Tevbe Edenlere Vaad Edilen Müjdeler Nelerdir?


Tevbe Edenlere Vaad Edilen Müjdeler Nelerdir?

Tevbenin neticeleri nelerdir? Tevbe edenlere vadedilen müjdeler nelerdir?

“Her âdemoğlu çok hata işler. Hata işleyenlerin de en hayırlısı tevbe edenler (nâdim olarak hatasından dönenler) dir.” (Tirmizî)

Tevbe edenin bütün günahları bağışlanır. Göğe yükselecek kadar olsa dahi.
“Günahlarınız semaya ulaşacak kadar bile olsa, arkadan tevbe etmişseniz, günahınız mutlaka affedilir.” (Kütüb-i Sitte)
“Günahlarından tevbe eden kimse hiç günah işlememiş gibidir.” (Tirmizî)
”Hata yaparsanız, hatta günahlarınız göğe yükselecek kadar çok da olsa tevbe ettiğinizde Allah tevbenizi kabul eder, günahlarınızı bağışlar” buyurdu. (Tergib ve Terhib)
“Şüphesiz ki Allah tevbe ile beraber bütün bunları (bütün günahları) bağışlamaktadır. Günahları ne kadar büyük ve çok olursa olsun hiçbir kul Allah'ın rahmetinden asla ümidini kesmemelidir. Zira tevbe ve rahmet kapısı geniştir.” (İbn-i Kesir)
“ Tevbe eden, günah işlememiş gibi olur.” (Berîka)

Tevbe edenler cennetle müjdelenmiştir
“…Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler; oruç tutanlar, rükû’ edenler, secde edenler, iyiliği emredenler, kötülükten men’ edenler ve Allah’ın hududunu (ona riayet ederek) muhafaza edenlerdir. (Ey Habibim!) O müminlerin (cennetle) müjdele!” (Tevbe, 112)
“Ancak tevbe edip iman ederek Salih amel işleyenler müstesna: işte onlar hiçbir zulme uğratılmadan cennete gireceklerdir.” (Meryem, 60)

Tevbe istikbalde işlenecek günahlara karşı bir kalkandır
Tevbe, istikbalde işlenebilecek günahlara karşı bir kalkan hükmüne geçer. Ehl-i iman kimselerin, şeytanın ve müthiş din düşmanlarının şerrinden muhafaza için en mühim silah olan istiaze (Eûzü besmele) ve istiğfarla Allah’ın Celle Celâlüh himayesine sığınmaları gerekmektedir.

Tevbe edenin geçmişte işlediği günahları sevap hükmüne geçer
Bir adam Resul-ü Ekrem’in Sallallahü Aleyhi Vesellem huzuruna giderek:
“Ne dersin, bütün günahları işleyen, yapmadık kötülük bırakmayan bir kimse tevbe etse kabul olunur mu?” deyince:
“İslam dinine girdin mi?” buyurdu. Adam:
“Ben Allah’dan başka ibadet ve taate layık hiçbir ilah olmadığına, şehadet ederim” dedi. Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem:
“Hayır, işler yapar, kötülükleri bırakırsın. O zaman Allah geçmişteki bütün yaptıklarını hayır amellere çevirir” buyurdu. Adam:
“İşlediğim günahları ve kötülükleri de mi?” dedi. Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem:
“Evet” buyurdu:
Adam gözden kayboluncaya kadar: “Allah’ü Ekber (Allah her şeyden daha büyüktür.) Allah’ü Ekber, Allah’ü Ekber…” diyerek gitti. (Taberâni)
“Onlar ki, Allah ile beraber başka bir ilâha yalvarmazlar; hak bir sebep olmadıkça Allah’ın haram kıldığı canı öldürmezler ve zina etmezler. Kim bunları yaparsa, bir günah ile (o günahın cezası ile) karşılaşır. Kıyamet günü ona azab katlanır ve onun içinde hor (ve hakir) bir kimse olarak ebediyen kalır. Ancak tevbe edip iman eden ve salih bir amel ile amel eden müstesna. İşte onlar var ya, Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Çünkü Allah, Gafûr (çok bağışlayan) dır, Rahîm (çok merhamet eden) dir.” (Furkan, 68–70)

Tevbe edenler kurtuluşa ererler
“Fakat tevbe edip iman eden ve Salih amel işleyen kimseye gelince, işte onun kurtuluşa erenlerden olması umulur.” (Kasas, 67)

İstiğfar edenlere Allah Celle Celâlüh azap etmez
“Hâlbuki sen onların içinde iken Allah onlara azab edecek değildi. Onlar istiğfar ederken de Allah onlara azab edici değildi.” (Enfal, 33)

Tevbe eden kimse Allah'ın Celle Celâlüh dostluğunu kazanır
“Tevbe eden bir kimse, Allah’ın dostudur ve günahtan halis tevbe eden bir kimse, günahı olmayan bir kimse gibidir.” (İbn-i Mâce)
“…Şüphesiz ki Allah çokça tevbe edenleri sever, çok temizlenenleri de sever.” (Bakara, 222)

Allah’ı Celle Celâlüh en çok sevindiren ameli işlemiş olur
“Allah tevbe edenin tevbesinden dolayı, susamış kimsenin suya kavuşmasından, çocuğu olmayan birisinin baba olmasından ve bir şeyini kaybedenin yitiğini bulmasından daha çok sevinir.” (Ebü’l-Abbas)
“Allah’ın kulunun tevbesinden duyduğu sevinç, birinizin çölde kaybetmiş olduğu devesini bulmasından dolayı duyduğu sevinçten daha fazladır.” (Müslim, Tirmizî)

Tevbe günahların üzerine yamadır
“Mü’min, kulluk elbisesi günahlarla yıprandığında onu tevbeyle yamayandır. Bahtiyar, tevbesi üzere ölendir.” (El-Bezzar)

Tevbe ile kalpteki siyah noktalar temizlenir
Günahların ruh ve kalplerde yaptığı müthiş tahribata karşı en mühim tamirat ve en kuvvetli silah tevbe ve istiğfardır.
“Kul bir hata işleyince kalbine siyah nokta düşer. Günah işlemekten vazgeçer, tevbe ve istiğfar ederse kalbi temizlenir. Günah işlemekte devam ederse nokta çoğalır, tamamen kalbini kaplar.” (Tirmizî)

Tevbe rızıkta berekete sebeptir
“Allah Celle Celâlüh tevbe ve istiğfara devam eden kişiye her sıkıntıdan bir kurtuluş ve her darlıktan bir genişlik verir ve ummadığı yerden kendisini rızıklandırır.” (Nesâi)
Cafer-i Sadık Hazretleri buyuruyor ki:
“Bir kimse, rızkı azaldığı zaman çok tevbe ve istiğfâr etsin! Zira Allah-u Teâlâ Nuh suresinde tevbe ve istiğfar edenlerin, günahlarını bağışlayacağını ve rızıklarını arttıracağını vaat ediyor.”

Günah hastalığının ilacı tevbedir
Hz. Katâde Radiyallahü Anh buyurdu ki:
“Size, hastalığınızı teşhis ettirip, tedavi çarelerini bulduran Kur’an-ı Kerim'dir. Hastalığınız günah işlemek, tedavisi ise, tevbe ve istiğfardır.” (Kütüb-ü Sitte)

Tevbe kalpleri yumuşatır
Hz. Ömer Radiyallahü Anh şöyle buyurmuştur:
“Tevbe edenlerle oturun, onların kalpleri yumuşak olur.” (Kütüb-ü Sitte)

Tevbe ile kişi meleklerin ahlakı ile ahlaklanmış olur
“Günahkârlara karşı nefsinde merhamet duymayan kimse, hiç olmazsa onların lehine (onlar için) tevbe ve istiğfar ile dua etsin. Zira yeryüzündekilere Allah Celle Celâlüh’tan mağfiret dilemek meleklerin ahlakındandır.” (Kütüb-ü Sitte)

Kim Allah’tan Celle Celâlüh günahların affını isterse, yetmiş bin melek onun için istiğfar eder
"…Beni ateşten korumanı istiyorum, günahlarımı bağışlamanı talep ediyorum. Çünkü senden başka günahları affeden yoktur" diye dua eder, (yalvar yakar olursa) Allah Teâlâ Hazretleri, ona (rahmet) yüzüyle teveccüh eder ve yetmiş bin melek de kendisi için istiğfar eder." (Kütüb-i Sitte)

Kul tevbe ettiğinde kıyamet günü onun aleyhinde şahitlik yapacak hiçbir şey kalmaz
“Kul tevbe ettiğinde Allah onun günahlarını hafaza meleklerine unutturur. Aynı şekilde onun organlarına unutturur. İşlediği yerdeki izlerini de yok eder. Ta ki Allah’ın huzuruna vardığında günah işlediğine dair aleyhinde şahitlik edecek bir şey bulunmasın.” (İbn-i Asâkir)

Tevbenin iki meyvesi vardır
İmam-ı Gazali Hazretleri: “Tevbe edenin iki meyvesi vardır. Onların birincisi:
• Günahları telafi etmektir. Öyle ki kişi günahı olmayan bir kimse gibi olur.
O meyvelerin ikincisi ise:
• Yüksek derecelere varmaktır. Öyle ki habib ve dost olur.” demiştir. (İhya’u Ulum’id-Din)

Yazımızı bitirirken;

Tövbe Allah'a edilir, ama bir evliyanın şahitliğinde ve duasını alarak tövbe etmekte çok büyük bir nimettir, çünkü Buhari'de geçen bir Kudsi hadiste Allah Celle Celâlüh "Ben kulumu sevdiğim zaman, onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli, anladığı kalbi olurum. Benden bir şey isterse, istediğini veririm. Bana sığınırsa kendisini korurum." (Buhari, İbn Mace, Beyhaki)

Tek başınada tövbe edilir, ama bir velinin vesilesi ile duasını alarak tövbe etmekte aliyyul ala, nur üstüne nur ve çok büyük nimetlere kapı açar.

İşte Allah'ın sevdiği dostu ile tövbe etmenin birçok nimetinden biri budur. Onun için bu fitnenin, ateşin her yeri kuşattığı devirde bu büyük nimetin değerini bilmek lazımdır.

Allah Resulu Sallallahü Aleyhi Vesellem; "Ahir zamanda imanı elde tutmak, kor ateşi elde tutmak gibidir." buyurmuş.

Günümüzde insan bir kelime ile dahi dinden çıkıyor da, Allah muhafaza farkına varmıyor, imanı elden giden insana namaz, niyaz hiçbir şey fayda vermez. Çünkü iman bir bütündür.

Kütübü Sittede geçen şu hadis kısa ve öz olarak durumu izah etmektedir.

Avf Bin Malik El Esedi Radiyallahü Anh anlatıyor;

"Yedi veya sekiz kişi Resulullah'ın Sallallahü Aleyhi Vesellem yanında idik. Bir ara Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem:

- Allah'ın Resulüne biat etmeyecek misiniz? Diye sordu.

Bunu üç defa tekrarladı. Bizde gerçi yeni biat yapmıştık ama Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem ısrar edince tekrar toplanıp biat için ellerimizi uzattık:

- Ya Resulullah! Biz sana biat etmiştik. Şimdi ne üzere biat edelim dedik. Resulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem:

- Allah'a ibadet edip hiçbir şeyi ona ortak koşmamanız ve beş vakit namazı kılmanız üzere! Buyurdu. Ardından gizli bir sesle:

- İnsanlardan hiçbirşey istememek üzere! diye ekledi.

O gün orada biat edenlerden bazılarını gördüm; yolda kamçısını düşürüyordu da Resulullah'a Sallallahü Aleyhi Vesellem verdiği sözü bozmamak için hiç kimseye, "Şunu bana verir misin?" demiyor; bilâkis bineğinden inip kendisi alıyordu."

Kaynak: Müslim, Zekat, 108; Ebu Davud, Zekat, 27(no:1642); Nesai, Salat, 5; İbn Mace, Cihad, 41(no:2867)

Haydi vakit var iken, yaşayan bir Allah Celle Celâlüh dostu, Peygamber Efendimizin Sallallahü Aleyhi Vesellem soyundan ve varisi, Adıyaman Kahta ilçesi Menzil köyünde ikamet buyuran Gavs-ı Sani Seyyid Abdulbaki (ks) hazretlerine gidin.

İmam-ı Rabbani (Kuddise sırruh) buyurmuşlar; "Allahu Teâlâ bu dünyada bir kulunu severse, onu bu dünyada sevdiğinin yanına gönderir." Evliya bir zatı seven ve terbiyesine giren kişi bu büyük nimeti elde etmiş olur, gayreti ve nasibi nisbetinde de istifade eder, fayda görür.

Allahu Teâlâ, sevdiklerini hakkıyla bize sevdirsin, sevdiklerine bizi sevdirsin. Amin Ecmain.

(Alıntı)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Uzun Ömür İçin Dua

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)