Kayıtlar

cenaze etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Borçlu Ölenin Cenaze Namazı

Borçlu Ölenin Cenaze Namazı     Sual: Peygamber efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem, bir borçlunun cenaze namazını kılmak istememiş, bir başkası borcu üzerine alınca kılmıştır. Borçlu ölenin cenaze namazı kılınmaz mı?    Cevap::   Kılınır. Peygamber efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem kul borcu ile ölmemenin önemini göstermek için bildirdiğiniz harekette bulunmuştur. Müslümanlardan sadece şu dört kişinin cenaze namazı kılınmaz:        1- Bâgînin ya’nî haksız olarak halifeye isyan edenler, dövüşürken öldürülürse,        2- Müslümanların yolunu kesen hırsızlar, dövüşürken öldürülürse,        3- Zulüm ile meşhur olan kabileler, dövüşürken ölürse,        4- Silâh ile ev basan kimse, o zaman öldürülürse, cenaze namazı kılınmaz. Sual: Doğduktan sonra ölen veya ölü doğan çocuğun namazı kılınır mı? Cevap: Doğduktan sonra hemen ölen çocuk yıkanır ve namazı kılınır ve vâris olur ve mirası kalır ve ismi konur. Cansız doğan çocuk, dört aylık değilse, yıkanmaz ve namazı kıl

Cenaze Namazını Papaza Kıldırtacağım

Cenaze Namazını Papaza Kıldırtacağım Maneviyat erbabı ile zahiri ulema arasındaki çekişmeler, İslâm tarihinde pek meşhurdur. Şeyhul islâm Ebussuud Efendi ile, Şeyh Sünbülü Sinan Hazretlerinin arasındaki hâdise de oldukça mâruftur. Şöyle ki: Ebussuud Efendi, ilk zamanlar maneviyata, tarikata, rabıtaya pek inanmaz ve her karşılaştığında da, Sünbül-ü Sinan Hazretlerine çok ağır sözler söyleyerek incitirmiş. Hattâ bir defasında, münakaşa o raddeye gelmiş ki, Ebussuud Efendi, Sünbül Efendiye: — Senin cenaze namazını papaza kıldırtacağım, demiş. Sünbül Efendi de, amin Diye dua ve istekte bulunmuş. Aradan epey bir zaman geçtikten sonra, Sünbül Efendi, vefatına yakın bir zamanda, müridlerini toplayıp şöyle bir vasiyette bulunmuş: — Evlâtlarım! Ben yolcuyum. Öteki âleme göçmek üzereyim. Vefatımdan sonra, Musa Aleyhisselâmlla taşından kaldırıncaya kadar zinhar ağlamıyacak ve hiç kimseye haber vermiyeceksiniz. Cenazemi Fatih camiine götürüp, namazımı da orada kılacaksını

Yeşil Elbise

Yeşil Elbise  Yolda karşılaştığımızda ezan okunuyordu. -"Gel seni camiye götüreyim" dedim. "Bugün cuma biliyorsun. " -"Sende benim camiye gitmediğimi biliyorsun. "dedi. -"Biliyorum ama sebebini gerçekten merak ediyorum. " -"Ne bileyim, olmuyor işte. Hem pantolonumun ütüsü bozulup, dizleri çıkar diye endişe ediyorum. "dedi. Gayri ihtiyari gülmeye başladım. -"Herhalde şaka yapıyorsun. Bunun için cami terk edilir mi? -"Ciddi söylüyorum. Giyimime ve özellikle yeşile düşkün olduğumu bilirsin. "dedi.  Gerçekten de öyleydi. Giydiği birbirinden güzel elbiseleri; mutlaka yeşilin bir başka tonundan seçer ve her zaman ütülü tutardı. -"Peki" dedim. "Hayatında hiç camiye gitmedin mi?" -"Çocukken dedemle birkaç kere gitmiştim. Hem o yaşlarda dizlerimin aşınacak diye herhalde endişe etmiyordum. Fakat artık camiye gidebileceğimi zannetmiyorum. "  Söyledikleri beni son derece şaşırt