Son Anda Gelen Kurtuluş...
Son Anda Gelen Kurtuluş...
Amsterdam’da bir cami imamı, her Cuma günü 10-11
yaşındaki oğluyla şehrin sokaklarında dolaşır, İslâm’a dair kaleme aldığı küçük
dergiyi dağıtır, insanları İslâm’a davet edermiş. Yine bir Cuma günü rahatsız
olduğundan oğluna;
- "Bu hafta tebliğ için çıkmayalım." der.
Bir insanın hidayetine vesile olmanın ne büyük bir
devlet olduğunun hazzını defalarca yaşayan çocuk, babasına yalnız çıkma
noktasında ısrar eder. Şiddetli yağışın da olduğu soğuk bir kış günü İmam,
oğlunun ısrarına dayanamaz ve;
- "Peki." der ve onu gönderir.
Çocuk Amsterdam sokaklarında dolaşır ve her gördüğü
kişiye o dergiyi takdim eder ve onlara;
- "Allah, seni cennetine davet ediyor." der.
Fakat hava soğuk olduğu için sokaklarda pek kimseler
yoktur. En son elinde tek bir dergi kalır, verecek birilerini arar, bulamaz.
Sonunda bir kapıya gelir ve defaatle zili çalar. Lakin kimse kapıyı açmaz. Tam
dönerken yaşlı bir kadın açar kapıyı. Kadın, karşısında bir çocuk görünce ona;
- "Niçin geldin." diye sorar.
Soğuktan üşümüş çocuk;
- "Allah, seni Cennet'ine davet ediyor. Kur’an’a
iman etmeye, sonra da ondaki buyrukları yaşamaya davet ediyor, gelir
misin?" der.
Çocuk kitapçığı verir ve geri eve döner. Ertesi cuma,
namazdan sonra babası murad olduğu üzere cemaate vaaz eder. Ardından soru-cevap
faslı başlar. Salonun arka taraflarında oturan kadınlardan biri ayağa kalkar ve
şunları söyler;
- "Ben önceki haftaya kadar Hristiyan’dım. Eşimi
kaybettim, çocuklarım da yok, hayatta birinci derece tek bir yakınım
olmadığından, aylardır kimse kapımı açmadı. Yapayalnızdım. Yalnızlıktan tarifi imkânsız
bir krize girmiştim. Herkesin benden nefret ettiğini, topluma yük olduğumu
düşünüyordum. Çünkü Batı’da emekli bir vatandaş topluma yük kabul edilir.
"Ölse de devletin yükü hafiflese diye!” düşünenler vardır. Lakin siz Müslümanlar,
insanlar yaşlanınca onlara hizmet etmeyi ibadet kabul edersiniz."
Yaşlı kadın gözyaşı içinde geçen hafta; evin yatak
odasına çıktığını, tavana ip bağladığını, ipin halkasını boynuna geçirdiğin,
tam ayağını sehpaya vurup, intihar edecekken zil çaldığını duygulu bir şekilde
anlatır. Kendi kendine;
- "Benim kapımı kim çalar ki?" deyip biraz beklediğini, sonra tekrar
intihara teşebbüs etmek istediğini; ama zilin ısrarlı bir şekilde çalınınca,
ipi boynundan çıkarıp kapıya yöneldiğini, karşısında duran çocuğun ona;
- "Ben, Hz. Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem’in
öğrencisiyim, Allah seni Cenneti’ne davet ediyor." deyince sarsıldığını, çocuğun kendisine
verdiği kitapçığı alıp okuduğunu ve Müslüman olduğunu anlatır. Camideki bütün
cemaat ağlaşmaktadır. Kadın sözlerini şu ifadelerle tamamlar.
- "Bana şu anda dünyada en mutlu insan kimdir,
diye sorsalar tereddüt etmeden, kendimi gösteririm. Bundan sonraki ömrümü benim
gibi zavallıların kurtuluşuna adadım. Ben de hayatımın geri kalan bölümünde
Amsterdam sokaklarında dolaşacak ve insanlara, ‘Allah, sizi cennetine davet
ediyor’, diyeceğim." der...
Rabbim bir kimseye iman nasip edecekse, ilmeğin ucunda
olsa bile nasip eder.
Rabbim bizleri de son nefesimize kadar imandan,
Kur'an'dan ayırmasın inşaallah. Amiiinnn!
(Alıntı)
Yorumlar
Yorum Gönder