyamet günü örter”. (Buhari, Müslim) Bu hususta Ebu Hureyre Radiyallahü Anh tarafından da Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem’den şu hadis rivayet edilmiştir: “- Kim bir mü'mine dünya üzüntülerinden bir üzüntüden dolayı nefes aldırırsa, Allah'ta ona kıyamet günü üzüntülerinden bir üzüntüden dolayı nefes aldırır. Kim sıkıntıda olana kolaylık sağlarsa Allah'ta ona dünya ve ahirette kolaylık sağlar. Kim bir Müslümanı örterse Allah'ta onu dünya ve ahirette örter. Kul kardeşinin yardımında olduğu m

Müslümana yardım Etmenin Fazileti

  Müslümana yardım Etmenin Fazileti   “Cehennemlik biri, Cennetlik birine rastlayınca ona der ki: ·   - Beni tanıdın mı? ·   - Sen kimsin? ·   - Benden abdest suyu istemiştin, ben de onu sana hediye etmiştim. ·   - Cennetlik olan, ona şefaat eder. Yine Cehennemlik biri Cennetlik olana şöyle der: ·   - Beni tanıdın mı? ·   - Sen kimsin? ·   - Bana bir iş söylemiştin, ben de o işini yapmıştım. ·   - Bunun üzerine ona şefaat eder ve şefaati kabul edilir.” (İbni Mace)

Gerçek Akraba ve Dost, Zor Gününde Yardıma Koşandır…

Resim
  Gerçek Akraba ve Dost, Zor Gününde Yardıma Koşandır…     Adam koca bir danayı ziyafet için kesti ve büyük bir ateş̧ yaktı. Kızına dedi ki: “- Kızım, sevdiklerimizi ve komsularımızı çağır ve gelip bizimle oturup et yesinler ...” Kızı bağırdı: “- Evimizde yangın çıktı yetisin ahali! Evimizdeki bu yangını söndürmemize yardım edin!”. Birkaç̧ dakika içinde bunu duyan bir grup insan yangın söndürmek için yardım etmeye koşup evlerine geldiler. Diğer komşular akrabalar bu feryadı duymamış̧ gibi davrandılar feryada kulak tıkadılar. Yardıma gelenler Kurban kesen ailenin kurban etinden yiyip içtiler, karınlarını doyurdular giderken de ellerine birer parça et verildi. Baba şaşkındı kızına dondü ve dedi ki: '' Kızım Gelen insanlar, tanımam, daha önce hiç̧ görmedim, Kızım yangın var dedin bağırdın peki sevdiklerimiz, dostlarımız ve meslektaşlarımız nerede?". Kızı gözleri dolu dolu dedi ki: “- Evimizdeki yangını söndürmeye yardım etmeye gelmeyenler bizi ya

Yardım Dileme Duası 2

Yardım Dileme Duası 2 Ashab-ı Kiramdan Enes bin Malik Radiyallahü Anh anlatıyor: Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem'in ashabı içinde Ebu Malek Radiyallahü Anh diye birisi vardı. Bu zat, Şam ile Medine arasında tüccarlık yapardı. Kendisi Allah'ü taâlâ'ya tevekkül ederek bir kafileye katılmaz, yalnız başına gidip gelirdi. Bir defasında Şam'dan Medine'ye doğru gelirken; önüne, tepeden tırnağa silahlı bir eşkıya çıktı ve;  "Mallarını alıp seni de öldüreceğim!"  dedi. Ebu Ma'lek de;  "İşte malım, al senin olsun, beni bırak"  dedi. Eşkıya;  "Benim âdetim bu. Hem mal hem can"  dedi. Ebu Ma'lek;  "Madem öyle, müsaade et de namaz kılayım!"  dedi. Eşkıya; "Sana müsaade, istediğin kadar kıl!" dedi... Ebu Ma'lek hazretleri, abdest aldı, namaz kıldı ve sonra ellerini açarak şöyle dua etti: يَا وَدُودْ، يَا وَدوُدْ، يَا ذَا الْعَرْشِ الْمَجِيدْ، يَا مُبْدِئُ يَا مُعِيدُ، يَا فَعَ

Yardım Dileme Duası

Yardım Dileme Duası Sahabeden Hz. Enes Radiyallahü Anh anlatıyor: “Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’i bir şey üzecek olsa ş duayı okurdu: يَا حَىُّ يَا قَيُّومُ بِرَحْمَتِكَ اَسْتَغيِثُ يَاذَا الْجَلاَلِ وَالْاِكْرَامِ Okunuşu: “Ya Hayyu ya Kayyum! Bi rahmetike esteğsu ya zel-celali vel-ikram.” Anlamı: “Ey diri olan, ey Kayyûm olan Rabbim! Rahmetin adına yardımını talep ediyorum, ey celal ve ikram sahibi (Allah’ım!)” (Tirmizi, De’avat, 99; Hakim, Dua, 1, 509)

Ey Doğruların Yardımcısı Olan Allah’ım!

Ey Doğruların Yardımcısı Olan Allah’ım! Gencin birisi Kâbe’de hep, “— Ey doğruların yardımcısı olan Allah’ım, Ey haramdan sakınanların yardımcısı olan Allah’ım, sana hamdü sena ederim!” diye dua eder. Bu durum herkesin dikkatini çeker. Birisi: “— Neden hep aynı duayı yapıyorsun, başka bir şey bilmiyor musun?” der. O da anlatır: Yedi sekiz sene önce yine Be’de iken içi altın dolu bir torba buldum. Tam bin altın vardı. İçimden bir ses: “— Bu altınlarla, şunları şunları yaparsın” diyordu. Hayır dedim kendi kendime. Bu benim değil. Başkasının malı, kullanmam haram olur dedim. Bu sırada birisi “— Şöyle bir torba bulan var mı?” diye bağırıyordu. Çağırdım onu. “— Nasıl bir torbaydı? İçinde ne vardı?” diye sordum. Torbayı tarif etti ve “— İçinde bin altın vardı” dedi. “— Torban burada.” diyerek verdim. Adam torbayı açıp bana otuz altın verdi. Pazara gittim. Temiz yüzlü genç bir esiri överek satıyorlardı. Gencin temizliği dikkatimi çekti. Yanlarına gittim, “— Bu köle i

Din Kardeşine Yardım Etmenin Sevâbı

Din Kardeşine Yardım Etmenin Sevâbı Müʼminler, bir Allâhʼa inanan, aynı Peygamberʼin ümmeti olan, aynı kıbleye yönelen, câmilerde omuz omuza saf tutan, birbirlerini kendisine emânet ve zimmetli gören din kardeşleridir. Îman kardeşliği; aynı anne-babanın evlâdı olmak demek olan kan bağı kardeşliğinden daha üstündür. Çünkü nesep bağı ve biyolojik yakınlık, kalbî yakınlık yoksa bir fayda vermez. Nitekim Nuh -aleyhisselâm-ʼın dördüncü oğlu Kenanʼın biyolojik yakınlığı ve nesep bağı, ona hiçbir fayda vermedi. Tûfanʼda diğer kâfirlerle birlikte o da helâk oldu. Cenâb-ı Hakʼtan Nuh -aleyhisselâm-ʼa şu îkaz geldi: “…Ey Nuh! O aslâ senin âilenden değildir…” (Hûd, 46) Ebû Dücâne -radıyallâhu anh- hasta iken ziyâretine giden birisi, onun sîmâsının nûr gibi parladığını gördü ve ona: “–Sîmân neden böyle parlıyor?” diye sordu. O da şu cevâbı verdi: “–Benim iki amelim var: 1- Beni ilgilendirmeyen hususlarda susarım. 2- Gönlüm mü’minlere karşı sû-i zandan uzak kalır. Her mü’min

Yardıma Muhtaç Kimselerin Koyunlarını Sağan Devlet Başkanı

Yardıma Muhtaç Kimselerin Koyunlarını Sağan Devlet Başkanı Hz. Ebu Bekir Radiyallahü Anh, önceleri ticaretle uğraşıyor, çarşıya inip alış veriş yapıyordu. Ayrıca koyun sürüsü vardı ve zaman zaman onlarla meşgul oluyordu. Bazen mahallesindeki yardıma muhtaç kimselerin koyunlarını sağıyordu. Halife olup kendisine beyat edildiği zaman, daha önce koyunlarını sağdığı bir ailenin kızı: -Artık bundan sonra koyunlarımız sağılmaz!" diyerek hayıflandı. Kızın sesini işiten Hz. Ebu Bekir Radiyallahü Anh: -Hayır, vallahi davarlarınızı sağmaya devam edeceğim. Üzerime aldığım bu işin daha önceki ahlakımı değiştirmeyeceğini ümit ediyorum, diye kızı teselli etti ve halife iken de mahallenin koyunlarını sağmaya devam etti. Hatta bazen koyunlarını sağdığı kimselere: -Nasıl istersiniz, sütü köpüklü mü sağayım, köpüksüz mü olsun? Diye sorar, onlar nasıl isterse öyle sağardı. Daha sonra bulunduğu mahalleden Medine'nin merkezine taşındı. Ticaret işiyle halifeliğin beraber yürüm

Dostluk

Dostluk Banu CİNGÖZ Kavgayı, ağacın bir yaprağına yazmak isterdim, sonbahar gelsin, yaprak kurusun diye.  Öfkeyi, bir bulutun üzerine yazmak isterdim, yağmur yağsın, bulut yok olsun diye.   Nefreti, karların üzerine yazmak isterdim, güneş açsın, karlar erisin diye.  Dostluğu ve sevgiyi, yeni doğmuş tüm bebeklerin yüreğine yazmak isterdim. Onlarla büyüsün, dünyayı sarsın diye...

Kuldan Yardım İstemek

Kuldan Yardım İstemek Müşkil durumda kalan fakir bir şahıs, müşkilinin halli için Halife Harun Reşid'e çıkmaya karar verdi. Halifenin sarayına vardığında baktı ki, Halife namazını kılmış, ellerini kaldırmış, dua ediyor. Halifenin bile başkasından bir şeyler istediğini gören adam, başka birine muhtaç olan bir kimseden bana ne hayır gelir, gider ben de onun istediğinden isterim, deyip geri döner. (Alıntı)

Sabır ve Namazla Allah’tan Yardım İsteyin

Sabır ve Namazla Allah’tan Yardım İsteyin Ey iman edenler! Sabır ve namazla Allah'tan yardım isteyin. Doğrusu Allah, sabredenlerle beraberdir Horasan vâlisi Abdullah bin Tâhir, çok âdil biriydi. Jandarmaları birkaç hırsız yakalamış, vâliye bildirmişlerdi. Getirilirken hırsızlardan birisi kaçtı. O sırada Hiratlı bir demirci, Nişapur’a gitmişti. Demirciyi, gece eve giderken, jandarmalar yakaladılar ve diğer zanlılarla beraber vâliye çıkardılar. Vali dedi ki: – Hepsini hapsedin! Bir suçu olmayan demirci, hapishanede hemen abdest alıp, namaz kıldı. Ellerini uzatıp:  “Ya Rabbi! Bir suçum olmadığını ancak sen biliyorsun. Beni bu zindandan ancak sen kurtarırsın!” diye dua etti. Vali uyurken rüyasında dört kuvvetli kimse gelip, tahtını ters çevirecekleri zaman uykudan uyandı. Hemen kalkıp, abdest aldı, iki rekât namaz kıldı. Tekrar uyudu. Tekrar o dört kimsenin tahtını yıkmak üzere olduğunu gördü ve uyandı. Kendisinde bir mazlumun ahı olduğunu anladı. Vali hemen hapishane

Sadaka Taşları, Diş Kirası, Zîmen Defteri

Resim
Sadaka Taşları, Diş Kirası, Zîmen Defteri Sadaka Sadaka; yardıma muhtaç kimselere karşılıksız olarak yapılan yardımlardır. Yapılan herhangi bir yardım veya iyiliğin sadaka sayılabilmesi için şu üç özelliğin birlikte bulunması gerekmektedir. 1- Allah rızası için yapılmalıdır, 2- Özellikle fakir ve ihtiyacı olan kişilere yapılmalıdır, 3- Karşılıksız olarak yapılmalıdır. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: İnsan öldüğü zaman ameli kesilir. Ancak üç şeyden kesilmez. 1- Sadaka-i câriye, 2- Faydalanılan ilim, 3- Kendisine duâ edecek sâlih bir evlât. En fazîletli sadaka, gizli verilen sadakadır. Sadaka vermekte, dünyevî ve uhrevî pek çok faydalar vardır. Bu faydaları şu şekilde sıralayabiliriz: 1 - Sadakalar günahlara kefaret, Cehennem ateşine karşı siperdir. Peygamber Efendimiz, bu hususta şöyle buyurmuştur: "Bir hurmanın yarısı ile bile olsa Cehennem ateşinden korunun. Onu da bulamazsanız, tatlı ve güzel söz söyleyin. Bu da sadaka yerini tutar.&qu