Hiçlikte Manevî Yükseliş
Hiçlikte
Manevî Yükseliş
Cenâb-ı
Hak buyuruyor:
“Kuşkusuz
Rabbin katındakiler O'na kulluk etmekten kibirlenmezler, O'nu tesbih eder ve
yalnız O'na secde ederler.” (A’râf, 206)
Rasûlullah
Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular:
“Kulun
Rabbine en yakın olduğu hal secde halidir. İşte bu sebeple secdede çok dua
etmeye bakın!” (Müslim, Salât 215. Ebû Dâvûd, Salât 148; Nesâî, Tatbîk 78)
Secde
halinin kulu Rabbine yaklaştırmasının bir de tarihî yönü vardır. Kur'ân-ı
Kerîm’de anlatıldığı üzere, Allah Teâlâ Âdem (as)’ı yarattığı zaman meleklere,
“Âdem’e secde edin!” diye emretmişti. O zaman bütün melekler secde ettiği halde
İblis kibirlendiği için secde etmemiş ve böylece Allah’ın rahmetini kaybederek
kâfirlerden olmuştu (Bakara, 34).
İnsan
Cenâb-ı Hakk’ın yüce huzurunda alnını yere koyup secde etmek suretiyle “Rabbim,
ben senin yüceliğini kabul ediyorum. Senin emrine uyarak huzurunda secde
ediyorum. Ben şeytanın yanında değil, meleklerin safında yer almak istiyorum.
Benim kulluğumu kabul et” diye Rabbine niyâz etmektedir. Secde halini değerli
kılan kulun işte bu samimiyetidir.
İnsan,
Rabbine yakın olduğu halleri ve zamanları iyi bilmeli ve bunları, Efendimiz’in
tavsiye buyurduğu gibi, dua ederek değerlendirmelidir.
Burada,
ilgisi sebebiyle, kulun Rabbine en yakın olduğu bir diğer zamanı daha
belirtelim. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem’ın haber verdiğine göre
gecenin son üçte biri, yani teheccüd namazlarının kılındığı seher vakti, kulun,
Rabbinin rahmetine yakın olduğu zamandır (Tirmizî, Daavât 118; Nesâî, Mevâkît
35). Bu zamanların kıymetini iyi bilmelidir.
Secde,
kendini yok farzediş veya hiçliktir. Secdeyi hakkıyla tamamlayarak kılınan
namazın en zirve noktasıdır. Secde ise hiçlikte manevi yükseliştir.
(Altınoluk)
Yorumlar
Yorum Gönder