Hicaz-Yemen Cephesi'nde Çöl Savaşları
Hicaz-Yemen Cephesi'nde Çöl Savaşları
Osmanlı
Devleti'nin kutsal toprakları korumak için savaştığı cephelerden birisi olan
Hicaz-Yemen cephesi 23 Ocak 1919'da Osmanlı Devleti'nin başarısızlığıyla
sonuçlanmıştır. İçeriğiyle ismi türkülere bile konu olan bu cephede Osmanlı
askerleri İslam coğrafyasını, bölgeyi işgal etmek isteyen İngilizlere karşı
korumaya çalışmış anacak hiç ummadığı ihanetlerle yine bu cephede
karşılaşmıştır.
Bölgedeki
bazı Arap aşiretler İngilizlerle işbirliği yapıp Osmanlı Devletine isyan
etmişlerdir. Özellikle burada İngilizlerin ünlü ajanı Lawrence'nin bölgedeki
Arapları Osmanlı Devleti'ne karşı kışkırtması önemli rol oynamıştır.
Osmanlı
Devleti tarafından 1908 yılında Mekke Emirliğine atanan Şerif Hüseyin bunların
içerisinde en önemli olanıdır. Önceleri Osmanlı Devleti'ne hizmet ederken hatta
1. Dünya savaşı öncesi Osmanlı Devleti'ne sık sık bağlılığını bildirirken 27
Haziran 1916'da resmen Osmanlıya karşı büyük bir isyan başlatmıştır.
Lawrence
burada Arapların bağımsız devlet kurmaları gerektiğini sık sık söyleyerek
kendisini Araplara sevdirmiş ve onların davasını kabul etmiş gibi görünmüştür. Oysaki
Lawrence'nin asıl amacı İslam dünyasına zarar verip bölgeyi İngiliz sömürgesi
haline getirmekti. Tüm bunları belirtirken bölgedeki bazı Araplar ise Osmanlıya
bağlılıklarını sürdürmüşlerdir. Bunlardan en önemlisi Yemen'deki İmam Yahya'dır.
Hicaz-Yemen
cephesinde Osmanlı Devleti'nin büyük kayıplar yaşayıp bölgeyi terk etmesinden
sonra Şerif Hüseyin bölgede önce Medine Emiri ardından da Cidde kralı olmuştur.
Ancak bu yapılanlar ileride Şerif Hüseyin için hiç de iyi olmayacaktır. Bölgede
bir diğer güç olan vehhabilik görüşünü benimseyen Abdülaziz İbn-i Suud ile
liderlik mücadelesine giren Şerif Hüseyin bu mücadeleden mağlubiyetle ayrılacak
ve sürgüne gönderilecektir. Akabeye sürgüne gönderilen Şerif Hüseyin burada
büyük yokluklar ve ağır hastalıklar içerisinde ölmüştür.
Düne
kadar Şerif Hüseyin’i destekleyen İngilizler amaçlarına ulaştıktan sonra Şerif
Hüseyin ve İbn-i Suud arasındaki mücadelede de Vehhabiliği benimseyen İbn-i
Suud'u desteklemişlerdir.
Böylelikle
İngilizlerin Şerif Hüseyin’i halife yapma vaadiyle nasıl aldattıkları açık bir
şekilde ortadadır. Onların amaçları Sünni mezhebine dayalı ve asırlardır İslam’ın
koruyucusu olan Osmanlı Devleti'ni bölgeden atmaktı. Bu şekilde de İslam
dünyasında ikilik çıkarmış olacaklardı.
Bunun
için önce Şerif Hüseyin'i kullanmışlar daha sonra ise Şerif Hüseyin'e karşı
İbn-i Suud'u desteklemişlerdir. İngilizler böylelikle amaçlarına ulaşmışlardır.
Şerif Hüseyin gerçeği fark ettiği zaman iş işten geçmiş olacaktır.
Osmanlı
Devleti'ni bu cephede savunan 7. Kolordunun 300 binden fazla şehit verdiği
sanılmaktadır. Çanakkale savaşlarında bile bu kadar fazla şehit vermediğimizi
düşünürsek, Hicaz-Yemen cephesinin maceracı ve bir o kadar da hüzünlü bir cephe
olduğunu söylemekle hata yapmayız.
Bu
cephede ebediyete intikal etmiş aziz şehitlerimizin önünde bir kez daha
saygıyla eğiliyoruz. Amaçları kutsal topraklarımızı korumak ve Türk'ün mukaddes
gücünü bölgede şerefiyle temsil etmek olan kahraman şehitlerimize bir kez daha
Yüce Allahtan rahmet diliyoruz. Ruhları şad olsun.
(Alıntı)
Yorumlar
Yorum Gönder