Kayıtlar

melek etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Azrail Aleyhisselâm Neden Ölüm Meleği Oldu?

  Hepimiz biliyoruz ki, ilk insan olan Adem Aleyhisselâm topraktan yaratılmıştır. Adem Aleyhisselâm babamız yaratılmadan önce, Hz. Allah Celle Celâlüh Cebrail Aleyhisselâm’ı göndererek dünyadan toprak getirmesini istedi. Hz. Cebrail, Adem Aleyhisselâm’ınyaratılacağı toprağı alacağı zaman toprak ona yalvardı: – Ne olur benden alma! Çünkü benden yaratılacak olan insandan çoğalacak olanlardan bir kısmı, Allah’ü Teâlâ’ya isyan edip cehenneme gidecekler. Bir parçamın Cehennem’e gitmesini istemem. Ne olur benden bir şey alma! Bunun üzerine Cebrail Aleyhisselâm toprak almadan geri döndü. Hz. Allah bu sefer Hz. Mikail Aleyhisselâm’ı gönderdi. Toprak Mikail Aleyhisselâm’a da yalvardı, o da almadan geri döndü. Üçüncü olarak Allah’ü Teâlâ İsrafil Aleyhisselâm’ı gönderdi. Toprak ona da yalvardı. O da almadan geri dönmek mecburiyetinde kaldı. Allah Teâlâ Hazretleri son olarak Azrail Aleyhisselâm’ı gönderdi. Toprak ona da yalvardıysa da, Azrail Aleyhisselâm dinlemedi ve toprağı aldı ve

70 Bin Meleğin Katıldığı Cenaze

  70 Bin Meleğin Katıldığı Cenaze   Alâ bin Muhammed Sakafî Radiyallahü Anh’dan; “Biz Resûl-i Ekrem Sallallahü Aleyhi Vesellem ile birlikte Tebuk’ta bulunuyorduk. Bir sabah güneş, hiç o zamana kadar görmediğimiz bir parlaklık ve aydınlıkta doğdu. Daha sonra Cebrâil Aleyhisselâm indi. Allah Resulü ona: “– Neden bu sabah güneş, şimdiye kadar görmediğimiz ışıklar ve nurlar saçıyor?” diye sordu. Cebrâil Aleyhisselâm şu cevabı verdi: “– Bu sabah, Muâviye el-Leysî Radiyallahü Anh vefat etti. Ve Cenâb-ı Hakk, onun cenaze namazını kılmaları için gökten 70 bin melek gönderdi. Gördüğünüz ışıklar, güneşin değil, o meleklerin nurlarıdır.” Allah Resulü Cebrâil Aleyhisselâm’a tekrar sordu: “– Muâviye el-Leysî, hangi ameliyle bu lutfa ermiştir?” Cebrâil Aleyhisselâm şu cevabı verdi: “– O, İhlâs sûresini çok okurdu… Gece-gündüz, dururken-yürürken, otururken-ayakta iken hep bu sûreyi okurdu… Bu sebeple o büyük lutfa ermiştir.”   Kaynak: İbn-i Sâ’d

Kıyamete Kadar 70. Bin Meleğin Korumasında Olmak

  Kıyamete Kadar 70. Bin Meleğin Korumasında Olmak Kıyamete kadar 70. bin meleğin korumasında olmak onların senin için istiğfar etmesini ister misin? اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذ۪ي خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ وَجَعَلَ الظُّلُمَاتِ وَالنُّورَۜ ثُمَّ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا بِرَبِّهِمْ يَعْدِلُونَ ﴿١﴾ هُوَ الَّذ۪ي خَلَقَكُمْ مِنْ ط۪ينٍ ثُمَّ قَضٰٓى اَجَلاًۜ وَاَجَلٌ مُسَمًّى عِنْدَهُ ثُمَّ اَنْتُمْ تَمْتَرُونَ ﴿٢﴾ وَهُوَ اللّٰهُ فِي السَّمٰوَاتِ وَفِي الْاَرْضِۜ يَعْلَمُ سِرَّكُمْ وَجَهْرَكُمْ وَيَعْلَمُ مَا تَكْسِبُونَ ﴿٣﴾ Anlamı: Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve ışığı var eden Allah’a mahsustur. Ama yine de kâfir olanlar (putları) rablerine eş tutuyorlar. (1) Sizi (özel) bir çamurdan yaratan, sonra ölüm zamanını (ecel) takdir eden ancak O’dur. O’nun katında bir ecel daha vardır. Siz hâlâ şüphe ediyorsunuz. (2)   O, göklerde ve yerde tek Allah’tır. Gizlinizi açığınızı bilir, neyi yapıp ettiğinizi de bilir. (3)   Efendimiz Sallahu Aleyhi Vesellem Buyuruyor. “Her

Hiçbir Şey Göründüğü Gibi Değildir

Hiçbir Şey Göründüğü Gibi Değildir İki gezgin melek, geceyi geçirmek için oldukça varlıklı bir Ailenin evinin kapısını çalmışlar. Aile, pek kaba bir üslupla, meleklere yatacak yer olarak koca malikânenin konuk odalarından birini vermek yerine, soğuk bodrumundaki küçük bir köşeyi göstermiş. Melekler buz gibi odanın soğuk ve sert zemininde kendilerine yatacak bir yer hazırlamaya çalışırken, Yaşlı melek duvarda bir delik görmüş ve kalkıp deliği onarmaya girişmiş. Genç melek, yaşlı meleğe bu hareketinin nedenini sorunca, yaşlı melek hafifçe gülümsemiş: Her şey, her zaman, göründüğü gibi değildir… Sabah malikâneden ayrılan melekler, gece bastırınca bir kez daha kalacak yer bulmak umuduyla, bu defa çok fakir Bir çiftçi Ailesinin kapısını çalmışlar. Son derece misafirperver olan fakir karı koca, sofralarında ne var ne yoksa meleklerle paylaştıktan sonra, onlara rahatça uyumaları için kendi yataklarını vererek yanlarından ayrılmışlar. Sabah güneş doğduğunda, melekler zavall

Gerçek Mü’minin Özellikleri

Gerçek Mü’minin Özellikleri 1.        Namazlarında Huşû İçindedirler; الَّذِينَ هُمْ فِي صَلَاتِهِمْ خَاشِعُونَ Namaz, İslam’ın beş esasından biri, imandan sonra en önemli olanıdır. Allah Teâlâ kullarına imandan sonra namazdan daha önemli bir ibadeti farz kılmamıştır. Bunun içindir ki Peygamberimiz kulun kıyamet günü ilk önce namaz ibadetinden sorgulanacağını bildirmiştir.( İbn Mace, Salat, 202) Burada sadece namazın kılınmasından değil ”huşû” ile kılınmasından söz ediliyor. Hz. Aişe validemiz diyor ki: Peygamberimize, namazda yüzü çevirip bakma hakkında sordum, şu cevabı verdi: ”O, bir çalmadır ki, şeytan onu kişinin namazından çalar, kaçar.” (Buhârî, Ezan, 93; Tirmizî, Cuma, 59; Ebu Davut, Salat, 161) Yani şeytan kişinin namaz kılmasına ve kulluk görevini yerine getirmesine engel olamayınca; yaptığı ibadeti, sevap yönünden eksik yapmasına çalışır ve bulduğu bu fırsatı böylece değerlendirmiş olur. Çünkü Peygamberimiz ”ihsan”ı tarif ederken,   فَأَخْبِرْنِي عَنْ الْإِح

70 Bin Meleğin Sevab Yazdığı Salâvat

70 Bin Meleğin Sevab Yazdığı Salâvat جَزَى اللَّهُ عَنَّا سَيِّدِنَا مُحَمَّدًا صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّم مَا هُوَ أَهْلُهُ Okunuşu: Cezallahü anna seyyidina Muhammeden Sallallahü Aleyhi Veselleme ma hüve ehlüh . Anlamı: Allahü Teâlâ, Muhammed Aleyhisselamı biz ümmetine olan merhametinden dolayı layık olduğu bir mükafâtla en yüksek dereceye erdirsin. Fazileti: Hz. Abdullah b. Abbas Radiyallahü Anh anlatıyor: Hz. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurdu: “Kim, ‘Cezallahu anna muhammeden ma hüve ehlüh’ derse: 70 bin melek ona sevap yazarlar.” Kaynak: (Mecmau’z-Zevaid, 10/163).

Bebek ve Meleği

Resim
Bebek ve Meleği Doğacak Bebek Doğumdan Bir Gün Önce Allah İle Görüşür ''Allah'ım gideceğim ve orada ne yapacağım bilmiyorum.''        Ben senin için bir melek yarattım ve o seninle ilgilenecek ''Allah'ım onların dilini bilmiyorum. Onlarla nasıl anlaşacağım, nasıl iletişim kuracağım?'' Senin için yarattığım melek, sana onların dilini öğretecektir. ''Allah'ım duyduğum kadarıyla dünyada çok kötülükler varmış. Onlarla nasıl basa çıkacağımı bıkmıyorum.'' Senin için yarattığım melek, seni canı pahasına kötülüklerden koruyacaktır. Merak etme. ''Allah'ım sana tekrar nasıl döneceğim?'' Senin için yarattığım melek, bana nasıl donacağını sana anlatacaktır. Derken melekler gelir ve dünyaya gitme zamanının gıdığını söylerler ve çocuğu Allah'ın huzurundan götürürlerken bebek tekrar sorar; ''Allah'ım benim için yarattığın meleğin adı ne?'' Adının önemi yok; ama sen

Azrail Aleyhisselâm’ın Can Alıcı Melek Olarak Görevlendirilmesi

Azrail Aleyhisselâm’ın Ölüm Meleği Seçilmesi, Kıyamet ve Azrail Aleyhisselâm “Külli nefsin zâikatü’l-mevt” , yani “Her nefis ölümü tadacaktır.”   diyor Allah’ü Teâlâ. Melekler bunun üzerine Allah’ü Teâlâ’ya “Bizler basit ruhlar değiliz, doğrusu biz ancak halis ruhlarız” dediğinde Allah’ü Teâlâ onlara “Yeryüzünde bulunan her canlı yok olacak” diyor. Melekler “ Bizler yeryüzünde bulunmuyoruz, doğrusu biz ancak semada bulunuruz” dediklerinde Allah’ü Teâlâ tekrar cevap veriyor “O’nun zâtından başka her şey yok olacaktır. Hüküm O’nundur ve siz ancak O’na döndürüleceksiniz.” Melekler bunun üzerine secdeye kapanıp dediler ki “Ebedi ve Tek olan Allah’ü Teâlâ’yı tesbih ederiz.” Hz. İsrafil Sur’unu öttürmeye yaklaşırken ve Kıyamet günü gelip çattığında Allah’ü Teâlâ resulü   “Allah’ü Teâlâ hazretleri ipekten daha yumuşak bir rüzgârı Yemen’den gönderir. Bu rüzgâr, kalbinde zerre miktar iman bulunan hiç kimseyi hariç tutmadan hepsinin ruhunu kabzeder.” diyor çünkü “Kıyamet Sadece, Şerir

Kabirde Sual

Kabirde Sual Berâ radıyallahu anh şöyle anlatıyor: Ensârdan bir müslümanın cenazesinde çıktık, hazırlanmış olan kabre geldik. Cenaze, Kabrin içerisine konulunca, Peygamber aleyhisselâm oturdu. Biz de kendisinin etrafında toplandık. Sanki başlarımızda kuş varmış gibi hepimiz hareketsiz kalmıştık. Resûlullah aleyhisselâm elindeki bir sopa ile yeri çiziyordu. Birden başını kaldırdı ve iki yahut üç defa: — Kabir azabından Allah'a sığının, diye söylendikten sonra: Mümin kabre konulduğunda, arkadaşları terk edip gittikleri zaman, onların ayak sesini işitir bir vaziyette, (Münker ve Nekîr denilen) iki melek gelir, kendisini oturturlar ve: — Rabbin kimdir? Diye sorarlar. Mümin: — Rabbim Allah'ü Teâlâ’dır, diye cevap verir. Melekler: — Dinin nedir? Diye sorarlar. Mümin: — Dinim İslâm, diye cevap verir. Melekler: — İçinizde Allah'ü Teâlâ tarafından gönderilmiş olan o zât kimdir? Derler. Mümin: — O zât Allah'ın Resulüdür, der... Melekler: — Bunu nereden

Kapıdaki Ölüm Meleği Azrail'dir

Kapıdaki Ölüm Meleği Azrail'dir Resulullah efendimiz artık son vasiyetlerine yapıyorlardı. Hazret-i Ali'ye; "Ya Ali! Zimmetimde filan Yahudi’nin şu kadar malı vardır. Asker hazırlamak için almıştım. Sakın onu ödemeyi unutma. Elbette zimmetimi kurtarırsın ve Kevser Havzı başında benimle görüşeceklerin birincisi sensin. Benden sonra sana çok zarar gelir, sabır edesin. İnsanlar dünyayı istedikleri vakit sen ahıreti seçesin" buyurdu. Hz. Üsame bu esnada. Resulullah efendimiz ona; "Allah’ü Teâlâ yardımcın olsun! Haydi, cenge git!" buyurdu. O da çıkıp ordusuna gitti. Âlemlerin efendisi, artık son nefeslerini veriyordu... Vakit iyice yaklaşmıştı... Allah’ü Teâlâ, Azrail aleyhisselama; "Habibime en güzel surette git! Eğer izin verirse ruhunu çok yumuşak ve hafif olarak al. İzin vermese geri dön!" diye vahiy etti. Azrail aleyhisselam, en güzel surette, insan kıyafetinde, sevgili Peygamberimizin sadethanelerinin kapısına geldi ve: "

Yetmiş Meleğin Âmin Dediği Dua

Yetmiş Meleğin Âmin Dediği Dua İbn-i Mace’nin Hz. Ebu Hüreyre’den (Radiyallahü Anh) rivayeti şöyledir. Hz. Peygamberler (Sallallahü Aleyhi Vesellem): “Şu duayı okuyan kimseye âmin demek için, Cenab-ı Hak, yetmiş melek görevlendirmiştir.” buyuruyor. اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ الْعَفْوَ وَالْعَافِيَةَ فِي الدُّنْيَا وَالآخِرَةِ، رَبَّنَا آتِنَا فِي الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الَاخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ (آمين) Okunuşu: “Allahümme inni es’eliükel’ afve vel afiyeteh, fiddünya vel’ ahireh. Rabbena atina fiddünya heseneten ve fil’ahireti haseneten ve kına azabennar!” Âmin Anlamı: Allah’ım! Dünya ve ahiret’de senden aff ve afiyet dilerim. Ey rabbimiz! Bize dünyada da iyilikler ver! Ahirete’de de iyilikler ver! Ve bizi cehennem azabından koru!” Âmin Dünya ve ahiret’de Cenab-ı Allah’tan iyilikler, af ve afiyet dileyen kimsenin dileklerinin verilmesi ve duasının kabul olması için 70 Melek Âmin diyor. Bu dua elbette kabul olacak duadır. Çünkü Allah kulunun dua