Baba Şefkati
Baba Şefkati
Aile pikniği çok güzel başlamıştı. Gölün
karşısındaki meşenin dibine örtülerini sererek yayıldılar. Ali Hakan babası ile
odun toplamaya gitti. Ömer Yasin’de annesi ile mangal hazırlıklarına başladı. Kısa
sürede mangallar yakıldı. Etler kızartıldı. Salatalar hazırlanırken Ali Hakan’la,
Ömer Yasin top oynamaya başladılar.
Çocuklar var güçleriyle topa tepiyorlar, neşe ile hoplayıp
zıplıyorlardı. “Kimin teptiği top daha çok havaya fırlıyor?” diye yarış
diyorlardı.
Ömer Yasin topa öyle bir hızlı tepti ki top havalandı
yere düşünce zıplayarak göle fırladı. Ali Hakan eşofmanlarını çıkararak atlet
kilot göle atlayarak topa doğru yüzmeye başladı. Topa dokundukça top ileri
gidiyordu.
Babaları Abdullah Bey dehşetle izlerken göl kenarına
koşmaya başladı. Ali Hakan topu yakalarken top kayarak tekrar uzaklaştı.
Babaları:
-Oğlum topu bırak geri gel! Diye haykırdı. Fakat Ali Hakan dinlemeyerek topa
doğru hızla yüzerken yavaş yavaş su yutmaya başlamıştı. Paniğe kapılan Ömer Yasin
de ağabeysini kurtarmak için suya atlamıştı. Abdullah Bey hızla yüzerek Ali
Hakan’ı kıyıya getirdi. Bir de baktı ki Ömer Yasin su yutmaya başlamış. Tekrar
Ömer Yasin’i kurtarmaya koştu. Ömer Yasin’i de kurtardı. Bitkinlikten suya
daldı kaldı. Anneleri de telâşlanıp elbiseleriyle suya dalarak bir miktar su
yutan eşini kıyıya çekmeyi başardı.
Bitkin baba da oğulları da kurtulmuştu. Hem oğulları
hem babaları büyük bir ölüm tehlikesi atlatmışlardı.
Anneleri:
-Bir top için değer mi? Az kalsın üç candan
oluyorduk! Dedi. Çocuklar anne ve babalarına sarılarak
ağlıyorlar:
- Babacığım, anneciğim siz olmasaydınız bizleri kim
kurtaracaktı? Diye ağlaşıyorlardı.
Sevgili çocuklar, anne ve babalarımız hiç üzmeyin! Onların
sözlerinden dışarı çıkmayın! Olur mu?
Yorumlar
Yorum Gönder