Allah-u Teâlâ Korkusunun 7 Alâmeti
Allah-u Teâlâ Korkusunun 7 Alâmeti
Mümin, vücudunun bütün âzâları ile Allah’tan (Celle
Celâluhû) korkandır. Nitekim büyük ahlâk ve fıkıh bilgini Ebu’l-Leys
es-Semerkandî der ki:
Allah (Celle Celâluhû) korkusunun yedi alâmeti vardır:
1. Birinci alamet dilde belirir.
Allah (Celle Celâluhû) korkusu taşıyan kul, dilini
yalandan, dedikodudan, koğuculuktan, iftiradan ve boş konuşmaktan alıkoyar;
bunlar yerine onu zikirle, Kur’an okumakla ve ilmî konuşmalarla meşgûl eder.
2. İkinci alamet kalpte belirir.
Allah (Celle Celâluhû) korkusu taşıyan kul,
başkalarına karşı kalbinde düşmanlık, iftira ve kıskançlık barındırmaz. Çünkü
kıskançlık iyilikleri mahveder. Nitekim Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi
ve Sellem) şöyle buyurur: “Ateş odunu nasıl yerse (yakarsa) kıskançlıkta
iyilikleri öyle yer (yok eder).” (Ebû Davud, 4903; İbn Mâce, 4210)
Bilesin ki, kıskançlık, kalp hastalıklarının
başlıcalarından biridir ve bu hastalıklar da ancak ilimle ve iyi ameller
işleyerek tedavi edilebilir.
3. Üçüncü alamet gözde belirir.
Allah (Celle Celâluhû) korkusu taşıyan kul, haram
yiyeceğe, haram giyeceğe, haram giyeceğe… (Kısacası) haram olan hiçbir şeye
bakmaz. Dünyaya aç ve hırslı gözlerle değil, ibret almak amacı ile bakar. Helâl
olmayan şeylerden bakışlarını uzak tutar. Nitekim Peygamber Efendimiz (Sallallâhu
Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurur:
“Kim gözünü haramla doldurursa, Allah da onun gözünü
kıyamet günü ateşle doldurur.” (Mükâşefetü’l Kulûb )
4. Dördüncü alamet karında belirir.
Allah (Celle Celâluhû) korkusu taşıyan kul, karnına
haram lokma sokmaz. Çünkü haram lokma yemek ağır günahlardan biridir. Nitekim
Peygamber Efendimiz (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor:
“İnsanoğlunun karnına haram bir lokma inince, lokma
midesinde kaldığı sürece yerde ve göklerdeki melekler tekrar tekrar üzerine
lânet yağdırırlar. O lokmayı hazmederken öldüğü takdirde varacağı yer Cehennemdir.”
(Mükâşefetü’l Kulûb)
5. Beşinci alamet ellerde belirir.
Allah (Celle Celâluhû) korkusu taşıyan kimse,
ellerini haram değil, Allah (Celle Celâluhû) rızasına uygun şeylere doğru uzatır.
Nitekim sahabilerden Ka’b’ul-Ahbar’ın (Radıyallahu Anh) şöyle dediği rivayet
edilir:
“Ulu Allah (Celle Celâluhû) , her bir bölümü yetmiş
bin gözlü, yetmiş bin bölümü olan yakuttan yapılma bir köşk yaratmıştır.
Kıyamet günü bu köşke ancak önlerine çıkan haram şeylerden Allah (Celle
Celâluhû) korkusu ile uzak duranlar girebileceklerdir.” (Mükâşefetü’l Kulûb )
6. Altıncı alamet ayaklarda belirir.
Allah (Celle Celâluhû) korkusu taşıyan kimse, günah
işlemeye değil, Allah’ın (Celle Celâluhû) emirine uygun ve O’nun (Celle
Celâluhû) rızasını kazandıracak işlere
doğru yürür, âlimlerle ve iyi amel işleyenlerle buluşmak gayesi ile adım atar.
7. Yedinci alamet amelde belirir.
Allah (Celle Celâluhû) korkusu taşıyan kimse, ibadetini
sırf Allah (Celle Celâluhû) rızası için yapar, riyâdan ve münafıklıktan
kaçınır, böylelikle Allah’ın (Celle Celâluhû) haklarında şöyle buyurduğu
kimselerden biri olur:
“Rabbi’nin katında âhiret, günahlardan korkan
içindir.”(Zuhruf Sûresi, 35)
(…) Mümin’in korku ile ümit arasında bulunması
gerekir. Buna göre, bir yandan ümit
kesmeksizin Allah’ın (Celle Celâluhû) rahmetini beklerken; diğer yandan ibadet
hâli içinde, çirkin hareketlerden vazgeçerek Allah’a (Celle Celâluhû) tevbe
eder. Nitekim Ulu Allah (Celle Celâluhû) şöyle buyurur:
“Sakın Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin.” (Zümer
Sûresi, 53)
Kaynak: İmam-ı Gazâli /
Mükâşefetü’l Kulûb (Kalplerin Keşfi)
Yorumlar
Yorum Gönder