Kayıtlar

Sahip Olduğunuz Nimetlerin Farkında mısınız?

Sahip Olduğunuz Nimetlerin Farkında mısınız? İsa aleyhisselam bir ağacın altında dua eden birini gördü. Dikkatlice baktığında adamın ayakları yürümeyen bir kötürüm olduğunu anladı. İki gözü de görmüyordu. Vücudunda ise baras hastalığı olduğu anlaşılıyordu. Ama adam bütün bunlara rağmen ellerini kaldırmış mutluluktan uçacakmış gibi dua ediyordu “Ey nice zenginlere vermediği nimeti bana ikram eden Rabbim! Sana ağaçların yaprakları sayısınca şükürler olsun!..” Hazret-i İsa kötürüm adama yaklaştı “Ayağın yürümüyor, gözün görmüyor. Bedenin de sıhhatli görünmüyor. Buna rağmen çoğu zenginlere verilmeyen nimetlerin sana verildiğini düşünmekte, bunun için de büyük bir mutlulukla şükretmektesin. Hangi nimettir nice zenginlere verilmediği halde sana verilen?” Kapalı gözleriyle sesin geldiği yana yönelen kötürüm adam dedi ki; “Efendi! Allah bana öyle bir kalp vermiş ki, o kalple Onu tanıyorum. Öyle de bir dil vermiş ki, o dille de ona şükrediyorum. Hâlbuki dünyanın serveti elinde ol

Bir Bilim Adamını Allah’a İnandıran Yedi Sebep

Bir Bilim Adamını Allah’a İnandıran Yedi Sebep (Vakit ayırıp okumanız tavsiye edilir) New York Bilim Akademisi eski başkanı A. Cressy Morrison’un “İnsan Tek Başına değildir.” adlı eserinde yer alan “Bir Bilim Adamını Allah’a İnandıran Yedi Sebep” ünvanlı bahsi dikkatlerinize arz edelim: “Aşağıdaki şu yedi sebep şahsen beni Allah’ın varlığına inandırmaktadır; 1. Cebinize, birden ona kadar numaralanmış on tane bir kuruş koyun ve şöyle bir iyice de karıştırınız. Şimdi, bu kuruşları teker teker birden ona kadar numara sırası ile çekmeye çalışın, her aldığınız kuruşu da tekrar cebinize koyup paraları yeniden bir iyice karıştırın. Matematiksel olarak biliyoruz ki, ilk çekişte bir numaralı kuruşu çekme ihtimaliniz onda birdir. Arka arkaya bir ve iki numaralı kuruşları çekme ihtimaliniz ise yüzde birdir. Bir, iki ve üç numaralıları müteakiben çekmek ihtimaliniz ise binde birdir ve bu, böylece devam eder gider. Bu kuruşların hepsini sırası ile birden ona kadar çekmek ise, inanılm

Müslüman Müslümanın Kardeşidir

Müslüman Müslümanın Kardeşidir İbnu Ömer Radıyallahu Anhüma anlatıyor: "Rasûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu tehlikede yalnız bırakmaz. Kim, kardeşinin ihtiyacını görürse Allah da onun ihtiyacını görür. Kim bir Müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, Allah da o sebeple onu Kıyamet gününün sıkıntısından kurtarır. Kim bir Müslümanı örterse, Allah’ta onu Kıyamet günü örter." 

Dinlerinden Soğutun

Dinlerinden Soğutun M. Necati Özfatura Prof. Dr. Zeki Aslantürk'ün yayınladığı bir belgeye göre, ünlü misyoner Zwemer, 1930'da Kudüs'te misyoner adaylarına şöyle demektedir: "Hıristiyan hükümetlerin sizden İslam ülkelerinde yerine getirmenizi istediği asıl görev, Müslüman ülkelerdeki nesillerin dinini öğrenmesine mani olmak, onları dinlerinden soğutmaktır. Ve sizler bu çalışmalarınızla İslam ülkelerindeki emperyalist hareketin öncüleri olacaksınız. Böylece Müslüman halkların genç kuşakları emperyalizmin onlara sunduğu fikirleri benimseyeceklerdir. Bu süreçte kuşaklar, ciddi konulara hiç ilgi göstermeyen, ancak amaçsız ve kendi çıkarlarını gözeten ve isteklerine kavuşmak için her şeyi yapmaya hazır hale gelecektir." Yine aynı belgeye göre Louis Massignon 1965'te Vatikan'da misyonerlere şu mesajı verir: "Müslümanların her şeyini bozduk ve yok ettik. Dinleri, inançları, ahlakları, dine bağlılıkları ve insani duyguları yok oldu. Onların mil

Sultan Abdülhamid Han'ın İstihbarat Gücü

Resim
Sultan Abdülhamid Han'ın İstihbarat Gücü    Osmanlı’nın son dönemlerinde 33 yıl tahta kalan Sultan II. Abdülhamid Han Osmanlı’nın dağılmasını geciktirmiş olmakla birlikte müthiş bir siyasi zekâya sahipti. Alman Birliğini kurmuş olan Prens Bismark da buna nazaran: "Dünyada yüz gram akil varsa, bunun doksan gramı Sultan Abdülhamîd Han'da, beş gramı bende, kalan beş gramı da diğer dünya siyasîlerindedir." demiştir. Osmanlı’nın son dönemlerinde Batılı Emperyalist güçler ve bunlara bağlı iç düşmanlar Osmanlı’yı yıkıp parçalamak için büyük oyunlar oynamaktaydı. Sultan Abdulhamid Han ise bu zararlı mihrakların faaliyetlerinden haberdar olmak için müthiş bir istihbarat gücü kurmuştu. İşte Osmanlı’nın bu dönemlerinde Ermenileri, Türklere karşı kışkırtarak Doğu Anadolu’da karışıklık çıkartan batılı emperyalist güçlerden İngiltere’nin Büyük Elçisi Sultan Abdülhamid’in huzuruna çıkarak küstahça: “Daha ne kadar Ermeni öldüreceksiniz?” diye sorma cüreti göstermesi

Yay Hayattır, Ok Niyet, Hedef İse Amaçtır

Resim
Yay Hayattır, Ok Niyet, Hedef İse Amaçtır Hepimiz ilâhi iradenin okçularıyız. Bu sebeple hangi aletleri nasıl kullanacağımızı bilmeliyiz. Benden size önemli birkaç tavsiye… Yay Yay hayattır… Bütün enerji ondan gelir. Ok bir gün mutlaka terk edecektir. Hedef ise uzaklardadır. Ama hayat her zaman sizin yanınızda kalır, bu yüzden ona nasıl iyi bakacağınızı bilmeniz gerekir. Durgun kalacağı dönemlere ihtiyacı vardır. Her daim kuşanılmış ve gerilmiş halde tutulursa gücünü kaybeder. Bu yüzden gücünüzü tazeleyebilmek için dinlenmeyi kabul etmelisiniz. Böylece yeniden yayı germek için asıldığınızda gücünüz eksiksiz olur. Yayın bilinci yoktur: O okçunun elinin ve arzularının bir uzantısıdır. Öldürmeye ya da düşünmeye hizmet eder. Bu yüzden her zaman amacınızı net olarak belirleyin. Yay esnektir ama yine de onun da sınırları vardır. Kapasitesinin ötesinde herhangi bir girişim onu kıracak ya da onu tutan elleri tüketecektir. Bu durumda yayın yanı sıra kendi bedeninizden de size v

Sevgi Elini Önce Siz Uzatın

Sevgi Elini Önce Siz Uzatın “Kendinizi haklı görüvermek, her zaman kolaydır gerçekten. Haklı olmadığınızı düşünüp, karşınızdakine hak vermek, önemli olsun sizce. Sevecekseniz gerçekten, başta hak vermesini biliniz.” (Rehber Varlık ) Pek çoğumuz bir tartışma, yanlış anlama veya yetiştirilme biçimindeki farklılıklardan kaynaklanan küçük kırgınlıklara dört elle sarılırız. Kırıldığımız kişi bir dost veya akraba olsun, inatla onun bize el uzatmasını bekler, onu bağışlamak ve eski ilişkiyi tekrar, başlatmak için bunun tek yol olduğuna inanırız. Sağlığı pek de iyi olmayan bir hanım dostum yakınlarda bana oğluyla üç yıldan beri konuşmadığını söyledi. “Neden?” diye sordum. Bana geliniyle ilgili bir konuda ters düştüklerini ve önce oğlu aramadıkça, onunla bir daha hiç konuşmayacağını söyledi. Ona kendinin el uzatmasını önerince önce itiraz etti ve “Bunu yapamam, çünkü onun özür dilemesi gerekir” dedi. Kadın biricik oğluna elini uzatmadan nededeyse ölmeye bile hazırdı. Biraz tatlı dil

Olumlu Düşünmek Yeterli Değildir

Olumlu Düşünmek Yeterli Değildir Hepimizin rüyaları vardır, değil mi? Hepimiz; ailemizde, arkadaşlarımızda ya da diğer kişilerde belirgin bir yolla şu ya da bu şekilde fark yaratabilen, özel insanlar olduğumuza inanmak isteriz. Yaşamımızın herhangi bir anında, gerçekten neleri istediğimiz ve neleri hak ettiğimiz konusunda bir fikrimiz olmuştur. Bununla birlikte çoğumuz yaşamın güçlükleriyle karşılaşınca, rüyalarımızı unuturuz. Özlemlerimizin geleceğimizi şekillendirmedeki gücünü unutarak, onları bir kenara bırakırız. Güven ve ümidimizi kaybederiz. Yaşamda herşeyi değiştirecek gücün, içimizde uyuyor olduğunu hatırlamayız. Bugünden başlayarak, bu gücü uyandırabilir ve rüyalarınızı yaşama geçirebilirsiniz. Olumlu düşünme, şüphesiz önemli bir başlangıçtır. Elbette nelerin ne kadar yanlış olduğu yerine, nelerin nasıl çözümleneceği üzerinde durmalısınız. Ancak tek başına olumlu düşünce, yaşamımızı değiştirmek için yeterli değildir. Nasıl düşündüğünüzü, nasıl hissettiğinizi ve yaşadı

Allah Kuluna Bir Nîmet Verirse...

Allah Kuluna Bir Nîmet Verirse... İstanbul evliyasından “Fethi Ali Efendi”, bir sohbette; - Kardeşlerim, Allah’ü Teâlâ bir kuluna bir nîmet verdiyse, bu nîmeti o kulunun üstünde görmek ister, buyurdu. - Nasıl yâni? Dediler. - Mesela bir Müslümana zenginlik verdiyse, o kimse imkânı nispetinde güzel yemekler yemeli, güzel elbiseler giymeli, güzel yerlerde oturmalı, fakirleri de gözetmelidir. Amaaa... - Aması ne efendim? - Bununla beraber “ölüm”ü ve “âhiret”i bir an olsun unutmamalıdır. İbadeti bilerek yapın! Bir gün de; - Şartlarını bilerek yapılan az ibadet, bilmeyerek yapılan çok ibadetten daha iyidir, buyurdu. Onun için her gün dînimizden bir şeyler öğrenmelidir. Ve ekledi: - Hadis-i şerifte; “İlim yolunda ölen kişi, kabre cahil girer, âlim olarak çıkar” buyuruldu. - Nasıl yâni? Dediler. - Yâni her gün, dinden bir şeyler öğrenen, mesela bir iki sayfa ilmihal okuyan kimse, ilim yolunda sayılır. Ölürse, “cahil” olarak kabre girse bile, kıyamette “âlim” olarak kalkar

Matematikten Esintiler

Matematikten Esintiler Matematikte sayıların getirdiklerine bir bakalım! 3 x 37 = 111 6 x 37 = 222 9 x 37 = 333 12 x 37= 444 15 x 37 = 555 18 x 37 = 666 21 x 37 = 777 24 x 37 = 888 27 x 37 = 999 12 x 42 = 21 x 24 23 x 96 = 32 x 69 24 x 84 = 42 x 48 12345679 sayısının tek başına bir özelliği yok. Ancak 9 ve 9'un katları ile çarptığımızda, ortaya ilginç bir sonuç çıkıyor. İsterseniz sonuçları kontrol edin. Sonuca bir daha bakın şiir gibi değil mi??? 12345679 x 9 = 111 111 111 12345679 x 18 = 222 222 222 12345679 x 27 = 333 333 333 12345679 x 36 = 444 444 444 12345679 x 45 = 555 555 555 12345679 x 54 = 666 666 666 12345679 x 63 = 777 777 777 12345679 x 72 = 888 888 888 12345679 x 81 = 999 999 999 12345679 x 999999999 = 12345678987654321 şaka gibi 3² + 4² = 5² 10² + 11² + 12² = 13² + 14² 21² + 22² + 23² + 24² = 25² + 26² + 27² 36² + 37² + 38² + 39² + 40² = 41² + 42² + 43² + 44² (0 x 9) + 8 = 8 (9 x 9) + 7 = 88 (98 x 9) + 6 = 888 (987 x 9) + 5

Köpeğinizin Sizden Ricaları Var...

Köpeğinizin Sizden Ricaları Var... Benim hayatım 10 ile 15 yıl sürer. Senden her ayrılışım bana acı verir. Beni almadan önce bunu düşün.  Bana, senin benden istediklerini anlayacağım bir süre ver.  Benim içimde güven duygusu uyandır. Ben bununla yaşarım. Bana hiç bir zaman uzun süreli darılma ve beni cezalandırmak için bir yere kapatma. Senin hayatında iş, eğlence ve arkadaşların var... Benim hayatımda ise; sadece sen varsın.  Arada sırada benimle konuş. Sözlerini anlamasam bile bana yönelttiğin sesini anlarım. Sahte dostlar gibi riyakâr ve vefasız değilim.  Bana daima nasıl davranılması gerektiğini bil. Ben hiç bir zaman unutmam. Sevgi ve sadakatim sonsuzdur... .  Beni dövmeden önce, aslında; dişlerimle kemiklerini un ufak edebileceğimi ancak, asla böyle bir yola başvurmayacağımı düşün.  Beni "isteksiz, tembel ve inatçı" diye azarlamadan önce düşün: Belki yediğim yemek dokunmuştur. Belki, güneşin altında uzun zaman kalmışımdır veya belk

Beş Ayetler ve Sırları (Ayet-i Hamse)

Beş Ayetler ve Sırları (Ayet-i Hamse) İmam-ı Buni Hazretleri diyor ki: “Kur’an-ı Kerim’de tesiri büyük öyle beş ayet vardır ki, okuyanı Allah’ın izni ile korkulan şeylerden emin kılar, bütün elem verici şeylere ve hastalıklara karşı koruyucu bir manevi kalkan vazifesi görür.” Selman-ı Farisi Radiyallahü Anh’dan rivayetle: Hayatım boyunca çok günah işledim. Neredeyse ömrüm dahi sona erecek. Bana bir şey öğret ki, ömrüm uzun olsun, günahlarım mağfiret olsun ve muradım hâsıl olsun” dediğinde Raûsulüllah Rasûlüllah Sallallahü Aleyhi Vesellem bu beş ayeti kerimeyi öğretti ve buyurdular ki “Bir kimse bu beş ayeti kerimeleri okursa ve üzerinde taşırsa, ömrü uzun olur, günahı mağfiret olunur ve muradı hâsıl olur.” Bu ayeti yazıp da üzerinde taşıyan kimseler, insanlar arasında hürmet görür ve nazardan korunurlar. Hazreti İbn-i Mes’ud Radiyallahü Anh’dan rivayetle: “Allah Rasulü Sallallahü Aleyhi Vesellem ayat-ı hamse’yi hazerde, seferde, gazalarda okurdu. Allah’ü Teâla

Dünya Sizi Kandırmasın

Resim
Dünya Sizi Kandırmasın Allahü teâlâ, İbrahim aleyhisselâma; "Kazma küreğini al, filan dağa çık, orada büyük bir kabir var, onu kaz, içinde ne varsa bak!" buyurdu. İbrahim aleyhisselâm, o dağa çıktı, kabri buldu. Allahü teâlânın emrine uyarak, mezarı kazınca, mezar içinde muazzam büyüklükte bir insan cesedi ile başında yazılı bir levha gördü. Bu levhada şunlar yazıyordu: "Ben Ad kavminin melikiyim. Bin sene yaşadım, bin orduyla savaştım, hepsini yendim. Bin defa evlendim, bin çocuğum oldu. Servetimin sayısını, sınırını ölçemez hâle geldim. Ama birgün devası olmayan bir hastalığa yakalandım. "Beni bu dertten kurtarın, ne isterseniz vereceğim." dedim. Hattâ bütün servetimi vermeyi taahhüt ettim. Bütün doktorlar âciz kaldılar, bu hastalığa çare bulamadılar. Ölmek üzereyim, onun için bu levhayı yazdırdım ve son sözüm şudur: Bu dünya beni kandırdı, sizi de kandırmasın. Ben kuvvetime, servetime güve

Cihânın Efendisi

Cihânın Efendisi Emekli din görevlisi Ahmet Cesur'un yazısını aynen yayınlıyoruz: Bilindiği gibi bütün peygamberler en güzel huylarla donatılmış ve Allah’ın emir ve yasaklarını insanlara öğretmek için gönderilmiş seçkin ve fazîlet sahibi muhterem insanlardır. Allah’ü Teâlâ’nın sevdiği ve övdüğü güzel huyların, temiz hallerin, üstün vasıfların, yüce hasletlerin ve ahlaki faziletlerin hepsine en mükemmel şekilde sahip olan ve bu gerçek bizzat Kur’an-ı kerîm tarafından tasdik ve tebcil edilen muazzez insan ise sevgili Peygamberimiz hazret-i Muhammed aleyhissâlâtü vesselâm efendimizdir. O, insanların, meleklerin ve peygamberlerin en üstünü, en mükemmelidir. Çünkü O, son peygamber olarak kıyâmete kadar gelmiş ve gelecek bütün insanlığa gönderilmiştir. Kur'ân-ı kerîmde "Allahın resûlü sizin için güzel bir örnektir." fermanı ile takdim ve tekrim edilen Peygamber efendimiz, sallallahü aleyhi ve sellem hazretleri de şöyle buyurmuşlardır: "Ben güzel ahlâkı