Kayıtlar

kıyamet etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kıyamet Günü En Çok Duyulacak Feryat:

يَقُولُ يَا لَيْتَن۪ي قَدَّمْتُ لِحَيَات۪يۚ Anlamı: Ölümcül bir pişmanlık içinde: “Keşke sağlığımda şu ebedî hayatım için bir hazırlık yapmış olsaydım!” der. (Fecr Sûresi, 24)

Kıyamet Mutlaka Kopacaktır

  Kıyamet Mutlaka Kopacaktır   Âlemlerin Rabbi Allah’ü Teâlâ Buyuruyor ki: Bismillahirrahmanirrahim اِنَّ السَّاعَةَ اٰتِيَةٌ اَكَادُ اُخْف۪يهَا لِتُجْزٰى كُلُّ نَفْسٍ بِمَا تَسْعٰى “Kıyâmet mutlaka kopacaktır. Ancak herkese dünyada yapıp ettiklerinin karşılığı en âdil biçimde verilmesi için onun vaktini gizli tutuyorum.” (Tâ-Hâ Sûresi, 15) Yâ Rabbi! Dehşetli mahşer günü huzuruna yüzü ak varanlardan; Amel Defterleri sağından verilenlerden, Efendimiz Muhammed Mustafa Sallallahü Aleyhi Vesellem’in Havz-ı Kevserinden kanan kana içerek; Liva-ül Hamd Sancağı altında toplanıp; Sırat Köprüsünü Şimşek gibi geçenlerden, Firdevs-i Âlâ Cenneti’nde O’na komşu olanlardan eyle! Âmîn!

Kıyamet Gününde İnsanoğlu

  Hz. Enes Radiyallahü Anh’tan rivayet edilmiştir; Rasûlullah Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdu ki: "- Kıyâmet günü insanoğlu adetâ bir kuzu gibi getirilip Allâhü Teâlâ’nın huzurunda durdurulacak. Allâhü Teâlâ: "- Sana (hayat ve âfiyet) verdim, mal ve hizmetçi verdim ve sana (peygamber gönderip kitap indirerek) ihsanda bulundum; sen ne yaptın?” buyuracak. Kul şöyle cevap verecek: "- Onları biriktirdim, Artırdım ve olduğundan daha fazla olarak (dünyada) bıraktım. Beni (dünyaya) gönder de onların hepsini sana getireyim.” Allâh’ü Teâlâ (tekrar): "- (Âhiret için hayırdan) Takdim ettiklerini bana göster!” buyuracak, insanoğlu diyecek ki: "- Ey Rabb’im! Onları biriktirdim, artırdım ve olduğundan daha fazla olarak bıraktım. Beni (dünyaya) gönder de hepsini sana getireyim.” Bir de görülür ki kul, hayır namına bir şey takdim etmemiş, getirmemiştir. Sonra Cehennem’e götürülür Ya Rabbi Ümmet-i Muhammed’in günahlarını bağışla. Sen merhamet

Kıyamet Gününde Sana…

“Kimin oğlusun?” diye sorulmaz! Kıyamet gününde, Allah'u Zülcelal hiç kimseye, dünyada bu padişahtı, ağa idi, seyyid idi diye bakmaz. Allah-u Zülcelal, yalnızca kullarının ameline bakar. Bir defasında, Bedevinin biri oğluna şöyle dedi: “Oğlum! Kıyamet gününde kimse sana, ‘Kimin oğlusun’ diye sormaz. Sana ne amel yaptığını sorarlar.” Seyda Muhammed Konyevi Kuddise Sirrûh

Üç Kişi Vardır ki Allah Kıyamet Günü Onlarla Konuşmaz

Üç Kişi Vardır ki Allah Kıyamet Günü Onlarla Konuşmaz   Üç Kişi Vardır ki Allah Kıyamet Günü Onlarla Konuşmaz, Hadisinin Hikmeti Nedir?   Soru Detayı "Üç kişi vardır ki Allah Kıyamet Günü onlarla konuşmaz. Onları temize çıkarmaz. Onların yüzüne bakmaz ve onlara acıklı bir azab vardır: Zina eden ihtiyar, yalan söyleyen idareci ve kibirli fakir." - Zina eden ihtiyarla, fakirin aynı kefeye konmasının hikmeti nedir?   Cevap Değerli kardeşimiz,   İlgili hadis rivayeti şöyledir: ثَلاثَةٌ لاَ يُكَلِّمُهُمْ اللَّه يوْمَ الْقِيَامةِ ، وَلاَ يُزَكِّيهِمْ ، وَلا ينْظُرُ إلَيْهِمْ ، ولَهُمْ عذَابٌ أليمٌ : شَيْخٌ زَانٍ ، ومَلِكٌ كَذَّابٌ، وَعَائِل مُسْتَكْبِرٌ   “Allah Teâlâ kıyamet gününde üç kişiyle konuşmaz, onları temize çıkarmaz, suratlarına bile bakmaz; onlar için acıklı azap vardır: Bunlar zina eden ihtiyar, yalan söyleyen hükümdar, kibirlenen fakirdir.” (Müslim, İman 172; bk. Tirmizî, Cennet 25; Nesai, Zekat 75,77)   Hz. Peygamber Efendimiz Sallallahü

Kıyamette, Allâh-ü Te’âlâ’nın Yüzlerine Bakmadığı Kişiler...

  Kıyamette, Allâh-ü Te’âlâ’nın Yüzlerine Bakmadığı Kişiler...   وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ نَاضِرَةٌ اِلٰى رَبِّهَا نَاظَةٌ “O gün birtakım yüzler aydındır. Rablerine bakarlar.” Kıyâmet 22-23 Cennet ehline verilen nimetlerin en büyüğü: Allâh’ın Cemaline bakmaktır. Rabbim bize ve bütün halis Mü’minlere bu nimeti nasip etsin…   01-       Yalan Yemin اِنَّ الَّذينَ يَشْتَرُونَ بِعَهْدِ اللّٰهِ وَاَيْمَانِهِمْ ثَمَنًا قَليلًا اُولٰـئِكَ لَا خَلَاقَ لَهُمْ فِى الْاٰخِرَةِ وَلَا يُكَلِّمُهُمُ اللّٰهُ وَلَا يَنْظُرُ اِلَيْهِمْ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ وَلَا يُزَكّيهِمْ وَلَهُمْ عَذَابٌ اَليمٌ   “Şüphesiz, Allah’a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir karşılığa değişenler var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur. Allah, kıyamet günü onlarla konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temizlemeyecektir. Onlar için elem dolu bir azap vardır.” Âli Imrân – 77   02-       Halka İlgi Göstermeyen Ve İhtiyaçlarını Gidermeye Çalışmayan Hükümdar وعن أبى مريم الأزدى رضي الله عنه أنه قال لمع

Sizden Biri, Kıyamet Gününde Omuzunda Bir Koyun Avaz Avaz Melerken

  Sizden Biri, Kıyamet Gününde Omuzunda Bir Koyun Avaz Avaz Melerken   Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem “istiğâse” kelimesini kullanarak şöyle buyurmuştur: إِنَّ الشَّمْسَ تَدْنُو يَوْمَ الْقِيَامَةِ حَتَّى يَبْلُغَ الْعَرَقُ نِصْفَ الْأُذُنِ فَبَيْنَا هُمْ كَذلِكَ اسْتَغَاثُوا بِآدَمَ ثُمَّ بِمُوسَى ثُمَّ بِمُحَمَّدٍ صلى الله ليه وسلم . “Kıyamet günü güneş o kadar yaklaştırılır ki insanlardan akan ter birikerek kulakların yarısına kadar yükselir. Onlar bu vaziyetteyken Hazret-i Âdem’den, sonra Hazret-i Mûsâ’dan, sonra da Muhammed Sallallahü Aleyhi Vesellem’den yardım isterler.” (Buhârî, Zekât, 52) حَدَّثَنِي أَبُو هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ، قَالَ: قَامَ فِينَا النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، فَذَكَرَ الغُلُولَ فَعَظَّمَهُ وَعَظَّمَ أَمْرَهُ، قَالَ: ” لَا أُلْفِيَنَّ أَحَدَكُمْ يَوْمَ القِيَامَةِ عَلَى رَقَبَتِهِ شَاةٌ لَهَا ثُغَاءٌ، عَلَى رَقَبَتِهِ فَرَسٌ لَهُ حَمْحَمَةٌ، يَقُولُ: يَا رَسُولَ اللَّهِ أَغِثْنِي، فَأَقُولُ: لَا أَمْلِكُ لَكَ شَيْئًا، قَ

Kıyamete Kadar 70. Bin Meleğin Korumasında Olmak

  Kıyamete Kadar 70. Bin Meleğin Korumasında Olmak Kıyamete kadar 70. bin meleğin korumasında olmak onların senin için istiğfar etmesini ister misin? اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ الَّذ۪ي خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ وَجَعَلَ الظُّلُمَاتِ وَالنُّورَۜ ثُمَّ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا بِرَبِّهِمْ يَعْدِلُونَ ﴿١﴾ هُوَ الَّذ۪ي خَلَقَكُمْ مِنْ ط۪ينٍ ثُمَّ قَضٰٓى اَجَلاًۜ وَاَجَلٌ مُسَمًّى عِنْدَهُ ثُمَّ اَنْتُمْ تَمْتَرُونَ ﴿٢﴾ وَهُوَ اللّٰهُ فِي السَّمٰوَاتِ وَفِي الْاَرْضِۜ يَعْلَمُ سِرَّكُمْ وَجَهْرَكُمْ وَيَعْلَمُ مَا تَكْسِبُونَ ﴿٣﴾ Anlamı: Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve ışığı var eden Allah’a mahsustur. Ama yine de kâfir olanlar (putları) rablerine eş tutuyorlar. (1) Sizi (özel) bir çamurdan yaratan, sonra ölüm zamanını (ecel) takdir eden ancak O’dur. O’nun katında bir ecel daha vardır. Siz hâlâ şüphe ediyorsunuz. (2)   O, göklerde ve yerde tek Allah’tır. Gizlinizi açığınızı bilir, neyi yapıp ettiğinizi de bilir. (3)   Efendimiz Sallahu Aleyhi Vesellem Buyuruyor. “Her

Kıyamet Gününde Kula Beş Şey Sorulacak

  Kıyamet Gününde Kula Beş Şey Sorulacak   Ebû Ya’lâ Rahmetullahi Aleyh İbn, Ömer’den Radiyallahü Anh’dan rivayet etti ki; İbn Mes’ud Radiyallahü Anh şöyle demiştir: “Adem oğluna beş şeyin hesabı sorulmadan kıyamet gününde ayak­larını ileri atmasına izin verilmez.” “O beş şey şunlardır: 1- Ömrünü nerede tükettin? 2- Gençliğini nerede çürüttün? 3- Malını nereden kazandın? 4- Nereye sarf ettin? 5- Öğrendiklerinle ne kadar amel ettin?” [428] Beyhakî… Abdullah b. Alîm’in şöyle dediğini nakletmiştir: Abdullah b. Mes’ud Radiyallahü Anh, yukarıda geçen hadis okuduğunda şöyle derdi: Her biriniz mehtaplı gecede ay ile baş başa kaldığı gibi Cenab-ı Allah’ü Teâlâ da (kıyamet gününde) onun­la baş başa kalacak ve ona şunları soracaktır: “— Ey kulum! Bana karşı seni al­datan nedir? Öğrendiklerinle ne kadar amel ettin? Elçilerime ne cevap ver­din?” [429] Hafız el-Beyhakî… Adiyy b. Hatîm’den rivayet etti ki; Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur: “— Birini

Kıyamet Günü Amel Defterimden İki Söz Çıkar

  Kıyamet Günü Amel Defterimden İki Söz Çıkar   Mekkî b. İbrahim Rahmetullahi Aleyh anlatıyor: İbn Avn’ın yanında oturuyorduk. Bazıları bir adama lânet ediyor, aleyhinde konuşuyorlardı. İbn Avn Rahmetullahi Aleyh ise susuyordu. Bunun üzerine, “- Ey İbn Avn! Biz bunları, onun sana karşı yaptığı kötülük ve eziyetlerden dolayı söyledik!” dediler. İbn Avn Rahmetullahi Aleyh ise şu cevabı verdi: “- Kıyamet günü amel defterimden biri ‘lâ ilâhe illallah’, diğeri ise ‘Allah falan kişiye lânet etsin’ olmak üzere iki söz çıkar. Benim amel defterimden ‘lâ ilâhe illallah’ sözünün çıkmasını, lânet sözüne tercih ederim.” Lokman da Aleyhisselâm oğluna şöyle nasihat etmiştir: “- Oğlum! Sana bazı tavsiyelerde bulunacağım eğer bunlara uyarsan hep seçkin olursun: Uzak yakın herkese güzel ahlâklı ol. Kardeşlerini koru. Akrabalarınla ilişkini kesme. Dedikoducuya, seni kötülüğe düşürmek isteyen bozguncuya kulak asmayacağına dair akraba ve dostlarına güvence ver. Kendisinden ayrıldığında se

Kıyamet Günü Nefret Edilen 8 Grup

  Kıyamet Günü Nefret Edilen 8 Grup   Bir rivayette şöyle bilgi veriliyor. Kıyamet günü Yüce Allah’ü Teâlâ tarafından en büyük azaba uğrayan şu 8 grup insandır:   1- Sekarrun olanlar. Dilleriyle halkı döven, söven ve birbirlerini lanetlemeye sebep olanlar. Bunlar yalancı olanlardır. 2- Hayyalun olanlar. Bunlar kibir sahipleridir. Kendilerini başkalarından üstün görürler. 3- Din kardeşlerine karşı yüreklerinde kin besleyenler. Halbuki bu insanlar kin besledikleri din kardeşlerini gördüklerinde onlara sempatik gelecek hareketler yaparlar. Yaltaklanır ve kendilerini onlara karşı iyi düşünüyor gösterirler. 4- Allah’ü Teâlâ’ya ve Resulüne çağrıldıklarında son derece geride kalıp ağır davrananlar. Şeytana ve şeytanın emrine çağrıldıklarında (Yani fitne, kötülük, günah, şer, günah ortamı, kaos, karışıklık gibi) hemen süratle koşanlar. 5- Karşılaştıkları dünyevi bir menfaati veya malı kendilerine ait olmasa bile, yalan yeminle kendilerine aitmiş gibi gösterenler. 6- İnsanlar

Öyle Bir Zaman Gelecek ki…

Öyle Bir Zaman Gelecek ki… Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuşlardır: “Öyle bir zaman gelecek ki o zaman şu üç şeyden daha kıymetli bir şey olmayacaktır: Helal para, can u gönülden arkadaşlık yapılacak bir kardeş ve kendisiyle amel edilecek bir sünnet.” (Heysemî, I, 172) “Öyle bir zaman gelecek ki, kişi helâlden mi haramdan mı kazandığına aldırmayacak!” (Buharî, Büyû; 7) “Aranızda öyle bir grup ortaya çıkacaktır ki, namazınızı onların namazları, oruçlarınızı onların oruçları ve diğer amellerinizi de onların amelleri yanında az göreceksiniz. Onlar Kur’ân okurlar, fakat okudukları boğazlarından aşağı geçmez. onlar okun yaydan çıktığı gibi dinden çıkarlar…” (Buhârî, Fedâilü’l-Kur’ân, 36) İbadetler şekilde kalarak rûhânî tarafı zayıflayacak, nefis tezkiyesi ve kalp tasfiyesi yapılmayacak… Rasûlullah Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuşlardır: “Öyle bir zaman gelecek ki okumaya meraklı kurrâ çoğalacak; fakîhler (dini anlayıp yaşa