Kayıtlar

yangın etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Yetiş Ey Keştibânım Büsbütün Deryada Yangın Var

Yetiş Ey Keştibânım Büsbütün Deryada Yangın Var Yetiş ey keştibânım büsbütün deryada yangın var Değil derya yalınız cümle hep sahrada yangın var Açıldı bağ-ı vahdet gülleri mest oldu bülbüller Zemîn ü âsumân dünyâ ve mâfîhâda yangın var Erişti nev-bahâr vakti figâna başladı bülbül Değil bülbül yalınız ol gül-i ranâda yangın var Kaşınla kirpiğin zülfün beni mest etti ey dilber Değil mestane gözler kâmet-i zîbâda yangın var Muhabbetden yarattı Ol Habîb'i Hazret-i Mennân Değil kim Ol Muhammed Hazret-i Mevlâ'da yangın var Hitab-ı "kün fekân" erdi zuhura geldi akl-ı küll Felekler gulgule düştü kamu esmada yangın var Zemîne indi me'vâdan nice yıllar döküp kan yaş Yalınız ağlayan Âdem değil Havva'da yangın var Nice yıl hasret-i hicran oduyla yaktı Kenan'ı Yanan Yakûb değil gör Yûsuf u Zelha'da yangın var Cihan halk olalı göster bana âsûde ahvâlin Ki yok bir istirahat esfel ü âlâda yangın var Erişti S

Bir Saksı İle Yangını Söndürdü

Bir Saksı İle Yangını Söndürdü Hazreti Ömer Radiyallahü Anh zamanında Medine'de yangın çıkmıştı. Halk korktular ve durumu Hazreti Ömer Radiyallahü Anh’a bildirdiler. Halife eline bir saksı parçası alıp üzerine: - Ey ateş! Allah’ü Teâlâ'nın izniyle sakin ol! Yazdı. Saksı parçasını ateşin içine attılar. Ateş hemen o andan itibaren sönmeye başladı ve kısa zamanda söndü. (Alıntı)

Bağdat’ta Yangın Hikâyesi

Bağdat’ta Yangın Hikâyesi Bir gece halkın yanık bağrından çıkan ah ateşinin, Bağdat’ın yarısını küle çevirdiğini duydum. O anda adamın biri ellerini havaya kaldırıp Allah’a şöyle dua etmiş; “Çok şükür, bu yangın dükkânıma zarar vermedi. ” Yoldan geçen bir ulu kişi, adamın niyazını işitince onu uyarmak istemiş; “Ey bilgisiz adam, sen yalnız kendini mi düşünürsün! Koca şehrin yarısı yanıp küle dönmüş, sense dükkânının kurtulduğuna seviniyorsun, öyle mi! İnsanların açlıktan karınlarına taş bağladığını gören birisi, taş yürekli değilse, ağzına bir lokma atamaz. Yoksulların açlıktan kan tükürdüğünü gören bir zengin, ağzındaki lokmayı ne yüzle çiğner! Hasta sahibi sağlıklıdır diye düşünme! Çünkü hastasının derdiyle kıvranmaktadır. Merhametli yolcular konak yerlerine vardıklarında, geride kalan dostları gelmedikçe uyumazlar. Diken taşıyan kişinin eşeği çamura saplandığı zaman padişahların gönlü bundan mustarip olur. ” Mutlu olmak isteyen irfan sahibi kimseye Sadi’nin şu sözü yetişir.

Korunma Duası 1-2

Korunma Duası 1 Bir gün ashabı kiramdan Hz. Ebü’d-Derda Radiyallahü Anh’ın evinin bulunduğu mahallede yangın çıktı. Kendisine haber verdiklerinde “Allah’ü Teâlâ benim evimi yakmaz” dedi, telaşlanmadı. Nitekim yangın onun evine yaklaşınca söndü. Bu vaziyet kendisine haber verilince “Ben bunu biliyordum!” dedi. Bunun üzerine “Ne acayip sözlerin var!” dediklerinde şöyle cevap verdi: “Ben Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem’in şöyle buyurduğunu işittim”: Şu duaya gece ve gündüz devam eden kimseye hiçbir şey zarar vermez. "اَللهمَّ أَنْتَ رَبِّي لَا إِلَهَ إِلَّا أَنْتَ عَلَيْكَ تَوَكَّلْتُ وَأَنْتَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ لَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِاَلله الْعَلِيِّ الْعَظِيمِ مَا شَاءَ اَلله كَانَ وَمَا لَمْ يَشَأْ لَمْ يَكُنْ أَعْلَمُ أَنَّ اَلله عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ وَأَنَّ اَلله قَدْ أَحَاطَ بِكُلِّ شَيْءٍ عِلْماً وَأَحْصَى كُلَّ شَيْءٍ عَدَداً. اَللهمَّ إِنيِّ أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ نَفْسِي وَمِنْ شَرِّ كُلِّ دَابَّةٍ أَنْتَ آخِذٌ بِنَاصِيَتِهَا إِنَّ ر