Sizin Hiç Böyle Bir Dostunuz Oldu mu?
Sizin Hiç Böyle Bir Dostunuz Oldu mu?
·
Çok konuşmazdı,
· Susması konuşmasından uzun sürerdi,
· Daima düşünceliydi,
· Boş şeylerle uğraşmazdı,
· Kötü söz söylemezdi,
· Kimseyle çekişmezdi,
· Her zaman ağırbaşlıydı,
· Dünya işleri için hiç kızmazdı,
· Umanı umutsuzluğa düşürmezdi,
· Kimsenin kusurunu araştırmazdı,
· Affediciliği tabii idi intikam almazdı,
· Hoşlanmadığı bir şey hakkında susardı,
· Gerçeğe aykırı övgüyü kabul etmezdi,
· Yemek seçmez, önüne ne konulursa yerdi,
· Sade kıyafet giyer; gösterişten hoşlanmazdı,
· Sıkıntılı hallerde kabalaşmaz, bağırmazdı,
· Konuşurken etrafındakileri adeta kuşatırdı,
· Kimseye hakkında hayırlı olmayan sözü söylemezdi,
· Kendi şahsı için asla öfkelenmez ve öç almazdı,
· Kapısına yardım için gelen kimseyi asla geri çevirmezdi,
· Kelimeleri parıldayan inci dişleri gibi tatlı ve berraktı,
· Yanında en son konuşanı, ilk önce konuşan gibi dinlerdi,
· Adet üzere sarf edilen hiçbir kötü sözü ağzına almamıştı,
· Her zaman hüzünlü ve mütebessim bir haletle dururlardı,
· Fakirler ile beraber yerdi öyle ki onlardan ayırt edilmezdi,
· Sıradan değildi; ama sıradan insanlar gibi yaşardı,
· Hiç kimseyi ne yüzüne karşı ne de arkasından kınar, ayıplardı,
· Düşmanlarını sadece affetmekle kalmaz, onlara şeref, değer
verirdi,
· Lüzumsuz yere konuşmaz; konuştuğunda ne fazla ne eksik söz kullanırdı,
· Bir toplulukta bulunduğu zaman bir şeye gülerlerse O da güler;
bir şeye hayret ederlerse O da onlara uyarak hayret ederdi,
· Konuşurken yüzünü başka yere çevirmez, bulunduğu mecliste
ayrıcalıklı bir yere oturmazdı,
· Bir gün kendisinden yaşça küçük bir dostunun omuzlarında tutarak
şöyle demişti: “Sen dünyada garip bir kimse yahut yolcu gibi ol!”,
· Yürürken beraberindekilerin gerisinde yürürdü; ayaklarını yerden
canlıca kaldırır, iki yanına salınmaz, adımlarını geniş atar, yüksek bir yerden
iner gibi öne doğru eğilir, vakar ve sükûnetle rahatça yürürdü,
· Sabahları evinden çıkarken şöyle derdi: “İlahi, doğru yoldan
sapmaktan ve saptırılmaktan, kanmaktan ve kandırılmaktan, haksızlık etmekten ve
haksızlığa uğramaktan, saygısızlık temekten ve saygısızlığa edilmekten sana
sığınırım.”,
· Sizin hiç böyle bir dostunuz oldu mu?
·
Aslında böyle bir dostumuz var ki… O,
iki cihanda Efendimiz Muhammed Mustafa'dır. (Sallallahü Aleyhi Vesellem)
Yorumlar
Yorum Gönder