Kayıtlar

Receb Ayı Tebriği ve Receb Ayının Faziletleri

Resim
Receb Ayı Tebriği ve Receb Ayının Faziletleri        Nebi SallAllah’ü Aleyhi Vesellem buyurdu ki: “Receb ayı, Allah’ü Teâlâ’nın seçtiği aylardandır. O Allah’ü Teâlâ’nın ayıdır. Receb ayına tazim eden kişi, gerçekten Allah’ü Teâlâ’nın emrini büyük tutmuş olur. Allah’ü Teâlâ’nın emrine değer vereni de, O, naîm cennetlerine girdirir ve kendisi hakkında en büyük rızasını kesinleştirir.” (Şuâbül Îman)        Resûlullah SallAllah’ü Aleyhi Vesellem buyurdu ki: “Allah’ü Teâlâ Receb’in her gecesinde: ‘Receb Benim ayımdır, kul Benim kulumdur, rahmet de Benim rahmetimdir, fazl-ı kerem Benim (kudret) elimdedir. Bu ayda Benden af isteyeni mağfiret ederim, bunda Benden bir şey isteyene de veririm’ buyurur.” (Nüzhet’ül Mecâlis /)        Diğer bir Hadis-i Şerif’te: “Receb’in ilk günü oruç tu­tanın orucu, bir yıllık oruca eşittir. Yedi gün oruç tutana, cehennemin yedi kapısı kapanır. Sekiz gün oruç tutana cennetin sekiz kapısı açılır Dokuz gün oruç tutanın, Allah’ü Teâlâ günahını seva

Allah’ü Teâlâ’nın İbadetimize İhtiyacı mı Var?

Allah’ü Teâlâ’nın İbadetimize İhtiyacı mı Var? Allah’ü Teâlâ’nın kullarının ibadetine ihtiyacı mı var ki haşa insanlara ibadet etmelerini emretmiştir? “Allah’ü Teâlâ, Sameddir Her şeyin O’na muhtaç olup, kendisi hiçbir şeye muhtaç olmayandır!” İhlas, 2 Allah’ü Teâlâ’nın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur ki bizim ibadetimize ihtiyacı olsun! İbadete muhtaç olan biziz. Şefkatli bir doktor, bir hastaya onu iyileştirecek ilâçları içmesi için ısrar etse, hasta da o doktora dese: “Senin ne ihtiyacın var ki bana böyle ısrar ediyorsun?” Onun bu sözünün ne kadar mantıksız olduğunu herkes anlar. İnsanın ibadete ihtiyacı vardır; çünkü acizlik ve fakirliği onu sonsuz güç sahibi bir zatın himayesine muhtaç kılar. İnsan yaratılmışların en acizi ve en fakiridir. Bitmeyen ihtiyaçları ve istekleri olmakla beraber onların milyonda birine ulaşabilecek bir güce sahip değildir. Ona zarar veren pek çok şeyle karşılaşır. Fakat onları defedecek bir kuvveti kendinde bulamaz. Bununla beraber oldukça h

Ben Sana Hiç O Gözle Bakmadım ki

Ben Sana Hiç O Gözle Bakmadım ki                         İbrahim Ethem Rahmetullahi Aleyh Hazretleri ile uzun yıllar arkadaşlık yapmış olan bir kimse vardı. Bir defasında;             “Senelerdir beraber bulunuyoruz.             Rica etsem, bende gördüğün ve hoşuna gitmeyen şeyleri söyler misin?” Diyerek İbrahim Ethem Hazretleri'ne sordu.             Hazret ise, bu suale şu cevabı verdi;             “Ben sana hiç o gözle bakmadım ki!”             Şeyh Sadi Rahmetullahi Aleyh ne güzel buyurmuştur: “Şunu bil ki, bu dünyada başkalarının hep iyi taraflarını görenlerin, yarın mahşer günü kusurları görmezlikten gelinir.”             “Ey akıl sahibi!             Gül, dikenle beraber bulunur.             Senin dikenle ne işin var...             Gülü demet yap…             Eğer tabiatında daima ve yalnız kusurları görmek varsa tavus kuşunda çirkin ses ve ayaktan başka bir şey göremezsin!”

İlimsiz Âlim

İlimsiz Âlim             Zamanın birinde, bir adamla karısı, büyük bir şehrin kenar bir mahallesinde yaşarlarmış. Adamın elinden bir iş gelmezmiş. Kurttan aç, yılandan çıplaklarmış…             Gecelerden bir gece kadın demiş ki: "Ey efendi… Bunca yıldır hangi işe el attınsa eline geldi… Zamanında okumuş yazmış olsaydın; şimdi padişahın has adamı olurdun. Bak, rüya tabir edenlere bile padişah ne ihsanlarda bulunuyor..."             Adam, dayanamamış.             "Hatun" demiş. "Ben cahil bir adamım. Padişah beni ne yapsın? Rızkı veren Allah'tır. Yüce Rabbim hiç deldiği boğazı aç mı koyar?"             Kadın:             "Onu bunu bilmem" demiş. "Yarından tezi yok sen de rüya yorumcusu olacaksın… Tellal çıkıp da padişahın rüya gördüğünü söyler söylemez, hemen sarayın yolunu tutacaksın…"             O sabah tellalın sesiyle sıçrayıp kalkmışlar... Tellal davula üç tokmak vurup, kükrüyormuş:             "Duyduk

Cami

Cami Çiçek çiçek, nakış nakış İçimizde çinilerin, Pırıl pırıl, ışık ışık Yanar durur kandillerin. El ele, omuz omuza Küçük büyük kubbelerin, Duyulur nefesleri Fatih'lerin, Selim'lerin Minareler gökyüzüne Doğru çıkan merdivenin Saf saf olmuş "Ta Rab" diye Dua eder müminlerin. Kirimizi yıkar durur Ezanların, tekbirlerin. Kubbelerin öyle eşsiz Arkadaşıdır göklerin Kanat kanat uçar durur Bembeyaz güvercinlerin. Rıfkı Kaymaz

Yalan Söylemeyen Çocuk

Yalan Söylemeyen Çocuk "Abdülkadir Geylani" küçük yaşta iken, bir arife günü çift sürmek için tarlaya gitti. Bir öküzün kuyruğuna tutunup ardından giderek oynuyordu. O anda bir ses işitti: - "Ey Abdulkadir! Sen bunlar için yaratılmadın ve bunlarla emir olunmadın." Bu ses Abdülkadir Geylani´yi korkuttu. Eve gelince dama çıktı. Hacıları gördü. Arafat´ta vakfeye durmuşlardı. - Anneciğim! Bana izin ver de Bağdat´a gidip ilim öğreneyim. Salihleri iyi insanları ziyaret edeyim. - Ey benim gözümün nuru ve gönlümün tacı evladım, Abdulkadir´im! Senin ayrılığına dayanamam. Sensiz ben ne yaparım? Bu bakımdan müsaade vermiyorum. Abdulkadir tarlada olup bitenleri anlattı. Annesi ağladı. Kalkıp babasından miras kalan seksen altını alıp kırkını kardeşine ayırdı. Kırkını da bir keseye koydu ve keseyi elbisenin koltuğuna dikti. Sonra oğlunun gözlerinin içine bakarak dedi ki: - Ey benim gözümün nuru ve gönlümün tacı evladım, Abdülkadir´im! Hak Teâlâ’nın rızası olm

Hz. Ebubekir Radıyallahu Anh’dan Hikmetli Sözler (1)

Hz. Ebubekir Radıyallahu Anh’dan Hikmetli Sözler (1) 01- Buyurdu ki: Takva akıllıca yapılan işlerin en güzelidir. Hakka asi olmak ahmakça yapılan işlerin en çirkinidir. 02- Verilen emâneti yerine getirmek en üstün doğruluk sayılır. Hıyânet olarak da, en önde yalan gelir, 03- Bir defasında bilmeden şüpheli birşey yiyip hemen anlayınca zorla istifra edip, midesini boşalttı ve sonra şöyle duâ etti: Allahım, bilmeden yaptım. Çıkarabildiğim kadarını çıkardım. Beni bundan ve damarlarımda kalanlardan sorguya çekme! 04- Birine nasîhat veriyordu. Sonunda şöyle buyurdu: Ey kardeşim, sana yaptığım tavsiyeyi aklında tut ve kaybolmamasına dikkat et! Ölümü özüne sevdir. Nasıl olsa gelecek. 05- Çok kerre dilini parmağıyla tutar ve: Başıma gelen herşey bunun yüzündendir derdi. 06- Binekte iken devesinin yuları düşse, verin demez, deveyi çöktürür alırdı. Sebebini sordular, Resûlullah bana, insanlardan bir şey isteme diye emretti buyurdu. 07- Allah sevgisini hâlis olarak tadanı

Hazreti Şeyh Bişri Hafi (Kaddesallahü sırrahul aziz)

Hazreti Şeyh Bişri Hafi (Kaddesallahü sırrahul aziz) Bu zatı şerifede azim bir riyazet mücahedesi vardı. Merv şehrinde doğmuş, Bağdad vilayetinde vefat etmiştir. Tevbei nasuh eylemesine sebeb şudur: Yerde bulduğu, bir kâğıt parçası üzerinde (Bismillahirrahmanirrahman) yazısını öpüp başına koydu. Miskü anber kokuları sürüp sakladı. O gece rüyasında "Ya Bişr! Sen benim adımı güzel kokularla ağırladın. Benim ululuğum ve izzetim hakkı için bende senin adını iki cihanda hoş kılacağım" kelamlarını işitip uyandı. Ağladı. İstiğfar edip nasuh tevbesi eyledi. Hak taala aşkından öyle hayran oldu ki ayağına ayakkabı giymezdi. Onun için hafi derlerdi (Hafi: yalın ayak yürüyene derler). Niçin ayakkabı giymediğini sordular. Hak taala "yer benim döşeğimdir", buyurduğu için dedi. Hatırlayınız: Peygamberizişan birisinin cenazesiyle giderken ayakları parmağı ucuyle durmuşlardır. Bu hali sahabei kirama şöylece buyurdular: "O kadar çok melaike vardı ki üzerlerine basma

Rusya'da Gökten 'Altın' Yağdı

Resim
Rusya'da Gökten 'Altın' Yağdı   Rus haber ajansları, bir uçağın kargo kapağının kırılması sonucu 200 kadar altın ve gümüş külçesinin piste döküldüğünü bildirdi. "Gökten altın yağması" hayali Rusya'da gerçeğe dönüştü. Bir kargo uçağının arka bölümü kalkış sırasında parçalanınca 200 külçe altın yere savruldu. Uçak başka bir havaalanına acil iniş yaptı. Rusya'da Antonov AN-12 tipi kargo uçağı Yakutsk kentindeki havaalanından kalkışa geçtiği sırada arka bölümü parçalandı. Nimbus Havayolları'na ait uçağın içindeki tam 200 külçe altın gökyüzünden yere düştü. Altınlar Yakutsk Havalanı'nda piste saçıldı. Uçaksa Yakutsk yakınlarındaki bir başka havaalanına acil iniş yaptı. Olayda şans eseri yaralanan olmadı. Gökten altın yağmasına neden olan olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Uçaktaki 9,3 ton altının Chukotka Madencilik şirketine ait olduğu açıklandı.

Yahudiler, İsrail Devletine Destek Vermiyor

Resim
Yahudiler, İsrail Devletine Destek Vermiyor Avustralya Filistin savunma kuruluşunun düzenlediği programda konuşan ünlü İngiliz Müzisyen Roger Waters İsrail’ in saldırgan tutumunu ağır bir şekilde eleştirdi. APAN (Australia Palastine Advocacy Network) adlı avukatlık kuruluşunun Melbourne’de düzenlediği programda konuşan ünlü İngiliz müzisyen Roger Waters, İsrail hakkında sert açıklamalarda bulundu. Waters “Bizler burada müzisyen olarak insanları eğlendiriyoruz, ama Filistin’de İsrail güvenlik güçleri antrenman yapmak için futbol sahasına giden 18 yaşındaki çocukları vuruyor. Futbol oynayan çocuğun ayağından birini yedi kez diğer ayağını ise 4 kez vurdular. O askerler vurdukları çocuğun bir daha futbol oynayamayacağını ve tekrar yürüyemeyeceğini de biliyorlar” dedi. İsrail’in yaptığı zulümlere tepkisini büyük bir şekilde dile getiren Waters’ın konuşması dinleyicilerden büyük alkış aldı. Roger Waters konuşmasına şöyle devam etti: “Ben Filistin’de olanları önemsiyorum

Ahir Zaman Alametleri Günümüzde Birbiri Ardına Gerçekleşmektedir

Ahir Zaman Alametleri Günümüzde Birbiri Ardına Gerçekleşmektedir Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem'den rivayet edilen hadislerde ahir zamanın ve Altın Çağ’ın alametleri haber verilmiştir. Günümüzde gerçekleşen olayları bu alametler ile kıyasladığımızda ise, ahir zamanın, içinde yaşadığımız dönem olduğunu gösteren ve aynı zamanda Altın Çağ’ın gelişini müjdeleyen pek çok işaret görmekteyiz. Şunu belirtmeliyiz ki, bu bölümde yer verdiğimiz hadislerde bildirilen işaretlerin bir kısmı 1400 yıllık İslam tarihinin herhangi bir döneminde, dünyanın belirli bir bölgesinde, belirli bir oranda görülmüş olabilir. Böyle bir durum o dönemin ahir zaman olduğunu göstermez. Zira bir devrin ahir zaman olarak nitelendirilmesi için kıyamet alametlerinin tümünün aynı çağda, birbirlerini izleyerek gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu durum bir hadiste şöyle ifade edilmiştir: "Kıyamet alametleri birbirini takiben meydana gelir. Bir dizideki boncukların art arda kopması gibi."