Kayıtlar

vicdan etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Jan Valjan 'Vicdan Adamı'

Jan Valjan 'Vicdan Adamı'           Victor Hugo'nun Sefiller'indeki başkahraman Jan Valjan 'vicdan adamı' olmanın en başarılı örneklerindendir.           Efendim, konu özetle şu:           Eski bir kürek mahkûmu olan Jan Valjan izini kaybettirerek sahte bir kimlikle zengin olmuş, bir kasabanın belediye başkanı seçilmiş ve kendini hayır işlerine adamıştır.           Ama geçmiş kimliği yakasını bırakmaz. Ve bir gün kendisine gelen bir haberle duyguları alt üst olur.           Gazete haberinden kendisi sanılan bir adamın yakalandığı ve mahkemeye çıkarılacağını öğrenir. Sabaha kadar vicdan buhranlarıyla kıvranan ve kazandığı her şeyi heba edip etmeme konusunda zorlanan Valjan sonunda vicdanından kaçamayacağına anlar ve mahkemeye gidip kendi kendisini ihbar eder. Üzgün ama mutludur. Çünkü kazandığı her şeyi kaybetme pahasına kendi vicdanını ve dostluğunu kazanmıştır.           Aslında hepimizin içinde bir Jan Valjan yatmakta. Bu yüzden yanlış bir iş ya

Miktar Değil, Vicdan Önemlidir

Miktar Değil, Vicdan Önemlidir Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) infâk etmedikçe «birr»e, hayrın kemâline eremezsiniz. Her ne infâk ederseniz, Allah onu hakkıyla bilir.” (Âl-i İmrân, 92) Rasûlullah (sav) buyurdular: “Allah Teâlâ, sizin her biriniz ile tercümansız konuşacaktır. Kişi sağ tarafına bakacak, âhirete gönderdiklerinden başka bir şey göremeyecektir. Soluna bakacak, âhirete gönderdiklerinden başka bir şey göremeyecektir. Sonra önüne bakacak, karşısında cehennemden başka bir şey göremeyecektir. O hâlde (sadece bir hurmaya bile sahip olsanız) artık bir hurmanın yarısı ile de olsa, kendinizi cehennem ateşinden koruyun. Bunu da bulamayan, güzel bir söz ile kendisini korusun.” (Buhârî, Zekât, 9, 10; Müslim, Zekât, 67, 97) Medîne-i Münevvere mücavirlerinden Ali Ulvi hocaefendi anlatıyor: “Hacca gelenlerden, amcam Hacıveyiszâde’nin faaliyetlerini dinliyorduk. Diyorlardı ki: “Amcanız, İmam Hatip Okulları için teberru toplamaya başladı. D

İman ve Vicdan Borcu

İman ve Vicdan Borcu Cenâb-ı Hak buyuruyor: “…Rasûl size ne verdiyse onu alın! Size neyi yasakladıysa ondan da kaçının ve Allah’tan korkun! Çünkü Allah’ın azâbı şiddetlidir.” (Haşr, 7) Rasûlullah (sav) buyurdular: “Hiçbir kul, kıyâmet günün ömrünü nerede tükettiğinden, ilmiyle ne yaptığından, malını nereden kazanıp nereye harcadığından, vücudunu nerede yıprattığından hesâba çekilmedikçe bir adım dahî atamaz!” (Tirmizî, Kıyâmet, 1/2417) İnsanın örnek alma ihtiyacını ve taklit meylini hakkıyla tatmin edebilecek en mükemmel örnek, Rasûlullah (sav) Efendimiz’dir. Peygamber Efendimiz’i örnek almaktaki başarımız ise, hiç şüphesiz, O’nun emsâlsiz örnek şahsiyetine gönülden bağlanarak O’nu bütün kalbimizle sevmeye bağlıdır. Cenâb-ı Hak, Sevgili Rasûlü’nü, insanda tecelli eden bir sanat harikası olarak halketmiştir. O’nu, âlemlere rahmet ve bütün beşeriyete fiilî bir kıstas kılmıştır. Bu itibarla Allah Rasûlü’nün hayatı, kıyamete kadar gelecek bütün nesillere emsalsiz bir örne

Duyduğum Vicdan Azabının Şiddeti, Artsın!

Duyduğum Vicdan Azabının Şiddeti, Artsın! Mekke Emiri Şerif Hüseyin, İngilizlerle anlaşarak Osmanlı'yı arkadan vurmuş ve mükâfat olarak da İngilizler tarafından Hicaz Krallığı'na getirilmişti. Daha sonra Vehhabiler tarafından alaşağı edilerek İngilizlerin himayesinde Kıbrıs'a yerleştirilmiş ve hastalandığında da oğlu tarafından Amman'a getirilmiştir. Ve günün birinde saray bandosunun bahçede konser verirken "İzmir Marşı"nı çalması üzerine, oğlunun babasının üzülmemesi için pencereleri kapattırmak isterken baba şu ibretli konuşmayı yapmıştır:     - Evlat, neden o pencereyi kapıyorsun? Ben velinimetine ihanet etmiş asi bir kulum, günahım büyüktür. Kral olacağımı düşündüm. Allah beni sürgünlüğe düşürdü. Bırak pencereyi aç, şu marşı dinleyeyim. Duyduğum vicdan azabının şiddeti, o eski hatıraların canlanması ile büsbütün artsın; bu dünyada çektiğim ızdıraptan vicdan azabıyla büsbütün ağırlaşsın, ta ki Allah bu günahkâr kulunu dünyada affederek, ahirette h

Sende Varsa Mutlusun!

Sende Varsa Mutlusun! Allah’a inanarak, hayatın güçlüklerine katlanabilecek kadar;  İNANÇ… Geleceğin daha iyi olacağına inanacak kadar;  ÜMİT... Doğru bildiklerin için mücadele edebilecek kadar;  CESARET... Topluma, ailene, İslam'a faydalı olabilecek kadar;  SAĞLIK... İhtiyaçlarına yetebilecek, zekâtını verebilecek kadar;  PARA... Başkalarının daima iyi yönlerini görebilecek;  GÖZ... Çevrendeki insanlara yardım eli uzatabilecek kadar;  CÖMERTLİK... İnsanlardan karşılık beklemeden yapabileceğin;  İYİLİK... Hayatın zorluklarına karşı hayatı ve insanları kuşatacak;  SEVGİ... Kuş tüyü kadar yumuşak ve rahat bir;  VİCDAN... Dilini, belini, kalbini, keseni ve gözünü haramdan saklayabilecek;  İRADE... Gördüklerinin, duyduklarının düzelmesini bekleyebilecek kadar;  SABIR... Günahlarını, noksanlarını itiraf edebilecek kadar;  FAZİLET… En kötü halinde bile Allah’tan razı olabilecek kadar;  ŞÜKÜR… Allah’ü Tealanın seni her an görd