Hasan Basri Hazretleri

Hasan Basri Hazretleri

Müttakîler imamı, veliler serdarı, takva ve destanlık kahramanı Hasan Basrî hazretlerinin gönül incileriyle, ruhlarımızla sefere çıkıyoruz.
Hicrî birinci asırda Medine’de doğup Basra’da yaşamış olan Hasan Basrî Hazretleri, kâh geceleri Kâbe mumu gibi yanar, kâh yaralı bir kuş gibi çırpınırdı. Dili inciler saçardı. Allah’ın Celle Celâlüh Habibine Sallallahü Aleyhi Vesellem sonsuz muhabbeti vardı.
Kendisine sorulan sorulara verdiği o güzel cevaplara ve nasihatlerine şöyle bir kulak kabartalım. Nasibimize neler düşecektir kim bilir.

Bir Bardak Soğuk Su

Rüzgârın bile kaynar su gibi insanın yüzünü okşayıp geçtiği çok sıcak bir gündür. Hasan Basrî Hazretleri susamıştır. Kendisine bir bardak soğuk su getirilir ve:
- Ey gönüllerin ışığı, buyur al iç, serinle, derler
Bardağı eline alıp suyun soğukluğunu hissedince büyük bir feryad koparır ve bayılır. Kendisine geldiğinde gözlerinden inci yaşları dökülmektedir. Etrafındakiler şaşırıp sorarlar:
- Ne oldu sana böyle ya imam?
- Suyu elime alıp soğukluğunu hissettiğim vakit, Cehennem ehlinin Cennet ehline nida ederek su istediklerini beyan eden “Suyunuzdan biraz da bize akıtın!” âyetini hatırladım ve aklım başımdan gitti, der.

Birgün Kendisine Sorarlar
- Müslüman nedir ve kimdir?
Buyurur ki:
- Müslümanlığın şartı kitap içindedir ve Müslüman toprak altındadır.
- Dinin aslı nedir?
- Veradır. Yani haram ve şüpheli şeylerden uzaklaşmak...
- Uyuyan gönlümüzü uyandır!
- Ah, ah! Nerde o uyuyan gönül? Uyuyan gönül olsa uyandırmak kolaydır. Sizin gönlünüz tamamen ölmüştür...
- O halde bizi biraz korkut!
- Eğer bugün korkarsanız, yarın orada emin olursunuz. Vah o kişinin haline ki korkmaya, der.

Sıratı Geçtin mi?

Bir gün bir mecliste bir genç bol bol kahkahalar savurur. Hasan Basrî Rahmetullahi Aleyh o an oraya uğrar, delikanlıyı çağırıp sorar:
- Ey genç, sıratı geçtin mi?
Genç çarpılmış gibi olur:
- Hayır!
- Gideceğin yerin Cennet veya Cehennem olduğunu biliyor musun?
- Hayır!
- O halde bu kahkaha nedir a yavrum?
Delikanlının gözleri yaşlarla dolar ve bir daha güldüğü görülmemiştir.

Biri Hasan Basrî’ye Rahmetullahi Aleyh şunu sorar:
- Ya Eba Said, şeytan uyur mu?
Hasan Basrî hazretleri tatlı talı gülümser ve:
-Ah, der, biraz uyusa rahat ederdik!
Evet, biraz uyusa rahat ederdik. Nefis ve şeytanın ne tatili var, ne de uykusu. Uyanık olmak gerek.

Son anında şöyle vasiyet etmiştir:
-Acele edin, acele edin; kurtuluş yoluna gelin. Nerede duracaksınız? Kâbe’nin Rabbine yemin ederim, sizin gelişinizle gidişiniz bir gibidir. Allah o kula rahmet etsin ki, günahlarına ağlamış, kötülüklerden uzaklaşmış, Allah’ın rahmetine yönelmiş ve ölünceye kadar bu halini devam ettirmiştir!

Bilmem ki ne desem?

Haydi, şöyle olsun:

Ölmeden evvel ölüp sürmelisin zevkini,
Ruh ile insansın sen, heder etme kendini!
Hasan Basrî Rahmetullahi aleyh

Kaynak: Dünyadaki Büyük Evliyalar


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis