Kayıtlar

İmam-ı Âzam (Rahimehullah)’tan Hikmetli Sözler

İmam-ı Âzam (Rahimehullah)’tan Hikmetli Sözler ·         Ancak ilmi bir ihtiyaçtan dolayı devlet başkanı ile yakın ilişki içinde ol! Onun yanında ateş içerisindeymiş gibi ol! Çünkü sultan kendisi için istediğini başka hiç kimse için istemez. ·         Devlet başkanı sana bir mesele arz ettiğinde, söylediklerini kabul edeceğine kani olmadıkça o meseleyi çözmeyi kabul etme! ·         Avamın (sıradan seviyesiz ve bilgisiz insanların) arasında, sorulmadan rastgele konuşma! ·         Avamın ve tacirlerin yanında ilme ve dine ait olmayan sözlerden kaçın ki mala rağbet ve sevgin üzerinde durulmasın. ·         Avam arasında ne gül ne de tebessüm et, yılışık olma! ·         Gereksiz yere çarsıya – pazara sıkça çıkma! ·         Olgunluğa erişmemiş yeni yetişmelerle çok konuşma, senli benli olma! ·         Sokaklarda, mescitlerde yiyip içme! Yol kenarlarındaki çeşme ve sulardan su içme! ·         Yol ortasında oturma. Yok, illa da oturacaksan hiç olmazsa mescitlerde otur! ·  

Çalış Başbakanım

Çalış Başbakanım   Süper bir hamle yap, yurdum şahlansın, Tabuları dağıt, halkım uyansın, Bayrağı iyi tut, arşa uzansın, Çalış başbakanım, vatan kalkınsın! Barışı yakala, huzur sağlansın, Üretimi patlat, refah sağlansın, Adaleti getir, hukuk sağlansın, Çalış başbakanım,  vatan kalkınsın! Yurdumuz bilimde, zirveye varsın, Paramız dünyada,  ilk bire girsin, Düşmanlar eğilip selâma dursun, Çalış başbakanım, vatan kalkınsın! Uzay denen yerde, biz de gezelim, Madde âleminden, sırlar çözelim, Teknik halkasına, buluş dizelim, Çalış başbakanım, vatan kalkınsın! Okullarım bilgi,  merkezi olsun, Süper gençler, yüksek makama gelsin, Mutluluk güneşi, her yere dolsun, Çalış başbakanım, vatan kalkınsın! Hortumcu denenler, sırtımdan insin, Hainler, alçaklar, yerlere girsin, Haklı hakkın alıp, murada ersin, Çalış başbakanım, vatan kalkınsın! Herkes kardeş olsun, ayrım olmasın, Aziz vatanımı kimse bölmesin, Koç yiğitler kalleşlikle öl

İkisi Ahmak, Biri Akıllı Üç Kadın!

İkisi Ahmak, Biri Akıllı Üç Kadın! Üç kadın çeşme başında toplanmış konuşuyorlardı. Az ötede ihtiyarin biri oturmuş, kadınların çocuklarını methetmelerini dinliyordu. Kadınlardan biri: -Benim oğlum öyle marifetlidir ki, hiç kimse bu konuda onunla boy ölçüşemez... Tam bir cambazdır o! İp üzerinde bir yürüse de görseniz. Diğer kadın heyecanla atılarak: -Benim oğlumun sesini bilseniz, dedi. Tıpkı bir bülbül gibi şakır. Yeryüzünde hiç kimsenin böyle bir sesi yoktur. Allah vergisi bu... Üçüncü kadın susup duruyordu. Diğerleri sordular: -Sen çocuğunu niye övmüyorsun? Nesi var ki? -Çocuğumun çok üstün bir tarafı yok ki... Ne diye durup dururken öveyim onu. Kadınlar kovalarını doldurup yola koyuldular. İhtiyar adam da peşleri sıra yürümeye başladı. Kadınlar ağır kovaları taşımakta güçlük çektikleri için ara sıra duruyor ve dinleniyorlardı. Sırtları ağrı içindeydi. Bu sırada çocukları onları karşılamaya çıktı. Birinci çocuk hemen elleri üzerinde havaya kalk

Bir Şehir Halkı İstiyorum…

Bir Şehir Halkı İstiyorum… Bir şehir halkı istiyorum: Saygılı, sevgili olsun! Bir şehir halkı istiyorum: Güler yüzlü, tatlı dilli olsun! Bir şehir halkı istiyorum: Ahlâklı, faziletli olsun! Bir şehir halkı istiyorum: Yumuşak huylu, anlayışlı, mütevazı olsun! Bir şehir halkı istiyorum: Nefretsiz, kinsiz, olsun! Bir şehir halkı istiyorum: Kavgasız, zulümsüz olsun! Bir şehir halkı istiyorum: İşsizlik, açlık olmasın Bir şehir halkı istiyorum: Çalışmanın uşağı, bilginin efendisi, olsun! Bir şehir halkı istiyorum: Üzüntü ve fakirliği paylaşarak azaltsın! Bir şehir halkı istiyorum: Sevinç ve refahı paylaşarak çoğaltsın! Bir şehir halkı istiyorum: Üreten, ürettiğini paylaşan olsun! Bir şehir halkı istiyorum: Kanaatkâr, gözleri tok, olsun! Bir şehir halkı istiyorum: Alınteri kutsal, tembellik ayıp olsun! Bir şehir halkı istiyorum: Kimse kimsenin sırtından geçinmesin! Bir şehir halkı istiyorum: Üreteni hilesiz, esnafı yalansız olsun! Bir şehir halkı istiyorum: İs

Temiz Nesiller Nasıl Yetişir!!!

Kızımı Kime Vereyim? Bugün, bütün insanlar; toplumun çok bozulduğundan ahlâk, namus ve güven kalmadığından, yakınırlar. Medyadaki iç karartıcı ve tüyler ürpertici haberler, cinayetler, tecavüzler, aile içi şiddet; bir avuç mutlu azınlık hariç, herkesi rahatsız etmektedir. Ancak, hiç kimse kendini düzeltmek istemez. Hatayı hep başkalarında ararlar. Mutlu görünen varlıklı kesim bile sık sık kötü olaylar ve mutsuzlukla karşı karşıya geliyor. Onlar da bunun sebeplerini kanunlara, idarecilere ve maddi sebeplere bağlarlar.  Çünkü artık manevi hayattan tamamen kopmuşlardır. Hâlbuki rejimin adı ne olursa olsun, kanunlar ne kadar mükemmel olursa olsun onu uygulayan insandır. İnsan bozuk olunca her şey bozuk oluyor. Eğer madde gerçekten her şeyi çözseydi varlıklı kesim suç işlemez ve dünyanın en mutlu insanları olurdu.  “Kesikbaş”  vakaları yaşanmazdı. Madde ve paranın gücü sınırlıdır. İnsanı mutlu etmeye yetmez. İnsan nefsi her zaman; en iyiyi, en güzeli, her alanda dünyada bir numara olmayı, i

GERÇEK TEDBİR BUDUR

Gerçek Tedbir Budur Hepimiz çocuklarımızdan şikâyet ederiz. Hatta böyle giderse herkes şikâyetçi görünüyor. Fakat hiçbirimiz kendi hatalarına bakmaz . “Zamane çocuğu” der geçer. “Zamane çocuğu” ne demekse öyle garip bir ucubedir ki, yapılan gayri meşru işleri bile meşrulaştırmaktadır. Hacı hoca bile çocuğunun işlediği haramlar karşısında “Ne yapalım zamane çocuğu”  deyip işin içinden sıyrılmaktadır. Acaba geçmiş zamanla şimdiki zaman arasında ne fark vardır? Eskiden dünya kendi etrafında ve güneş etrafında kaç saatte dönüyordu, şimdi kaç saatte dönüyor? Bakıyoruz hiçbir fark yok. Yüce Rabbimiz öyle güzel ayarlamış ki, ona bizim aklımız ermez. On milyar yıl öncesi de aynı, şimdi de aynı. O zaman fark nerde? Fark bizde, fark bizim yaşayışımızda, güzel İslâmiyet’i kendi nefsimizin sapık ideallerine uydurmak isteyişimizde. Çocuğumuz daha anne karnına düşmeden önce ve sonra yaptığımız tüm olumlu ve olumsuz davranışlar doğacak çocuğun huy ve karakterine yansımaktadır. Bugünkü bilim