Kayıtlar

Yıldırım etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Mukallidin Yıldırımı İkazı

Mukallidin Yıldırımı İkazı Yıldırım Bayezid Han, zamanındaki bütün kadı ve ilim adamlarını şeriata aykırı hareket ediyorlar ve millete zulmediyorlar Diye zindana doldurdu. Hatta o kadar ileri gitti ki; “Bunlardan islâm dinine bir hizmet beklenmez, bunların tamamını yakmak lâzım” dedi ve ateş yakılması için odun hazırlanmasını emretti. Ne kadar nedimleri ve devrin ileri gelenleri varsa hepsi teker teker gelip Yıldırım'dan bu âlimlerin affını diledilerse de hiç birini kabul etmedi. O zamanlar Kör Hasan namyla maruf bir mukallid vardı. Bu mukallid bir gün kıyafet değiştirdi ve metropolit bir papaz kılığına bürünerek padişahın huzuruna vardı. Padişah Yıldırım, Kör Hasan'ı bu kıyafetle görünce gülmekten katılır ve sorar: - Nedir bu kıyafet ey kâfir? Kör Hasan: - Kâfir ülkesine gidiyorum Sultanım, der. Padişah sorar: - Yakında mı, nereye ne zaman gideceksin? Kör Hasan: - Şimdi İstanbul Tekfuruna gideceğim padişahım! Padişah: - Orada ne yapacaksın ya mel...

Ateist Yıldırım ile Çantacı Necmi Abinin Muhteşem Diyaloğu...

Ateist Yıldırım ile Çantacı Necmi Abinin Muhteşem Diyaloğu... Beyaz eşya pazarlamacısı kamyondan iner. Beyaz eşya satan dükkâna girer. Dükkânda dini bir konuda sohbet yapılmaktadır. Satıcı sohbet esnasında kafasını uzatarak: -Merhaba, ben ateistim, sizinle dini konularda tartışabiliriz, dedi. Dükkânda bulunanlardan biri olan Necmi Abi -Hoş geldin Ateist kardeş, -Hoş bulduk -Buyur gel oturalım, sohbet edelim. Ateist oturur. -İsminiz nedir ateist kardeş? -Yıldırım -Merhaba Yıldırım memnun oldum benim adım da Necmi. -Sağ ol! -Sen akıllı, zeki birine benziyorsun, dedi Necmi Abi. - Nerden bildin? Diye sordu Yıldırım.  (Necmi abi baştan yağlama yapıyor ki kapı sonra gıcırdamasın) -Pazarlama müdürüsünüz, aptal adamı müdür yapmazlar. Oradan anladım, dedi. -Teşekkür ederim. -O yüzden sen ateist olamazsın. Ateist olmak için akılsız aptal olmak lazım. Çünkü şu kâinata baktığımızda her şey Allah’ın varlığını bize gösteriyor, dedi. Yıldırım sessiz beklem...

Ölüm Anındaki Ses

Resim
Ölüm Anındaki Ses Aşağıdaki yazı, Trabzon temsilcimiz Niyazi Yıldırım Bey tarafından gönderilmiştir ve ölümden dönen birçok kişi tarafından yaşanmış hâdiselerin değişik bir örneğini teşkil etmesi bakımından dikkat çekicidir. Yazısını, kendisine teşekkür ederek yayınlıyoruz. 1989 yılında geçirdiğim bir trafik kazası sonucunda koma halinde hastaneye kaldırılmıştım. Yanımda bulunan eşim vefat etmiş, beni kontrol eden doktor, kan deryası içinde kalan vücudumda bir hayat emaresi göremediğinden, bana da ölü raporu vermişti. O akşamki TRT haber bülteninde, kazada ölen kişilerin arasında benim de ismim bulunuyordu. Daha sonraları ölmediğim anlaşılmış ve üç gün devam eden koma halinden sonra kendime gelmiştim. Fakat duyma ve düşünme duygularımın dışındaki bütün fonksiyonlarımı kaybettiğimi hissediyordum. Ölmekten çok Cenâb-ı Hakk’a hesap verememekten korkuyor ve boğazım sıkılmış gibi sık sık nefes alıyordum. Ruhumu teslim etmekte olduğumu zannederken, nereden geldiğini anlayamadığı...