Hazreti Şeyh Bişri Hafi (Kaddesallahü sırrahul aziz)
Hazreti Şeyh Bişri Hafi
(Kaddesallahü sırrahul aziz)
Bu zatı şerifede azim bir
riyazet mücahedesi vardı. Merv şehrinde doğmuş, Bağdad vilayetinde vefat
etmiştir. Tevbei nasuh eylemesine sebeb şudur: Yerde bulduğu, bir kâğıt parçası
üzerinde (Bismillahirrahmanirrahman) yazısını öpüp başına koydu. Miskü anber
kokuları sürüp sakladı. O gece rüyasında "Ya Bişr! Sen benim adımı güzel
kokularla ağırladın. Benim ululuğum ve izzetim hakkı için bende senin adını iki
cihanda hoş kılacağım" kelamlarını işitip uyandı. Ağladı.
İstiğfar edip nasuh tevbesi
eyledi. Hak taala aşkından öyle hayran oldu ki ayağına ayakkabı giymezdi. Onun
için hafi derlerdi (Hafi: yalın ayak yürüyene derler). Niçin ayakkabı
giymediğini sordular. Hak taala "yer benim döşeğimdir", buyurduğu
için dedi.
Hatırlayınız: Peygamberizişan
birisinin cenazesiyle giderken ayakları parmağı ucuyle durmuşlardır. Bu hali
sahabei kirama şöylece buyurdular:
"O kadar çok melaike vardı
ki üzerlerine basmayayım" diye.
İmamı Ahmet bin Hanbeli, Bişri'yi
çok sever, yanına sık sık gelir, dedi ki: (Ahberini Anillah) Şakirdler bir
divaneye bu kadar ziyaretleri sebebini sual ettiler.
"Ben ilmi ondan çok
bilirim, fakat o Allah'ı benden çok bilir" buyurmuştur.
Bilali Havvas bir yolculukta
arkadaş olduğu zatın Hızır olduğuna kanaat getirmiş, Allah rızası için
hüviyetinizi doğru söyleyin demiş,
"Hızır'ım" cevabından
sonra:
"İmamı Şafii hakkında ne
dersin? "
"Kutuplardandır "
"İmamı Ahmed Bin Hanbel?
"
"Sıddıklardandır. "
"Bişri hakkında ne dersin?
"
"Onunla Allah arasına
giremem," demiş.
Kırk yıl arzuladığı biryanı
nefsine vermedi. Beyler buyruğuyla kazılmıştır diye arktan su içmedi çok soğuk
bir günde çıplak, üşüyen birisine arkasındaki kebesini verdi. Kendi üşümeğe başladı.
Fakire:
"Kebe almağa param yoktu;
onun için benimkini verdim", dedi.
Sordular:
"Bu rütbeye nasıl eriştin?
"
"Müddeti ömrümde Cenabı
Hak'dan başkasına halimi söylemedim" dedi.
Bişr Hz.leri fakirin üç kısım
olduğunu buyurur: Birincisi, Kimseden nesne istemez, verirlerse de almaz.
Bu kavim ruhanilerdendir. Hak’tan
başkasına muhtaç olmaz. Gönüllerinden ne geçerse Cenabı Hak ihsan ede. İkincisi
halktan bir şey istemezler, verirlerse alılar. Bunlar: gönül
ehlidir.(evasıt-derler) Üçüncü sabr ederler, nefislerine arzu vermezler.
Hacca niyet eden sofiler Bişr'le
yoldaş olmak isterler. Bişr Hz.leri:
"Üç şartla, der, bir erzak
götürmeyeceğiz, iki, kimseden bir şey istemeyeceğiz, üç, verirlerse
almayacağız". Onlar dediler ki:
"Hiçbir şey götürmeyelim ve
kimseden de istemeyelim amma nesnefütuh olursa reddetmeyiz" dediler. Bişr:
"Mütevekkil değilsiniz,
hacılara dayanıp gidersiniz sizinle yoldaş olamam" dedi.
Dört bin akçası olan bir zat,
Bişr Hz.lerine müracaat ederek, Haccı şerife niyet ettiğini beyan eyledi. O:
"Dervişlere tasadduk
et" dedi. Müracaat eden zat:
"Haccı tercih
ediyorum" deyince:
"O para helal değildir
faidesiz olur" dedi.
Hz. Risaletpenah efendimiz bir
gece rüyasında buyurdular:
"Ya Bişr! Hak Teâlâ Hazretleri
akranın arasında seni niçin yüksek tuttuğunu bilir misin?"
"Bilmem" dedi. Rasuli
Ekrem Efendimiz buyurdular ki:
"Sünnetlerime uydun,
karındaşlarına nasihat verdin, Ehli Beytimi sevdin onun için."
Bişr'in sözü: "Ölümden
korkanın gönlünde şek vardır. Mümin olan ölümden korkmaz. Çünkü ölüm Hak Teâlâ’ya
ulaştırıcı olup müminin ondan kaçmaması lazımdır".
Bişr Hz.leri Bağdad Şehrinde
bulunduğu zaman (Bişr yalınayak yürüdüğü için) hayvanat sokakta terslemez idi.
Bir gün bir zatın hayvanı sokakta tersledi. Sahibi feryat ederek ve ağlayarak:
"Bişr öldü" dedi "Nerden anladın dediler".
"Hayvanım sokağa tersledi,
onun için" dedi. Tahkik ettiler. O saat içinde Bişr dünyadan
gitmiş.(Kaddesallahu ruhahu).
Bişr Hazretleri teslimi ruh
ederken fakir bir yoksul geldi. O halde iken gömleğini çıkarıp ona verdi. Aba
içinde can verdi.
Kaynak: www.tezkiretulevliya.net
Yorumlar
Yorum Gönder