Bu Saray Bir Öksürük Etmez
Bu Saray Bir Öksürük Etmez
Harun
Reşit yeni bir saray yaptırmıştı. Gelene gidene bu sarayda bir kusur olup olmadığını
soruyor, herkes:
“- Hayır, vallahi bir kusuru yok!” diye cevap veriyordu.
Behlül Dana hazretleri de o sarayın yanından geçince; Harun
Reşit ona da aynı soruyu sordu.
“- Bu sarayın bir kusuru var mı?” diye.
Behlül Dana Hazretleri,
“- Bana göre senin sarayın bir öksürük etmez!” dedi.
Buna içerlenen Harun Reşit,
“- Hadi git işine sen de!” deyiverdi.
Akşam oldu. Harun Reşit yediği yemeği hazmedememiş, karnı
şişmiş, kıvranıp duruyordu. Hekimleri çağırdı. Fakat verdikleri ilaçlar fayda
etmiyordu.
Sarayın hizmetçisine
“- Bana Behlül Danayı çağırın belki o buna bir çare biliyordur!”
dedi.
Behlül Dana geldi ve Harun Reşide
“- Eğer seni iyi edersem şu yeni yaptırdığın sarayı isterim!”
dedi.
Harun Reşit hemen kabul etti.
“- Yeter ki sen beni iyi et, saray senin olsun!” dedi.
Belül Dana elini Harun Reşidin karnına koydu ve:
“- Bismillahirrahmanirrahim!” dedi. Karnı gevşeyen Harun Reşit
şiddetli bir şekilde çıkan gaz sebebiyle öksürüverdi.
Behlül Dana,
“- Sözünde durup şu yeni sarayını vereceksin değil mi?” diye
sorunca;
Harun Reşitten:
“- Tabii ki!” cevabını aldı. Behlül Dana,
“- Al sarayını başına çal. Ben sana bu saray bir öksürük etmez
demedim mi? İşte bir öksürüğe veriverdin sarayı. Ben bir öksürük etmeyen sarayı
neyleyim?” dedi ve oradan çekip gitti.
(Dini hikâyeler)
Aldanma
dünyaya bir gün göçersin.
Ecel
şerbetini elbet içersin.
Evladın
malından elbet geçesin.
Azrail
canını aldığı zaman.
“Şüphesiz
bize kavuşacağını ummayan ve dünya hayatına razı olup onunla yetinerek tatmin
olan kimseler ile ayetlerimizden gafil olanlar var ya; işte onların kazanmakta
oldukları günahlar yüzünden, varacakları yer ateştir.”
(Yunus
suresi, 7-8)
Yorumlar
Yorum Gönder