Siz Çok Yakında Öleceksiniz
Siz Çok Yakında Öleceksiniz!
Eski zamandaki devlet adamlarından biri, makam mevki sahibi
olup, çok zengin olunca ölçüyü kaçırır. Hayatını yeme içme üzerine kurar.
Yedikçe şişmanlar, şişmanladıkça yer. Bir zaman gelir ki, şişmanlıktan yerinden
kalkamayacak hale düşer. Rahatlığı sıkıntıya dönüşür. Zamanın en meşhur
tabibini çağırarak bu haline bir çare bulmasını söyler. Nelere dikkat ederse
zayıflayacağını sorar. Tabip, rahat bir şekilde der ki:
"— Sizin perhiz yapmanıza lüzum yok, siz istediğinizi yiyip
içebilirsiniz!".
Devlet adamı şaşırır. Hemen sebebini sorar. Tabip şöyle cevap
verir:
"— Efendim, sizin iyileşmeniz artık mümkün değil, şişmanlık
vücudunuza çok zarar vermiş, çok kısa bir süre ömrünüz kaldı. Çok yakında
öleceğinize göre sıkıntıya girip perhize gerek yok!".
Ölüm haberini duyan devlet adamı, perişan olur. Yemeden içmeden
kesilir. Yıllarca yaptığı, kötülükler, zulümler, haksızlıklar aklına gelir. Allah’ü
Teâlâ’ya nasıl hesap vereceğini düşünür. Haksızlık yaptığı, zulmettiği
kimseleri teker teker çağırtarak, fazlasıyla haklarını öder, onlarla
helalleşir. İşlediği tüm haramlara tevbe eder. Farz namaz, zekât, oruç
borçlarını eda eder. Herkese iyilik yapmaya, kimsenin kalbini kırmamaya,
hakkını almamaya dikkat eder.
Ölüm korkusu iştahını da keser. Getirilen o leziz yemeklere elini
bile sürmeden geri gönderir. Yemediği için de, her gün zayıflar. Kısa zamanda, devlet
adamı olmadan önceki kilosuna düşer, normal halini alır. Heyecanla ölümü
beklemeye başlar. Bir türlü ölmeyince hemen tabibi çağırtır.
“— Sen kısa zamanda öleceksin dedin, çok zaman geçtiği
halde ben hâlâ ölmedim, bu ne haldir?” diye sorar. Tabip der ki:
“— Efendim, ben tabibim; siz beni şişmanlıktan kurtulup
sağlığınıza kavuşmak için çağırdınız. Sizin yakında öleceğinizi söyledim. O söz
doğruydu. Çünkü kilolardan kurtulamadığınız takdirde ölecektiniz. Bir de tedavi
için sizi korkutarak zayıflatmak istedim. Çünkü korkmadığınız takdirde başka
türlü zayıflayamazdınız. Nitekim sözlerim etkili oldu. Gerçekten korktunuz; hem
ölümden kurtuldunuz hem de zayıflayarak güzel bir tedavi oldunuz!”. Tabip derin bir nefes alarak devam
etti:
“— Üstelik günahlarınızdan, kul haklarından kurtuldunuz.
Hem manevi hem de manevi yönden tedavi oldunuz!”
Nitekim iki cihan güneşi peygamberimiz Muhammed Sallallahü
Aleyhi Vesellem, buyuruyor ki: “Bütün zevkleri kökünden yok eden ölümü çokça
hatırlayınız!” (Tirmizî, Kıyâmet, 26)
Tabibin bu akıllıca nasihatleri, devlet adamına ders olur. Aşırı
yemeden-içmeden; dünyaya düşkünlükten; haramdan, zulümden ve bütün
kötülüklerden uzak durur.
Yorumlar
Yorum Gönder