Kör Yılanla Ona Hurma Taşıyan Kuş

 Kör Yılanla Ona Hurma Taşıyan Kuş

 

Sonradan iyi amel ve temiz ahlâkı ile kendisini tanıyan Müslümanlar’ın Kanaat’ına göre veliler mertebesine yükselmiş olan bir zat doğru yola girmeden önceki halini bize şu ibret dolu sözlerle anlatıyor:

Ben eskiden bir eşkıya idim. Dağ başında gelip geçenlerin yolunu keser; silâh ucu ile zorla aldığım yolcu malları ile geçimimi temin ederdim. Bir çete arkadaşımla Dicle Nehri’nin kenarından geçerken iki hurma ağacı gördüm. Ağaçlardan biri meyveli öbürü de kupkuru idi. Ağaçlara yakından dikkatle bakarken iki ağaç arasında gidip gelen bir kuş gözüme ilişti. Kuş, önce meyveleri salkım salkım sarkan yaş hurma ağacına varıyor; gagasına bir iki hurma takarak kuru hurma ağacına varıyor. Kuru dallar arasında bir müddet kaldıktan sonra, tekrar dönüp meyveli hurma ağacına geliyor ve arkasından yaş ve olgun hurmaları gagasına aldıktan sonra yine kuru ağacın dalları arasında bir yere uçuyordu.

Kuşun ağaçtan ağaca durmadan uçması ve meyveli ağaçtan aldığı hurmaları kuru ağacın dalları arasına taşıması merakımı çekti. Acaba bu işin sebebi ne olabilir diye düşünerek kuru hurma ağacına tırmandım. Ağaca çıkınca gördüm ki kuru ağacın dalları arasında kör bir yılan yatmaktadır. Ağaçtan ağaca uçan kuş da, ona meyveli hurma ağacından hurma taşımakta ve kuru ağacın çıplak dalları arasında kör ve çaresiz yılanın gıdasını temin etmektedir.

Bunun üzerine içimden şöyle düşündüm. Bu kuru dallar arasında yatan canlı varlık kör bir yılandır. İnsanlara zararlı olduğu için Peygamberimiz Aleyhisselâm’ın görüldüğü yerde öldürülmesine müsaade etmiş, izin vermiştir. Böyle iken Ulu Allah’ü Teâlâ onun bile rızkını vermiş. Ağaçtan ağaca durmadan uçan kuşun yardımı ile meyveli ağacın hurmalarını yanı başına getirmiştir.

Ben ise şükürler olsun, Allah’ü Teâlâ’nın ortaksız varlığına samimi yürekle inanan bir kimseyim. Buna rağmen varlığı zararlı kör bir yılana bile kuru dallar arasında rızık veren esirgeyici bir Allah’ü Teâlâ’nın kulu olduğumu unutmuş gibi kendimi kötü yollara kaptırarak geçimimi haram ve haksız yerlerden temin ediyorum. Ne kadar yanlış yola kapılmışım. Şu andan itibaren bütün yaptığım günahlara kırk bin kere tevbeler olsun, artık ben eşkıyalığı bırakarak geçimimi helâl yollardan kazanacağım.

“-Ey Rahmeti bol esirgeyici Allah'ım! Yığın yığın geçmiş günahlarımı bana lütfederek sen bağışla! Senin dosdoğru yolunu gönlüme sindirip sana lâyık bir kul olmamı nasip eyle!” diyerek yalvararak, eşkıyalığı bırakmaya kesinlikle karar verdim.

Çete arkadaşlarım hafif sesle bir şeyler söylediğimi işitmiş; yanıma sokulmuşlar. Neler söylediğimi soruyorlardı.

Kuru ağacın dallan arasında gördüğüm çaresiz kör yılanı ve ona hurma taşıyan kuşu onlara bir bir anlattım ve gördüklerim karşısında eşkıyalığı tamamen bırakıp helâl yollardan rızkımı kazanmaya karar verdiğimi arkadaşlara bildirdim.

Anlattıklarımın tesiri ile onlar da gözyaşlarını tutamamışlardı. Hepsi de bana uyarak eşkıyalıktan ayrılmaya karar verdiler. Böylece çete arkadaşlarımla birlikte yol kesiciliği bırakmış; Allah’ü Teâlâ’nın serbest kıldığı yollardan geçimimizi tayin etmek üzere vedalaşarak yıllardan beri uğramadığımız evlerimize döndük.

Allah’ü Teâlâ hepimizi yaptığı günahlara karşı tevbe ederek doğru yola giren kullarından eylesin. Âmîn!

(Camiussagir)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis