Şu İnceliğe Bakar mısınız?

 Şu İnceliğe Bakar mısınız?

Allah’ü Teâlâ Rasulü Sallallahü Aleyhi Vesellem bir gün camiye giderken yolda ezan ile dalga geçen Yahudi çocuklarını duydu. Aralarından birinin sesi çok güzeldi ve o ezanı ağzını eğip bükerek söylüyor diğerleri de ona gülüyordu.

Bizler olsak ne yapardık bu durumda?

Şiddet, hakaret...

Allah’ü Teâlâ Rasulü Sallallahü Aleyhi Vesellem yolunu değiştirerek çocukların olduğu yöne doğru yavaşça ilerledi.

Yanlarına yaklaştı öncelikle elini kaldırarak selâm verdi (bu psikolojide benden size zarar gelmez anlamında…) ve:

"- Az önce çok güzel bir ses duydum, o sizden mi geldi?" diye sordu.

Şu inceliğe bakar mısınız?

Çocuk güzel ses deyince sevindi, tabi hemen öne atıldı:

"- Evet ben söyledim!” dedi.

Efendimiz ona:

"- Senin sesin ne kadar güzeldir öyle. Seni su mescide götürsem oradaki amcalara da söyler misin?” dedi.

Çocuğun gururu okşanmıştı mutlu oldu.

"- Söylerim ama ben ezânı bilmiyorum ki!” dedi.

"- Olsun ben öğretirim sana!” dedi. Allah’ü Teâlâ Rasulü Sallallahü Aleyhi Vesellem. 

Ve o söyledi çocuk tekrarladı bu şekilde ezberledi. Sonra efendimiz elinden tuttu diğer çocuklar ile birlikte mescide gittiler ve Resul yol boyunca onun saçını okşamıştı.

Mescid'te okuyunca oradaki sahabeler de güzel övgülerde bulundu çocuğa. Kendini çok iyi hissetmişti çocuk. Efendimiz çocuğa yaklaşarak:

"- Senin sesin çok güzel ben seni Mekke'ye göndersem orada Kâbe'ye müezzinlik yapmak ister misin?” dedi.

Şu insan kazanma sanatına bakar mısınız?

Çocuk farkında bile olmadan Müslüman olacak.

Oralarda Kâbe'de müezzinlik herkesin bildiği bir şey, konuşulan bir şey, çocuk da bunu biliyor, büyük bir şey olduğunu biliyor ve çok hoşuna gidiyor bu durum. Kabul ediyor.

Ve yıllar sonra..

İşte bu çocuk Ebu Mahsure...

Sahabeden, Kâbe müezzinlerinden Ebu Mahsure...

Fakat onun diğer müezzinlerden bir farkı var, saçları çok uzun hatta o kadar uzun ki saçlarını sarıp bir keseye koyuyor o şekilde geziyor. Onu gören ve bu olayın mahiyetini bilmeyenler:

“- Ya Mahsure bir de müezzinsin neden kesmezsin bu saçlarını bu ne hal?” diyor.

O böyle diyenlere içleniyor ve diyor ki:

"- Nasıl keserim ben bu saçları bu saçlara kim dokundu siz biliyor musunuz benden nasıl kesmemi istersiniz?" diyor.

Daha ne denir ki...

Bu olay size birçok dersi bir arada vermiyor mu?

Bizler kendi çocuklarımıza bile böyle sabırlı böyle anlayışlı olamıyoruz.

Allah’ü Teâlâ Rasulü Sallallahü Aleyhi Vesellem yapılan hatayı nelere çevirirken bizler hataya hatayla karşılık veriyoruz her seferinde. Hem de kendi canımızdan olan çocuklara.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Esmaül Hüsna (Arapça- Türkçe) دُعٰٓاءُ اَسْمٰٓاءُ الْحُسْنٰى

Şifa Salavâtı (Salavâtı Tıbbil Kulubi/Salâvatı Tıbbiye)

Güzel Ahlakla ilgili 40 Hadis