Köy Destanı


Köy Destanı

Çift odalı bir evimiz, küçük idi penceremiz,
Çömlektendi tenceremiz, ne zevkliydi köy hayatı…
Otururduk kerpiç evde, mezar gibi toprak yerde.
Bulamazdık ilâç derde, ne zevkliydi köy hayatı…

Kahvaltımız çorbamızdı, bavul valiz torbamızdı,
Gaz lambası sonra çıktı, ne zevkliydi köy hayatı…
Bulamazdık has ekmeği, her öğünde tek yemeği,
Unutmazdık şükretmeyi, ne zevkliydi köy hayati…

Mum yok idi çıra yaktık, tenekeye musluk yaptık,
Kırık ayna bulup taktık, ne zevkliydi köy hayatı…
Yeni elbise giyemezdik, ayakkabı göremezdik,
Lastik ile gezemezdik, ne zevkliydi köy hayatı…

Yoktu bizim varlığımız, kepek ekmek azığımız,
Çökelekti katığımız, ne zevkliydi köy hayatı…
Bazan olmaz acı soğan, üstümüzde delik yorgan,
Mama bilmez yeni doğan, ne zevkliydi köy hayatı…

Kağnı ile yol alırdık, ne görürdük ne tanırdık,
Kasabaya geç varırdık, ne zevkliydi köy hayatı…
Dağa bayra gider iken, koyun kuzu güder iken,
Hep ayağa batar diken, ne zevkliydi köy hayatı…

Verem sıtma kök salardı, pire vardı bit de vardı,    
DDT’yle hiç kalmadı, ne zevkliydi köy hayatı…
Çayı dahi bilmez idik, çorba yerine içmez idik,
Şehire hiç gitmez idik, ne zevkliydi köy hayatı…

Çıkrık ile iplik büktük, kalıp yapıp kerpiç döktük,
Kazma ile kütük söktük, ne zevkliydi köy hayatı…
Sabun yok kil kullanmıştık, küvet şofben duymamıştık,
Bu hayata doymamıştık, ne zevkliydi köy hayatı…

    Yalınayak diken battı, lastik geldi çarık gitti,
     Potin çizme sonra çıktı, ne zevkliydi köy hayatı…
    Nineye biz ebe derdik, yalan dolan bilmez idik,
    Yoksul iken şükrederdik, ne zevkliydi köy hayatı…
   

AHMED GÜLMEN (Türkiye Gazetesinden alınmıştır)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)