Kayıtlar

Niçin Müslüman Oldular?

Resim
Niçin Müslüman Oldular? Başlıktan anlaşıldığı gibi bu bölümde başka dinden oldukları halde İslâmiyet’i kabul edenlerin ibret dolu hayatlarını bulacaksınız. Bunları okuduğunuzda dinimizin yüceliğini bir kere daha kalplerinizde hissedeceksiniz... Bernard Shaw bile: "Dünya için bir tek din seçmek gerekirse, bu muhakkak İslâm dini olacaktır. "demiştir. Allah izin verirse elimden geldiği kadarıyla 15 günde bir veya ayda bir farklı kişilerin hayatlarını sizlere aktarmaya çalışacağım. Allah'a emanet olun... 1-Catherine Delorme 2-Yusuf İslâm 3-Muhammed Alexander Russel Webb 4-Malcolm X 5-Albay Donald Rockwell Catherine Delorme (Sicilyalı) Sicilyalı heykeltıraş bir babanın çocuğu olarak 1901'de doğdu. Çocukluğu Cezayir'de geçti. 1. Dünya Savaşı sırasında Fransız bir doktorla evlendi. Eşinin tayini üzerine Tunus'a gitti. Müslüman olduktan sonra Hidayetullah ismini aldı. Tunus'ta iken İslâmiyet’e duyduğum alakadan dolayı Müslüman ailelerl

Nasıl Eleştiri?

Nasıl Eleştiri? “Hindistan’da çok ünlü bir ressam varmış. Herkes bu ressamın yaptıklarını kusursuz kabul edecek kadar beğenirmiş. Onu “Renklerin Ustası” anlamına gelen “Ranga Çeleri” olarak tanısalar da; kısaca ‘Ranga Guru’ derlermiş. Onun yetiştirdiği bir ressam olan Raciçi ise artık eğitimini tamamlamış ve son resmini yaparak Ranga Guru'ya götürmüş ve ondan resmini değerlendirmesini istemiş. Ranga Guru ise; ‘Sen artık ressam sayılırsın Raciçi, artık senin resmini halk değerlendirecek’ diyerek resmi şehrin en kalabalık meydanına götürmesini ve en görünen yerine koymasını istemiş. Yanına da kırmızı bir kalem koyarak halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı bırakmasını istemiş. Raciçi denileni yapmış. Birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde görmüş ki, tüm resim çarpılar içinde ve neredeyse görünmüyor. Çok üzülmüş tabii. Emeğini ve yüreğini koyarak yaptığı tablo kırmızıdan bir duvar sanki. Alıp resmi götürmüş Ranga Guru'ya ve ne kadar üzgün ol

Akşemseddin Hazretleri'nin çok önemli uyarıları

Akşemseddin Hazretleri'nin çok önemli uyarıları Manevi mimarlar ve Akşemseddin Hacı Bayram-ı Veli'nin halifesi Fatih Sultan Mehmed'in hocası, devrinin tanınmış evliyası, âlim, tabip ve şair olan Akşemseddin hazretlerinin meşihatlarını Akşemseddin'in asıl adı Şemseddin Mehmed'dir. 1389'da Şam'da doğmuştur. Soyu Hz. Ebubekir Radiyallahü Anh'e dayanır. Babası şeyh Hamza Kuddise Sirruh keramet sahibi büyük bir zattı. Akşemseddin hazretleri aklın semeresi olan ilim tahsilini yapmış kalbin meyvesi olan irfan tahsiline de büyük arzu duyuyordu. Bundan dolayı 25 yaşlarında Hacı Bayram Veli'ye intisap etmişti. Böylece Halveti Tarikatı'nın usulleriyle yetişmişti. Halvet, tek başına bir köşeye çekilip sadece ibadet ve zikir ile meşgul olma yolu ile Melâmilik yolunu benimsemektir. Akşemseddin hazretleri öyle zamanlar olmuştur ki, yedi gün boyunca bir kaşık sirke ile idare etmiştir. Bu riyazetleri sebebiyle yüzü bembeyaz olmuş ve Akşemseddin adı

Fethin Görünmez Mimari Aksemseddin Hazretleri

Resim
Fethin Görünmez Mimari Aksemseddin Hazretleri Aksemseddin; Hazret-i Ebûbekir’in evladindan, Sihâbüddin Sühreverdi’nin torunudur. Babasi Seyh Hamza (Kurtbogan adiyla meshurdur) âlim biridir ve oglunu mükemmel yetistirir. Mübarek, dudak uçuklatacak kadar zekidir. Hizli ilerler ve genç yasta müderris olur. Osmancik medreselerinde talebe okutur. Evet yörede hatiri sayilir bir âlimdir, ancak isin hâkikatina varmak ister. Bunun tek yolu vardir ”ledün ilminde mütehassis bir velinin” huzurunda diz çökmek. Arar, sorar, istihareye yatar. Zihninde iki isim berraklasir. Bunlardan bir osman002.jpg (43111 Byte)tanesi Hâlep’te ki Zeynüddin Hafi Hazretleridir. Digeri Ankara’daki Haci Bayram-i Veli. Aksemseddin yakindan baslar. Önce Ankara’ya gider. Ancak Haci Bayram Hazretlerini kapi kapi teberrû toplarken görür ve yikilir. Nedenini, niçinini sormaz bile, oraciktan döner, yürür Hâlep’e. Ancak yolda gördügü rüyalarda, nasibinin Haci Bayram elinden oldugu isaret edilir. Hatta zincirlerle ç

Neden Müslüman Oldum?

Neden Müslüman Oldum?   Bundan üç, dört gün önce arkadaşımın elinde bir kitap gördüm. Merak ettim. Kitabın adı başlıktaki gibiydi. Bana bir bölüm okuttu, gözlerim doldu. Henüz arkadaşım bitirmeden kitabı aldım ve okumaya başladım. 2 günde de bitirmiştim. Çünkü müthiş bir akıcılığı vardı. Çünkü içinde iman aşkı ve İslam güneşi vardı. İhtida, başka bir dine mensup birinin Müslüman olması yani iman etmesi demektir. Kitapta batıda yaşayan insanların İslam’la tanışma öykülerini içeriyor. Yazımın sonunda kitap ismi, yayını ve yazarını vereceğim. Ama ben o kitapta gördüklerimden bahsetmek istiyorum. Asıl sorun İslam’ı bilmeyişleri! Kitapta her hikâyenin ortak noktası, bir yerlerde kendilerindeki huzursuzluğu ve boşluğu, eksikliği hissetmeleri... İtiraf etmeliyim ki bu boşluğu doldurmak için direk dini düşünüyor ve derin araştırmalar yapıyor olmaları müthiş bir incelik. Aslında sorun İslam’ın batıda medya ve diğer din adamları tarafından doğuya ait, zorba, katı, kadınları

Osmanlı’yı Cihan Devleti Yapan 20 Sır

Resim
Osmanlı’yı Cihan Devleti Yapan 20 Sır Talikîzâde'ye göre Peygamber Efendimiz zamanından beri İran ve Turan'da 13 İslâm hanedanı hüküm sürmüştür. 16'ncısı Osmanlı padişahlarıdır. Talikîzâde bunlar hakkındaki ilahî ihsanların malûm olduğunu belirttikten sonra eserinde bazı hususiyet ve yeteneklerinden 20 güzel hasleti kaleme aldığını ifade etmekte. 01.    Madde ve mânâda efendi olmaları 02.    Mekke ve Medine'nin hizmetçileri olmaları 03.    Oğulun babasını geçmesi 04.     Karaların ve denizlerin sultanı olmaları 05.    Asker destekleyici olmaları 06.    İstanbul'a sahip olmaları 07.    Yedi iklime malik olmaları 08.    Şehirlerin imarı ve halkın serveti 09.    Merkez olmaları 10.    Şiir yazmaları 11.    Kahraman olmaları 12.    Yardım istememeleri 13.   Saltanat temizliği 14.    Salgın hastalıklardan muaf olmaları 15.    Hasep ve nesep şerefi 16.    Şeriata bağlılıkları 17.    Edepli olmaları 18.    Hazineyi çoğaltma

Yabancıların Müslüman Olmalarına Sebepler

Yabancıların Müslüman Olmalarına Sebepler Birçok diplomat, devlet, ilim ve fen, hatta din adamlarının Müslüman oluşları, İslamiyet’in büyüklüğüne hayran kaldıklarındandır. Misyonerler, milyarlar harcayarak Hıristiyanlık propagandası yapıyorlar. Hâlbuki propagandasız birçok yabancı, İslâm’ı seçmiştir. Bu sebeplerin birkaçı şöyle: 1- İslam’da tek ilah vardır. Hıristiyanlıktaki üç tanrı inancı, ilim sahiplerince saçma görülmüştür. 2- İslâm, sadece ahiret saadetini değil, dünyada da mutlu yaşamanın yollarını bildirmiştir. 3- İslam’da, her çocuk günahsız doğar. Hıristiyanlıkta ise, günahkâr doğar. Bu da, akla, ilme, aykırıdır. 4- İslam’da, ibadetlerin mabette yapılma şartı yoktur. Her yerde ibadet edilebilir. Hıristiyanlar, kilisede putu, papazı aracı yaparak ibadet eder. 5- İslam’da günahları yalnız Allah affeder. Hıristiyanlıkta, güya papazın, günahları affetme ve dinden çıkarma yani aforoz etme gibi yetkisi vardır. 6- Yahudi kendini asil bilir. Hıristiyan, ze

Nübüvvet Ağacının Meyveleri

Nübüvvet Ağacının Meyveleri Birgün Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Hazret-i Ali’ye sorar: “–Yâ Ali! Allah Teâlâ’yı seviyor musun?” “–Evet yâ Rasûlallah, seviyorum.” “–O’nun Rasûlü’nü de seviyor musun?” “–Evet yâ Rasûlallah!”  “–Kızım Fâtıma’yı da seviyor musun?”  “–Evet yâ Rasûlallah!”  “–Peki ya Hasan ve Hüseyin’i seviyor musun?”  “–Evet yâ Rasûlallah!” Bunun üzerine Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:  “–Yâ Ali! Gönül bir tane, sevgi ise dört. Bir kalbe bu kadar sevgi nasıl sığıyor?” buyurur. Hazret-i Ali -radıyallâhu anh- bu suâle bir türlü cevap veremez. Düşünceli bir hâlde evine döner. Hazret-i Fâtıma -radıyallâhu anhâ-, Hazret-i Ali’yi durgun ve düşünceli görünce meraklanır. Ne olduğunu öğrenebilmek için şefkatle:  “–Sizi durgun görüyorum; üzücü bir şey mi oldu?” diye söze girer ve; “Eğer üzüldüğünüz şey, bu dünya ile ilgili ise kederlenmeye değmez. Âhiret ile ilgili bir husus ise, nedir sizi üzen?” diye sorar. Hazret-i Ali -ra