Ahir Zaman Alametleri Günümüzde Birbiri Ardına Gerçekleşmektedir
Ahir Zaman Alametleri Günümüzde Birbiri Ardına Gerçekleşmektedir
Peygamber
Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem'den rivayet edilen hadislerde ahir zamanın
ve Altın Çağ’ın alametleri haber verilmiştir. Günümüzde gerçekleşen olayları bu
alametler ile kıyasladığımızda ise, ahir zamanın, içinde yaşadığımız dönem
olduğunu gösteren ve aynı zamanda Altın Çağ’ın gelişini müjdeleyen pek çok
işaret görmekteyiz.
Şunu
belirtmeliyiz ki, bu bölümde yer verdiğimiz hadislerde bildirilen işaretlerin
bir kısmı 1400 yıllık İslam tarihinin herhangi bir döneminde, dünyanın belirli
bir bölgesinde, belirli bir oranda görülmüş olabilir. Böyle bir durum o dönemin
ahir zaman olduğunu göstermez. Zira bir devrin ahir zaman olarak
nitelendirilmesi için kıyamet alametlerinin tümünün aynı çağda, birbirlerini
izleyerek gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu durum bir hadiste şöyle ifade
edilmiştir:
"Kıyamet alametleri birbirini takiben meydana gelir. Bir
dizideki boncukların art arda kopması gibi." 267
Ahir
zamanın başlangıcı, hadislerde, fitnelerin çoğaldığı, savaş ve çatışmaların
arttığı, dünya üzerinde çok büyük bir ahlaki yozlaşmanın baş gösterdiği din
ahlakından uzaklaşıldığı bir kaos ortamı olarak tanımlanmıştır. Söz konusu
dönemde, dünyanın dört bir yanında doğal felaketler olacak, fakirlik hiçbir
dönemde olmadığı kadar artacak, suç oranlarında çok büyük bir tırmanma
görülecek, cinayetler ve katliamlar birbirini takip edecektir. Ancak bu, ahir
zamanın sadece ilk aşamasıdır; ikinci aşamada Allah insanlığı bu kaos
ortamından kurtaracak, bolluk, bereket, huzur, barış ve güvenlik dolu bir yaşam
ile kullarını nimetlendirecektir.
"Yüksek yüksek
binalar inşa edilmedikçe... Kıyamet kopmaz." 268
"Şu hadiseler meydana gelmedikçe kıyamet kopmayacaktır...
Yüksek binalar yapmada insanlar birbirleriyle yarışacak." 269
Şu hadiseler meydana gelmedikçe kıyamet kopmayacaktır... Zaman
kısalacak ve vasıtalarla mesafeler kısalacak. 270
Zaman
kısalıp sene ay, ay hafta, hafta gün, gün saat, saat de ateş tutuşturacak kadar
az bir zaman olmadıkça kıyamet kopmaz. 271
Yaşadığımız
yüzyılın sesten hızlı uçakları, trenleri ve diğer gelişmiş ulaşım araçlarıyla,
eski dönemlerde aylar süren yolculuklar şimdi birkaç saat içinde, üstelik çok
daha güvenli, rahat ve konforlu bir biçimde yapılabilmektedir. Hadisin işareti
de bu şekilde gerçekleşmektedir.
Asırlar
önce kıtalar arasında haftalar alan haberleşme şu anda internet ve iletişim
teknolojileriyle saniyeler içerisinde tamamlanmaktadır. Geçmişin kervanları ile
aylar süren seyahatler sonucu ulaşılabilen eşyaları, günümüzde anında temin
etmek mümkündür. Çok değil, daha birkaç yüzyıl önce tek bir kitabın yazılması
için geçen sürede bugün milyarlarca kitap basılabilmektedir. Bütün bunların yan
ısıra temizlik, yemek pişirme, çocuk bakımı gibi gündelik işler,
"teknoloji harikası" aletlerin yardımıyla vakit almaktan çıkmıştır.
Bu
örnekler rahatlıkla çoğaltılabilir. Elbette burada üzerinde durulması gereken
Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem'in 7. yüzyılda haber verdiği kıyamet
işaretlerinin günümüzde aynen gerçekleşmesidir.
Kişiye kamçısının ucu
konuşmadıkça... Kıyamet kopmaz. 272
Kamçı
bilindiği gibi, eski çağlarda özellikle at, deve gibi binek hayvanlarını
sürerken yaygın olarak kullanılmış bir araçtır; hadis incelendiğinde
Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem'in bir benzetme yaptığı ortaya
çıkmaktadır. Günümüzde yaşayan insanlara yönelik şöyle bir soru hazırlayalım: "Kamçının
şekline benzetebileceğimiz ve konuşan nesne nedir?"
Bu
sorunun en mantıklı cevabı, antenleri ile dikkat çeken telsiz, cep telefonu
veya benzeri iletişim araçları olacaktır. Cep telefonu veya uydu telefonu gibi
kablosuz iletişim araçlarının çok kısa bir geçmişi olduğunu göz önünde
bulundurursak, Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem'in 1400 yıl önce
yaptığı tasvirin de ne kadar hikmetli olduğu anlaşılacaktır. Kıyamet öncesi
zaman diliminin içinde bulunduğumuza dair bir haber daha böylece tecelli
etmiştir.
Kişiye (kendi) sesi
konuşmadıkça... Kıyamet kopmaz. 273
Hadisteki
mesaj oldukça açıktır: Kişinin kendi sesini duymasının ahir zamanın bir
özelliği olduğu belirtilmektedir. Şüphesiz insanın kendi sesini işitebilmesi
için öncelikle sesini kayıt etmesi ve sonra da dinlemesi gerekmektedir. Ses
kayıt ve reprodüksiyon teknolojisi de 20. yüzyılın bir ürünüdür; bu gelişme
bilimsel bir dönüm noktası olmuş, haberleşme ve medya sektörlerinin doğmasına
yol açmıştır. Ses kaydı özellikle bilgisayar ve lazer teknolojilerindeki son
gelişmelerle mükemmele ulaşmış durumdadır.
Kısacası,
günümüzün elektronik aletleri, mikrofonları ve hoparlörleri sesin kaydedilmesi
ve dinlenmesine imkân sağlamakta ve bizlere yukarıdaki hadisin verdiği haberin
tecelli ettiğini göstermektedir.
O günün alameti: Semadan
(gökyüzünden) bir el uzanacak ve insanlar ona bakacak ve göreceklerdir. 274
O günün alameti semada (gökyüzünde) uzatılmış ve insanların
kendisine bakıp durduğu bir el'dir. 275
Yukarıdaki
hadiste belirtilen "el" kelimesinin Arapçası "yed"dir. Bu
kelimenin sözlük anlamı "el"in yanı sıra "kuvvet, kudret, güç,
vasıta"dır. Bu hadiste de bu manlarda kullanılmış olması muhtemeldir.
İnsanların
baktıklarında görebilecekleri bir "kuvvet, kudret, güç, vasıta"
geçmiş dönemleri için fazla bir anlam taşımamaktadır. Ancak bugünün dünyasının vazgeçilmez
bir parçası olan televizyon, kamera ve bilgisayar gibi cihazlar hadislerde tarif
edilen olaya tam olarak açıklık getirmektedir. Yani bu hadiste geçen
"el" ifadesi, güç anlamında kullanılmıştır. Ve gökten dalgalar
halinde gelen görüntülere, yani televizyon yanına işaret ettiği
anlaşılmaktadır.
"İnsanlar bir ölçek
buğday ektiklerinde karşılığında yedi yüz ölçek bulacak... İnsan birkaç avuç
tohum atacak, 700 avuç hasat edecektir... Çok yağmur yağmasına rağmen bir
damlası bile boşa gitmeyecek." 276
Peygamber
Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem ahir zamanda yaşanacak teknolojik
gelişmelerle ilgili daha pek çok bilgi vermiştir. Hadislerde modern tarıma
geçilmesi, yeni üretim tekniklerinin geliştirilmesi, tohum ıslahı çalışmaları
ve yağmur sularının yeni barajlar, göletler yapılarak değerlendirilmesi
sonucunda oluşacak üretim artışına dikkat çekilmektedir.
Onun zamanında... Ömürler uzayacaktır.
277
İnsan
ömrünün uzaması ile ilgili gelişmelerin yarısından fazlası 20. yüzyılda
gerçekleşmiştir. Aşağıda yer verdiğimiz
www.hsph.harvard.edu/review/special.html ait internet sayfasında da bu konu ile
ilgili bilgiler verilmektedir. Bu sayfanın verdiği bilgilere göre;
"Amerika'da insan ömrü 1900'de ortalama 48 yıl iken, 1995'de ortalama 78
yıla uzadı. ...Öncelikle insanlar fakirken daha genç ölüyorlardı, kişi başına
düşen gelir arttıkça insan ömrü de uzadı. İkincisi, 1900'lerde çok zengin bir
insan da olsanız, ömrünüzü uzatabilmek için alabileceğiniz bir şey yoktu,
1990'larda ise orta gelirli bile olsanız alabileceğiniz bir şeyler var."
Peygamberimiz
Sallallahü Aleyhi Vesellem'in verdiği bu haberin üzerinden on dört asır
geçmiştir. Kayıtlar geçen bu zaman aralığında, ortalama yaşam süresinin içinde
bulunduğumuz çağda diğer tüm dönemlerden daha fazla olduğunu açıkça ortaya
koymaktadır. Hatta 20. yüzyılın başları ile sonları arasında dahi büyük bir
fark vardır. Örneğin 1995 yılında doğmuş olan bir çocuğun 1900'lerde doğmuş
birisine göre ortalama 35 yıl daha uzun yaşayacağı tahmin edilmektedir.278 Bu
konudaki çarpıcı bir başka örnek de, geçmişte 100 seneden fazla yaşayan
insanların oldukça nadir, günümüzde ise çok sayıda olmasıdır.
SONUÇ
Allah
Kuran’da peygamberlerinden birçoğunu mucizelerle gönderdiğini bildirir. Örneğin
Hz. Musa (as), asasını attığında asası yılan şekline bürünmüştü, elini koynuna
soktuğunda eli beyaz olarak çıkmıştı, asasını denize vurduğunda ise deniz ikiye
ayrılarak inananlara kuru bir yol açmıştı. Hz. İsa (as) ise babasız olarak
dünyaya gelmişti ve daha beşikte iken konuşmuştu, başka bir mucize olarak da
hastaları iyileştirebiliyordu. Allah’ın lütfuyla gerçekleşen tüm bu mucizeler,
peygamberlerin insanları ikna etmeleri, onların kendilerine inanmalarını
sağlamaları için Allah katından onlara verilmiş büyük birer destek ve
yardımdırlar.
Allah,
Hz. Muhammed (sav)’i de, hem Kuran’ın içinde yer alan mucizelerle, hem de
kendisine bildirdiği gayb haberleri ile desteklemiştir. Peygamber Efendimiz
(sav), yakın ve uzak gelecekte gerçekleşecek olan olayları, bazı detayları ile
haber vermiştir. Bunların gerçekleştiğini görmek ise, hem müminlerin
şevklerinin artmasına vesile olmakta, hem de iman etmeyenlerin kalplerinin
İslam’a ısınarak iman etmelerine bir vesile olmaktadır.
Yaşadığı
dönemde gerçekleşmesi imkânsız gibi görünen, hatta nasıl gerçekleşeceği
tahayyül dahi edilemeyen olayların ardı ardına gerçekleşmesi, Allah’ın
Peygamberimiz (sav)’e özel bir ilim verdiğinin açık bir delilidir.
Şunu
da belirtmek gerekir ki, hidayet bulmayacak olanlar, Peygamberimiz (sav)’in ve
Kuran’ın açık delil ve mucizelerine rağmen iman etmeyeceklerdir. Allah bu
gerçeği Kuran’da şöyle bildirir:
Olanca
yeminleriyle, eğer kendilerine bir ayet gelse, kesin olarak ona inanacaklarına
dair Allah’a yemin ettiler. De ki: “Ayetler, ancak Allah katındadır; onlara
(mucizeler) gelse de kuşkusuz inanmayacaklarının şuurunda değil misiniz? (Enam
Suresi, 109)
265-
G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 2. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997,
476/11
266-
G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 1. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997,
187/2
267-
G.Ahmed Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, 1. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997,
277/6
268-
İmam-ı Şa’rani, Ölüm Kıyamet ve Diriliş, Pamuk Yayınları, İstanbul, 1998, s.
468
269-
Buhari, Fiten, 25; Ahmed bin Hanbel, Müsned, 2/313
270-
Buhari, Fiten, 25; Ahmed bin Hanbel, Müsned, 2/313
271-
H. Akdağ – M. Sevgili, Son Zamanlarla İlgili Hadisler, Tekin Kitabevi, 1986, s.
95
272-
İmam-ı Şa’rani, Ölüm Kıyamet ve Diriliş, Pamuk Yayınları, İstanbul, 1998, s.471
273-
İmam-ı Şa’rani, Ölüm Kıyamet ve Diriliş, Pamuk Yayınları, İstanbul, 1998, s.471
274-
Heytemi Ahmet İbn-i Hacer-i Mekki, El Kavlul Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyyil
Muntazar (Beklenen Mehdi’nin Alametleri), Şafak Yayınevi, Manisa, 1985, s.53
275-
Ali bin Hüsamüddin, Kitabül Burhan Fi Alametil Mehdiyyil Ahir Zaman (Ahir Zaman
Mehdi’sinin Alametleri), Gonca Yayınevi, İstanbul, 1986, s.69
276-
Heytemi Ahmet İbn-i Hacer-i Mekki, El Kavlul Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyyil
Muntazar (Beklenen Mehdi’nin Alametleri), Şafak Yayınevi, Manisa, 1985, s. 43
277-
Heytemi Ahmet İbn-i Hacer-i Mekki, El Kavlul Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyyil
Muntazar (Beklenen Mehdi’nin Alametleri), Şafak Yayınevi, Manisa, 1985, s. 43
278-
M. Encarta Encyclopedia 2000, “Aging”
Yorumlar
Yorum Gönder