Yüzde Yüz Düşünce Gücü Ve İlginç Bir Test
Yüzde Yüz Düşünce Gücü Ve İlginç Bir
Test
Bir düşünsenize, insanoğlu tüm
islerini tek parmakla yapıyor olsa idi, o zaman 10 parmakla donatılmış olarak
doğmazdık. Eğer beyin hücrelerimizin sadece %10′u mutlu, seviyeli bir yaşantı
sürdürmeye yetse idi, kafamız tam 10 kati daha fazla hücre ile dolu olmazdı.
Aslında, insanoğlu dünyada beyin kapasitesinin % 100′ünü kullanmayan tek
varlıktır. İnsanoğlu ayni zamanda, beraber yasadığı diğer canlılar ile sürekli
uyumsuzluk halindeki tek varlıktır.
Yunuslar da benzer bir beyin ile
donatılmışlardır, ancak onlar beyin kapasitelerinin tümünü kullanarak
yaşamlarını akıllı, eğlence sever, çevreleri ile uyumlu varlıklar olarak devam
ettirmektedirler. İnsanların da daha fazla beyin kapasitesinin kullanımı ile
daha mutlu, daha uyumlu bir yasam sürebileceğini söylemek yanlış olmaz. Siz
hiç, beyninin % 100′ünü kullanan birisinin suç, savaş, açlık, salgın hastalık,
ön yargı ve çevre katliamı ortamlarında olabileceğini düşünebiliyor musunuz?
Başka bir deyişle, bizler de ayni diğer
canlılar gibi mükemmel yaratılmışız; ancak, onlar gibi tüm potansiyelimizi
kullanamıyoruz. Neden? Belki, bizler diğer canlılar gibi enerji kaynağına nasıl
bağlanacağımızı artık bilemiyoruz ya da kendi özgür irademizi kullanma konusu
umurumuzda değil. Belki de özgür irade, sadece bedeninin tepkilerine cevap
veren % 10 kullanımlı insanlar için çok karmaşık bir ifade.
Bu potansiyelin kullanılmamasının
nedeni ne olursa olsun, burada da kullanmazsan kaybedersin gerçeği ortaya
çıkmakta ve normal bir insan yanlış kullanım veya kullanılmama yüzünden günde
100.000 beyin hücresini kaybetmektedir. Bu potansiyel değerlendirilmedikçe de,
kişinin durumu zamanla daha kötüye gitmektedir. Sizce neden Alzheimer,
Parkinson gibi hastalıkların oranı dünyanın doğum oranı ile ayni oranda
büyümektedir. Peki, çözüm ne?
Gerçekten de beynimizin tam
kapasitesini kullanabilir, bu sayede yasam kalitemizi yükseltebilir miyiz?
Tabii ki yapabiliriz. Hafıza kaybına uğramak yerine hafıza sihirbazı, en basit
problemlerden bunalan kişi yerine yaratıcı bir dahi, mutluluktan uzak, tekdüze
yasam tarzı yerine diğer canlılar ile tam ve değişken bir uyum içerisinde
olmayı öğrenebiliriz.
Aslında yaşam düşündüğümüzden daha
zor... Parasızlık, kötü geçen çocukluk ya da çevremizdeki diğer insanlar, dış
etken olarak insanın kişiliğini etkiler. Ama tüm olumsuzluklara rağmen, kötü
başlangıç yapıp sonra da istikrarlı, mutlu bir yasam kuran insanlar da vardır.
Bu kişiler, kendini yetiştirmenin ve sürekli geliştirmenin faydalarını fark
etmiş, öğrenmiş insanlardır. Kişi, kendini tanıma sürecini geliştirdikçe,
aslında içinde bulunduğu konumu veya durumu ile ilgili gerçeğin, tamamen kendi
bilinçli, içgüdüsel veya tepkisel seçimlerinden kaynaklandığı fark eder.
Aklın ve vücudun tam ve doğru
kullanımı ile kişinin kendini daha iyi hissetmesi, dolayısı ile ruhsal
gelişimi, daha bilinçli bir yasam tarzı seçmesini sağlar.
Birçok insan tekdüze günlük hayata
takılmakta, sadece tepkisel davranışlar sergilemekte böylelikle çevresindeki birçok
olasılıkları ve seçenekleri görememektedir. %100 beyninizi harekete geçirmek
için aşağıdaki beyin jimnastiği testini yedi gün boyunca deneyin ve bu kısa
süre içerisinde ne kadar yol aldığınızı görün.
Testteki her bölüm beyninizin baksa
bir bölgesini çalıştırmaktadır.
1. Vücudunuzu değişik yeni yöntemler
ile sınayın. Normalde hangi elinizi kullanıyorsanız bir günlüğüne saçınızı
taramak, dişlerinizi fırçalamak, çayınızı karıştırmak gibi basit işlemlerde
elinizi değiştirin. Gözünüzü kapatın ve eşyaları hissederek odanızın içinde
dolasın. Sesleri dinleyin, çevredeki kokuları duymaya çalısın. Yere düsen
eşyaları ayağınız ile almaya çalısın, kapıyı, buzdolabını ayağınız ile kapatın.
Okuduğunuz kitaptan bir sayfayı yan tutarak, bir sayfayı da ters tutarak okumaya
çalısın.
2. Normalde sorgulayıp,
eleştireceğiniz bir kişi hakkında onu onurlandıracak bir iltifat bulmaya
çalısın. Kişi hakkındaki yargınızı sorgulayıp, kendinizi onun yerine koyup
durumu tekrar gözden geçirin.
3. Buzdolabınızı açıp, birkaç saniye
içindekileri gözden geçirin. Kapatıp içinizden tekrarlayın. Ayni şeyi bir oda
içindeki eşyalarda, bir mağaza vitrinindeki kostümlerde, duvarda asili detaylı
bir resimde deneyin. Adetleri, büyüklükleri, renkleri hatırlamaya çalısın.
4. Her gün beş dakika kendinizi
başka bir insan yerine koyun. Sizin su anda olduğunuz durumda o kişinin neler
hissedebileceğini, neler düşünebileceğini hayal edin.
5. Kendinizi moralsiz veya keyifsiz
hissettiğinizde, hayatta en çok istediğiniz şeyin ne olduğunu hatırlayıp, başarılı
olmanız için ne yapmanız gerektiğini tekrarlayın. Ne zaman negatif bir
düşünceye kapılırsanız, kafanızda yarattığımız bu küçük pozitif filmi
tekrarlayın.
6. Gün içerisinde her saat başı,
birkaç saniye için önceki saat içerisinde ne olduğunu düşünün. Günün sonunda,
tüm günün bir değerlendirmesini yapın. Hatırlayamadığınız küçük parçalar sizin
gün içerisindeki çok fazla bilinçli olmadığınız dakikaları gösterir.
7. Günlük hayatınıza adaptasyon ve
esneklik kazandırmak için her gün farklı bir şey yapın. Alışverişinizi değişik
dükkândan yapın. Eve geliş yolunuzu değiştirin. Evde ekmek veya kek pişirin.
Farklı bir spor yapın. Kendinizi yeni bir komsuya tanıtın.
Her gün ayni şeylerin yapılması
beynin hep ayni bölümlerinin kullanılmasına, diğer bölümlerin körelmesine yol
açar. Unutmayın çeşitli, farklı uyarımlar, beyin kapasitesinin kullanımı için
en önemli anahtardır. Ayni zamanda sizi yoran, sizi zorlayan, rahatsız eden
alışkanlıklarınızı bırakmanızı da kolaylaştırır.
İstediğiniz rüyayı görmeyi veya
uyandığınızda gördüğünüz rüyayı hatırlamayı istemez misiniz?
Melvin D.
Saunders ' in makalelerinden derlenmiştir. (Alıntı)
Yorumlar
Yorum Gönder