Niçin İnanmalıyız?

Niçin İnanmalıyız?

Soru 1: Dünyanın bütün bilim adamları bir araya gelseler Bu kâinattaki her şey kendiliğinden oluşmuş her şey sahipsiz diye bilir mi?

Cevap 1: Aklı başında hiçbir bilim adamı kendiliğinden oluşmuş, tesadüfen oluşmuş diyemez. Derse birisi karşısına çıkar da “Bir iğnenin bile ustası var, bu eşsiz düzen kendiliğinden nasıl oluşur? Nasıl milyarlarca yıl tıkır tıkır işler?” derse ne cevap verecekler?

En'am Suresi: 101. ayet: “Gökleri ve yeri bir örnek edinmeksizin yaratandır.”
Ankebut Suresi: 44. ayet: “Allah gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Şüphesiz, bunda iman edenler için bir ayet vardır.”

Yeryüzünde yaşayan canlı türlerinin sayısı ile ilgili sağlıklı tahminler yapmak çok zor. Bugüne kadar yaşayan türlerin %99’undan fazlasının soyunun tükendiği düşünülüyor. Şu an yeryüzünde yaşayan canlı türlerinin sayısıyla ilgili tahminlerse iki milyon ile bir trilyon arasında değişiyor.

Yaratılan varsa yaratan da vardır. Bu bilimsel ve mantıksal bir kuraldır. Hiç kimse bir “Saat” için ustası olmadan kendiliğinden oluştu diyemez.

“Bir iğne ustasız bir köy muhtarsız olmaz. Bir yazı kâtipsiz olmaz.”

Her şeyin bir ustası varsa; Kâinatın da ustası: “Aziz ve Halık olan Allah’ü Teâlâ”dır.

Soru 2: Birileri kalkar da “Yaratan vardır ama birden çoktur!” derse…
Cevap 2: Aklı olan bilim adamları o zaman der ki: Eğer yaratan iki ve daha çok olsaydı o zaman fesat çıkar kavga olur, dünyanın düzeni altüst olurdu.
İhlâs Suresi, 1. Ayet: De ki: “O, Allah’tır, bir tektir.”

Soru 3: Allah insanları niçin yarattı?

Mülk Suresi, 2. Ayet: O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır.
Cevap 3: Enbiya Suresi, 16. Ayet: "Biz göğü, yeri ve bu ikisi arasında olanları oyun olsun diye yaratmadık."
Sad Suresi, 27. Ayet: "Göğü, yeri ve bu ikisi arasında olanları boşuna yaratmadık."
Zâriyât Suresi, 56. Ayet: “Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.”

Bir hadis-i kutside Allah’ü Teâlâ:
“Ben gizli bir hazine idim, bilinmek ve tanınmak istedim mahlûkatı yarattım.” (Acluni, II, 132) buyurmuşlardır. Yani yüce Allah kâinatı kendisini tanıtmak için yaratmıştır. Yaratılışın gayesi ve amacı yaratıcıyı tanımaktır. Allah insanı da kendisini iman ile tanıması ve ibadet ile itaat etmesi için yaratmıştır.

Allah’ü Teâlâ kendisini gizlemiş fakat eserlerini ortaya çıkarmıştır. Allah’ü Teâlâ biz insanları imtihan ettiğinden dolayı kendisini gizliyor. Eğer görünseydi herkes inanır imtihanın hiçbir anlamı kalmazdı.
Bizle ressamını tanımadığımız çok güzel bir tablo görünce; ne diyoruz? “Bu güzel tabloyu yapan ressam, dünyanın en iyi ressamı olmalı!”.

Bu eşsiz kâinat tablosunu görünce de “Allah’ü Teâlâ’nın eşsiz bir yaratıcı olduğunu” görüyoruz.

DNA şifresini çözen bilim adamı 30 yıldır ateistti. DNA'yı çözerken Tanrı'yı gördü. Artık Allah’a inanıyor.

Dünyanın en büyük genetik uzmanlarından biri olarak gösterilen ve sekiz yıl önce çalışma arkadaşı Craig Venter’le birlikte insan DNA’sının şifresini çözerek büyük şöhret yakalayan Dr. Francis Collins, “İmana geldi!”

Eylül’de piyasaya çıkaracağı “Tanrı’nın Dili” adlı kitabıyla ilgili İngiliz The Times gazetesine konuşan 56 yaşındaki Collins, 30 yıl öncesine kadar ateist olduğunu ancak artık Tanrı’ya inandığını söyleyerek, “Tanrı’nın var olduğuna dair rasyonel bir temel var ve bilimsel gelişmeler insanı Tanrı’ya daha da yaklaştırıyor” dedi.

Amerikalı bilim adamı artık mucizelere ve meleklere inandığını belirterek, “Laboratuvarda çalışırken Tanrı’yı hissettim. Kesinlikle bizden daha büyük bir güç var ve ben ona inanıyorum. DNA’nın şifresini çözmek beni Tanrı’ya biraz daha yakınlaştırdı. Hastalıktan kırılan insanlar gördüm. Bilim onlardan umudunu kesmişti. Ama mucizevi olarak hayata döndüklerini gördüm. Bu da Tanrı’nın işidir” diye konuştu.

Soru 4: Ölen insanlar nasıl dirilecek?

Yasin Suresi, 77.79. Ayetler: “İnsan bilmez mi ki, biz onu bir damla nutfeden yarattık. O (inkârcı), apaçık düşman kesilip kendi yaratılışını düşünmeden bize örnek getirmeye kalkışarak “şu çürümüş kemikleri kim diriltir” der. De ki: Onları ilk defa yaratan diriltecektir.”
Kıyâme Sûresi, 3-4. Ayetler: “Ne o, yoksa insan kendisinin kemiklerini toplayıp bir araya getiremeyeceğimizi mi sanıyor? Evet! (Hem de özel çizgileriyle birlikte) parmak uçlarına varıncaya kadar bizim onu yeniden yaratıp düzenlemeye gücümüz yeter!”
Kaf Suresi, 15. Ayet: “İlk yaratışta acizlik mi gösterdik? [diriltmekten niçin âciz kalalım] Onlar dirilteceğimizden niye şüphe ederler ki?”
Yasin Suresi, 51. Ayet: “Bizi kim diriltir derler. De ki, sizi ilk defa yaratan diriltir. [Alaylı bir tarzda] başlarını sallayıp “Ne zaman” derler. De ki, yakındır.”

Bir kâfir, eline bir insan kemiği alır, Resulullah efendimizin yanına gelir, kemiği ufalayıp üfledikten sonra, meydan okurcasına: “Ölülerin, dirileceğini söylüyorsun. Bu çürümüş kemik, nasıl dirilir?” diye sorar. Resulullah efendimiz, “Elbette, kâinatı yoktan yaratan Allahü teâlâ, onu canlandırır, seni de öldürüp, diriltir ve Cehenneme sokar” buyurur. (Beydavi, Hâkim)

Saksıya çiçek tohumlarını atıyoruz. Tamamen çürüyor, sonra birden hayat bulup yeşeriyor, rengârenk çiçekler açıyor. Sonbahar geliyor, otlar sararıyor, kararıyor, toprak olup gidiyor. Kış oluyor her tarafı karlar kaplıyor, en ufak bir bitki ot gözükmüyor. Bahar gelip te yağmurlar yağınca o siyah toprak yemyeşil rengârenk çiçeklerle doluyor. İşte ikinci sur üfürülünce de topraktaki tüm insanlar dirilip mahşer yerine koşacak.

Şurası da kesin bir gerçektir. Ateiste ne dersen de inanmaz. Çünkü her nimet gibi “İman” da en büyük bir nimettir. Hatta en kıymetli nimettir. Ateist bir taraftan inanmıyorum derken bir taraftan da “Acaba var mı? “Ya varsa?” diye de sürekli kendine sorar durur. Dünyanın en mutsuz ve en bedbaht insanları ateistlerdir. Cehennem’de sonsuz yanacak kâfirlerden bir güruhtur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)