Muhiddin-i Arabî Kuddîse Sirrûh Buyuruyor:
Muhiddin-i Arabî Kuddîse Sirrûh Buyuruyor:
·
Kardeşini, hastaları ziyaret et!
·
Onlarda ne ibret alınacak şeyler var.
·
Allah’ü
Teâlâ’ya karşı aczini ve fakrini düşün!
·
Allah’ü
Teâlâ’nın, lütfuyla sana
bahşettiği sıhhatini ve o sıhhatle yapmış olduğun ibadetlerini, Allah’ü Teâlâ’nın ihsanı
bil ve şükret!
·
Allah’ü
Teâlâ, hasta kulunun
yanındadır.
·
Hastaya dikkatle bak!
·
Daima Allah’ü Teâlâ’ya sığınır.
·
Doktor da baksa, ilâçta alsa, şifayı Allah’ü Teâlâ’dan bekler.
·
Onun dili daima Allah’ü Teâlâ’ladır.
·
Kalbiyle Allah’ü Teâlâ’ya iltica eder.
·
Allah’ü
Teâlâ’dan gaflet etmez.
·
Allah’ü
Teâlâ onunladır.
·
Allah-ü Zül Celâl, kıyamet gününde:
“– Ey Âdemoğlu! Ben hasta oldum da beni ziyarete gelmedin!” Diyecek.
“– Yâ Rabb! Sen Rabbülâleminsin! Nasıl seni ziyaret edebilirim?” deyince:
“– Bilmiyor musun? Falan kulum hasta idi onu ziyaret etmedin. Eğer
ziyaret etse idin, Beni onun yanında bulurdun.”
Yâni, hastanın dili ve kalbi:
“– Yâ Şâfi!” diye feryat ediyor.
“– Ey Âdemoğlu! Senden yemek istedim de yedirmedin!”
“– Yâ Rabb! Sen Rabbülâlemin’sin
ben Sana nasıl yemek yedirebilirim!”
“– Bilmiyor musun? Falan kulum senden yiyecek istedi de yedirmedin.
Eğer ona yedirse idin, onu Benim yanımda bulurdun!”
“– Ey Âdemoğlu! Senden su istedim. Beni sulamadın.”
“– Yâ Rabb! Sen Rabbülâlemin’sin
ben Seni nasıl sularım!”
“– Bilmez misin falan kulum senden su istedi de onu sulamadın.
Eğer onu sulasa idin, Onu Benim yanımda bulurdun!”
Resûl-ü Ekrem buyurdular ki:
·
ALLAH-ü Zül Celâl zâtını kulu menziline koydu.
·
Binaenaleyh ALLAH ile huzur eden, her hâlinde ALLAH’ını
zikreden, her yiyecek ve içecek isteyeni HAKK görür.
·
Onun dileğini derhal yerine getirir!
·
Saili (dilenciyi) me’yus
etme!
·
Hiç bir şey yoksa tatlı dille güler yüz göster!
·
Senden yiyecek, içecek isteyen, seni HAKK menziline
çıkardı. Saile (dilenciye) dikkat et!
·
İsterken ALLAH adına ister onu, o hâlinde öyle konuşturan
Zâtın hatırına hemen sen de, varsa istediğini ver!
·
İmam-ı Hasan’la İmam-ı Hüseyin efendilerimizden, sail (dilenci) bir
şey isterse, derhal vermek için güler
yüzle karşılarlar
ve:
·
Meccanen âhirete muhtaç olduğumuz şeyleri götürmeğe gelen
aziz kardeşim! diye taltif ederlerdi.
Yorumlar
Yorum Gönder