Devlet Zulmetse Bile Onlarla Savaşmak Haramdır
Devlet Zulmetse Bile Onlarla Savaşmak Haramdır
Bab İsmi: Emirler (Başkanlar)'ın dine ters olarak yaptığı şeyleri
reddetmenin Farz olması ve Namaz ve diğer Dini görevleri yerine getirdikleri
sürece Onlarla savaşmanın haram olması
الخامِسُ: عَنْ أُمِّ
المُؤْمِنِينَ أُمِّ سَلَمَة هِنْدٍ بنتِ أَبِي أُمَيَّةَ حُذيْفَةَ رضي اللَّه
عنها ، عن النبي صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم أنه قال: «إِنَّهُ يُسْتَعْملُ
عَليْكُمْ أُمَراءُ فَتَعْرِفُونَ وتنُكِرُونَ فَمِنْ كَرِه فقَدْ بَرِىءَ وَمَنْ
أَنْكَرَ فَقَدْ سَلِمَ ، وَلَكِنْ منْ رَضِيَ وَتَابَعَ » قالوا: يا رَسُولَ
اللَّه أَلاَ نُقَاتِلُهُمْ ؟ قَالَ: «لاَ، مَا أَقَامُوا فِيكُمْ الصَّلاَةَ»
رواه مسلم
Ümmü Seleme Radıyallahu
Anha naklediyor: Allah Resulu Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle dedi:
Sizin üzerinize
birtakım emirler, yöneticiler tayin olunacaktır. Onların dine uygun olan
işlerini iyi bulur, uygun olmayanlarını ise hoş karşılamaz, tenkit edersiniz. Kim
hoş karşılamaz, kerih görürse günahdan korunmuş olur. Kim de tenkit eder, onların
kötülüklerine engel olmaya çalışırsa, kurtuluşa erer. Fakat kim de razı ve
hoşnut olur, onlara uyarsa isyan etmiş olur.
Bunun üzerine sahâbe-i
kirâm:
“– Ya Resûlallah Sallallahü
Aleyhi Vesellem! Onlarla savmaşmayalım mı? Dediler.
Peygamber Efendimiz Sallallahü
Aleyhi Vesellem:
“– Aranızda namaz
kıldıkları sürece hayır” buyurdu. (Müslim, İmâre 63)
مَعْنَاهُ: مَنْ
كَرِهَ بِقَلْبِهِ ولَمْ يَسْتطِعْ إنْكَاراً بِيَدٍ وَلا لِسَانٍ فَقَدْ بَرِئَ
مِنَ الإِثمِ وَأَدَّى وَظِيفَتَهُ، ومَنْ أَنْكَرَ بَحَسَبِ طَاقَتِهِ فَقَدْ
سَلِمَ مِنْ هَذِهِ المعصيةِ، وَمَنْ رَضِيَ بِفِعْلِهمْ وتابعهم، فَهُوَ العَاصي
Nevevi Rahmetullahi Aleyh
şu açıklamayı yapar:
Manası: Her kim eliyle veya diliyle değiştiremediği halde kalbiye buğz
ederse günahtan uzak olur ve vazifesini yerine getirmiş sayılır. Kim takatine
göre bunları reddederse bu günahtan uzaklaşmış olur.
Kim de onların (dine
ters) yaptığı fiillerine razı olur ve o yoldan giderse, işte o Asîdir. İsyan
etmiş sayılır.
İmam Nevevi Rahmetullahi
Aleyh şöyle der: Bu hadisten şu hüküm çıkar: Daha önce geçtiği gibi, Halifeler
(Emir ve Başkanlar)'a Zulm yaptıkları veya Fısk içinde oldukları gerekçesiyle
kılıç çekmek, başkaldırmak caiz değildir. Ta ki, İslamın temel esaslarından
birşeyi değiştirmedikleri sürece bu böyledir. (Şerhu Müslim)
İbn Hacer Rahmetullahi
Aleyh şöyle der: Fakihler, Zorba Sultana karşı ayaklanmayı terketmenin ve onun
yanında Cihad etmenin Farz olduğu görüşünde hepsi hem fikirdir. Ona karşı
ayaklanmayı terketmek, ona karşı Sallallahü Aleyhi Vesellemaşmaktan daha
hayırlıdır. Çünkü onlara karşı ayaklanmak, kan ve felaket getirir. Ayaklanmayı
terkettiğinde ise, kanlar ve felaketlerin durmasına vesile olur. Ancak Sultan
açıkça Küfre girerse, ona itaat etmek caiz olmaz. Bilakis ona karşı mücadele
etmek güç yettiğince farz olur. (Fethul Bari Şerhu Sahihil Buhari)
Hz. Huzeyfe
Radiyallahü Anh'dan nakledildiğine göre Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem
şöyle dedi:
"Benden sonra
benim doğru yolumdan gitmeyen ve benim sünnetimle amel etmeyen hükümdarlar
olacaktır. İçlerinde bîr takım adamlar türeyecek kî, kalpleri insan cisminde
şeytan kalbi olacak"
Hüzeyfe Radiyallahü
Anh der ki:
"Ben buna
yetişirsem ne yapayım, yâ Resûlâllah?" diye sordum.
Şöyle cevap verdi:
"Dinler ve itaat edersin. Sırtın dövülse ve malın alınsa bile yine dinle
ve itaat et.” diye buyurdular.” (Tac, III/44-45)
Bu hadîsi Buhari
«Fiten» ve «Menâkıb» bahislerinde; ibni Mace «Fiten»'de muhtelif râvîlerden
tahrîc etmişlerdir
Kaynak: (islam-tr. org)
Yorumlar
Yorum Gönder