Kayıtlar

gece etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Evlendi, Bakın İlk Gece Ne Oldu?

Evlendi, Bakın İlk Gece Ne Oldu?   Evlendi ve ilk gece eşinin yüzünü açtı rengi siyah idi, güzel de değildi... Zifaf gecesi eşini terk etti... Eşi bunu anlayınca birkaç gün sonra kocasının yanına gitti ve dedi ki: ''- Hayır, belki şerrin içinde saklıdır…'' Dedi ve ikna etti, zifafını tamamladı... Ama kalbinde yine sıkıntı vardı...   Eşinin şeklinden yani renginden dolayı İkinci kez eşini ve şehri terk etti... Bu sefer aradan tam 20 yıl geçti. Eşinin hamile kaldığını bilmeden geçen 20 yıl... 20 yıl sonra, şehre geri döner. Namaz için camiye girer… Bakar ki genç bir vaiz… Ama çok muhteşem vaaz ediyor. Dehşete kapılır ve hoşuna gider... Oradakilere sorar: “- Kim bu, âlim delikanlı?” Der... Derler ki: "- Adı ENES!" "- Babası kim?". Der. Derler ki: "- 20 yıl önce buralardan göçtü adı: MALİK!" Gencin yanına gider ve der ki: "- Seninle evinize kadar geleceğim. Kapıda bekleyeceğim annene dersin ki: “’- H

Gece Gündüz Zikretmekten Daha Faydalı Zikir (Adede ma alime)

Gece Gündüz Zikretmekten Daha Faydalı Zikir (Adede ma alime) İbni Abbas Radiyallah’ü Anh’tan rivayet edildiğine göre; bir kere İsrâfil Aleyhisselâm Muhammed Sallallâhü Aleyhi Veselleme gelerek şöyle dedi: “Ya Muhammed Sallallâhü Aleyhi vesellem, her kim bu duayı bir kere söylerse Allah’ü Teâlâ ona beş haslet yazar. Bu kişi çok zikredenlerden yazılır. Bu tesbih ve zikirler kendisi için gece gündüz sürekli zikrinden efdal olur. Ayrıca kendisi için Cennet’te büyük bir ağaç olur. Kuru ağacın yaprakları döküldüğü gibi günahları kendisinden dökülür. O kişiye Rahmetiyle tecelli eder. Allah’ü Teâlâ her kime nazar etmişse artık ona azap etmez.” سُبْحَانَ اللَّهِ، وَالْحَمْدُ لِلَّهِ، وَلَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ، وَاللَّهُ أَكْبَرُ، وَلَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللَّهِ، عَدَدَ مَا عَلِمَ اللَّهُ تَعَالَى، وَزِنَةَ مَا عَلِمَ اللَّهُ تَعَالَى، وَمِلْءَ مَا عَلِمَ اللَّهُ تَعَالَى Okunuşu: Sübhanallâhi velhamdülillâhi velâ ilâhe illallahü vallahü ekber velâ havle velâ kuvvete il

Ramazanın İlk Gecesi Okunacak Dua

Ramazanın İlk Gecesi Okunacak Dua اَلْحَمْدُ لِلَّهِ الَذِي خَلَقَنِي وَخَلَقَكَ وَقَدَّرَلَكَ مَنَازِلَ وَجَعَلَكَ آيَةً لِلْعَالِمِينَ Okunuşu: "Allah-u Ekber, Allah-u Ekber, Allah-u Ekber Elhamdü lillâhillezî halakani ve halekake ve kaddereleke menâzile ve cealeke âyeletenl ill âlemin. Anlamı : Allah’ü Teâlâ her şeyden büyüktür! Allah’ü Teâlâ her şeyden büyüktür! Allah’ü Teâlâ her şeyden büyüktür! Bütün hamdler, beni ve seni yaratan, sana konaklar (ve burçlar) takdir eden ve seni âlemler için büyük bir ayet yapan Allah-u Te'ala'ya mahsustur!" Fazileti: Kim bu duayı okursa Allah’ü Teâlâ meleklere seninle iftihar eder: Ey benim Meleklerim! Şahit olun ki muhakkak ben işte bu kulumu Cehennemden azad ettim! Buyurur! "Elhamdülillâhillezî halakanî ve halakake ve kaddereleke menazile ve cealeke âyeten lil alemîn  (O zaman) Allah-u Te'ala seninle meleklere iftihar eder ve: "Ey Benim Meleklerim! Şahit olun ki muhakkak Ben işte bu kulu

Gece Gündüz 24 Saat Zikretmekten Daha Faziletli Zikir

Gece Gündüz 24 Saat Zikretmekten Daha Faziletli Zikir سُبْحَانَ اللهِ وَالْحَمْدُ لِلّهِ وَلَا إِلَهَ إِلَّا الله وَالله أَكْبَر عَدَدَ مَا عَلِمَ الله تَعَالَى وَزِنَةَ مَا عَلِمَ الله تَعَالَى وَمِلءَ مَا عَلِمَ الله تَعَالَى Okunuşu: ''Sübhânallâhi ve'l hamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil a'liyyil a'zim. a'dede mâ a'limillâhu te'âlâ ve zînete mâ a'limellâhu te'âlâ ve mil e mâ a'limellâhu te'âlâ'' Okunuşu: Allâh’ü Teâlâ'nın bildikleri sayısınca, Allâh’ü Teâlâ'nın bildiklerinin ağırlığı kadar ve Allâh’ü Teâlâ'nın bildikleri dolusunca Allah (bütün noksan sıfatlardan) münezzehtir. Bütün Hamdler Allâh’ü Teâlâ'ya mahsustur. Allâh’ü Teâlâ’dan başka hiçbir ilâh yoktur. Allah her şeyden büyüktür ve O çok yüce ve pek büyük Allâh'ın yardımı olmadan hiçbir güç ve kuvvet yoktur. Anlamı: Allah’ü Teâlâ’nın bildirdikleri sayısınca, Allah’ü Teâlâ’u Teal

Leyle-i Berad Tebriği

Leyle-i Berad Tebriği   Aziz ve Muhterem Kardeşlerim; Allah'ü Teâlâ’ya hamdolsun. O'nun sevdiği, seçtiği kulu ve elçisi Muhammed Aleyhisselâma âline ve ashabına salâtü selâm olsun. Yarabbi Ümmet-i Muhammed'i yok etmek için; Haçlı'sı, Siyonist'i, Mason’u, Teröristi, Komünisti, Ateist'i, Budist'i, Brahmanist'i, Putperest'i; içimizdeki hain, gafil ve Yerli Siyonistleri de kandırıp kendi saflarına katmış olarak; şeytanın bile aklına gelmeyecek kalleş, en alçak metotlarla amansızca saldırıyorlar... Ya Rabbi kâfir, müşrik, münafık, facir, fasık, hain, gafil güruhunu ıslâh olacaksa ıslâh eyle! Islâh olmayacaksa “KAHHAR” ismi şerifin hürmetine kahr-u perişan eyle! Ya Rabbi! Avrupa'da, Amerika'da Asya'da, Rusya'da, Çin’de Afrika'da, özellikle: Suriye'de, Myanmar'da, Çeçenistan'da, Hindistan’da, Keşmir'de, Filipinler'de, Bosna'da, Kosova'da, dünyanın her yerinde saldırıyorlar... En zalim metotlarla

Mevlâna'nın Ölüm Günü Gerdek Gecesiydi

Mevlâna'nın Ölüm Günü Gerdek Gecesiydi Halk kafile kafile, Mevlâna Kuddise Sirrûh'un henüz bir mezar taşı  dahi bulunmayan mezarını ziyaret ediyordu. O: "Ölümümüzden sonra, mezarımızı yerde arama. Bizim mezarımız arif kişilerin gönülleridir" demesine rağmen, onu sevenler mübarek toprağını gözyaşları ile ıslatmaktan kendilerini alamıyorlardı. Oysa Mevlâna için ölüm, yeniden doğuştu. "Bu yanda ölümdür ama o yanda doğumdur" diyordu. Derin bir aşkla Hak'ka vuslatın doğumuydu. O halde ölüm günü, vuslat günü sevgilinin sevgiliye kavuşma günü, yani düğünü; gecesi de gerdek gecesiydi. Kur'an-ı Kerim'de "Allah'a dönüş" olarak vasıflandırılan ölüm, Mevlâna için yâre kavuşma, visal ve "Şeb-i Ârus - Gerdek Gecesi" dir. Mevlâna, son zamanlarda söylediği bir gazelinde. "Öldüğüm gün, tabutumu omuzlar üzerinde gördüğün zaman, bende bu cihanın derdi var sanma... Bana ağlama, "yazık yazık, vah vah" deme. Şeyt

Bu Gece Bu Adamı Kim Misafir Edecek?

Bu Gece Bu Adamı Kim Misafir Edecek? Ebu Hüreyre Radiyallahü Anh'dan gelen bir rivâyete göre: Bir gün Hz. Peygamber'in huzuruna bir adam geldi ve açlıktan takatinin kesildiğini söyledi. Rasûlullah, hanımlarına bu adama bir şeyler vermeleri için haber gönderdi. Hanımları evlerinde sudan başka bir yiyecek bulunmadığını söyleyince Rasûl-i Ekrem: "-Bu gece bu adamı kim misafir edecek?" dedi. Bunun üzerine Ensâr'dan biri: (Ebu Talha olduğu rivâyet edilmektedir) “-Ya Rasûlallah, ben misafir ederim!” , dedi. Onu evine götürdü. Evde hanımına yiyecek bir şey bulunup bulunmadığını sordu. Karısı da yalnız çocukların yiyeceği kadar bir şey bulunduğunu söyledi. O da: "-Öyleyse onları bir şeyle avut, sofraya gelmek isterlerse uyut. Misafirimiz eve gelince lambayı söndür, ona kendimizi de yiyormuş gibi gösterelim," dedi. Sofraya oturdular. Misafir karnını doyurdu. Kendileri karanlıkta yiyormuş gibi davrandılar ve aç yattılar. Sabah olunca ev sah

Hz. Fatıma Radiyallahü Anha Neden Gece Defnedilmek İstedi?

  Hz. Fatıma Radiyallahü Anha Neden Gece Defnedilmek İstedi?             Peygamberimiz’in Sallallahü Aleyhi Vesellem vefatından sonra, Hz. Fatıma Radiyallahü Anha, ahiret hazırlığını daha ciddi bir şekilde yapmaya başlamıştı. O her haliyle  “Yolcu!”  olduğunu belli ediyor ve hazırlığını ebedî âleme göre yapıyordu.           Peygamber Efendimiz’in Sallallahü Aleyhi Vesellem vefatının üzerinden altı ay geçmişti ki Hz. Fatıma Radiyallahü Anha validemiz hastalandı.           Halife Hz. Ebû Bekir’in Radiyallahü Anh’ın hanımı, büyük sahabe Hz. Esmâ Radiyallahü Anha ziyaretine gelmişti. Konuşurlarken Hz. Fâtıma Radiyallahü Anha annemiz günlerdir kalbini huzursuz eden bir hususu açmak istedi.             Hz. Esmâ Radiyallahü Anha;            “Ya Fâtıma, seni üzen şey nedir, söyle de Ebû Bekir Radiyallahü Anh’ı haberdar edeyim, bir çare bulsun!”  dedi. O iffet ve fazilet timsali, o hayâ örneği, o nezahet membaı Hz. Fatıma Radiyallahü Anha’nın son demlerinde kalbini dilhûn eden

O Gece Sendin Gelen

O Gece Sendin Gelen Arş'ın kubbelerine, adı nûrla yazılan, İsmi; semâda ''Ahmed'', yerde ''Muhammed'' olan, Yedi katlı göklerde, Hâk Cemâli'ni bulan, Evvel-Âhir yolcusu, Yâ Hazreti Muhammed. Sağnak nûr yağmurları, inerken yedi kattan, O gece, Sendin gelen, ezel kadar uzaktan, Melekler, her zerreye, müjde verirken Hâkk'tan; O gece, Sendin gelen, Yâ Hazreti Muhammed. Güneşler, o gecenin, nûruna secd ederken, Yıldızlar, meşk içinde, kâinat vecd ederken, Bütün hamd ü senâlar, Yüce Rabb'e giderken, O gece sendin gelen, Yâ Hazreti Muhammed. Kâbe'de şirk taşları, putlar yere dönerken, Cehâlet bayrakları, birer birer inerken, Bin yıllık, küfr ateşi, ebediyyen sönerken, O gece, Sendin gelen, Yâ Hazreti Muhammed. O gece, Sâve Gölü, mûcizeyle kururken, Kisra Saraylarında, sütunlar savrulurken, Arz'dan Arş'a, Âlemler, rahmetini bulurken, O gece, Sendin gelen, Yâ Hazreti Muhammed. Sen ki; doğum kundağı, ak bulutla örülen, Doğar doğmaz, All

Müslümanın Gece Hayatı Olur mu?

Müslümanın Gece Hayatı Olur mu? Hayâtı gün ve gece periyodu içinde görmek, ayrı bir ilâhî ihtişam ve ibret levhasıdır. Bir mü’minin gecesini tamâmen uykuda harcayarak ilâhî feyz ve rûhâniyetten mahrum kalması, geceleri bir heykel donukluğu içinde uykuya kurban etmesi büyük bir hüsrandır. Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Şüphesiz gece kalkışı, (kalp ve uzuvlar arasında) tam bir uyuma ve sağlam bir kırata daha elverişlidir. Zira gündüz vakti, sana uzun bir meşguliyet var. Rabbinin adını an. Bütün varlığınla O’na yönel.” (Müzemmil, 6-8) Resûlullah buyurdular: “Geceleyin öyle bir zaman vardır ki, Müslüman bir kimse o zamana rastlayıp Allah’tan dünya ve âhirete dair hayırlı bir şey dilerse, Allah ona dilediğini verir. Bu her gece böyledir.” (Müslim, Müsâfirîn 166, 167) Gecenin sükûn ve bediî manzarasının câzibesi ve sırları, onu ibâdet ve tefekkürde derinleşerek geçirenlere âiddir. Bu sırra sahip olan kulların kalbî âlemleri, ulvî hasletlerle yerler ve gökler kadar genişle

Bin Aydan Hayırlı Bir Gece

Bin Aydan Hayırlı Bir Gece Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Biz onu (Kur'an'ı) Kadir gecesinde indirdik.   Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin?   Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır.   O gecede, Rablerinin izniyle melekler ve Ruh (Cebrail), her iş için iner dururlar. O gece, esenlik doludur. Ta fecrin doğuşuna kadar.” (Kadr, 1-5) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: “Kadir gecesini, fazîlet ve kudsiyyetine inanarak, sevâbını yalnız Allâh’tan bekleyerek ibâdet ve tâatle geçiren kimsenin kul hakkı hâriç geçmiş günâhları bağışlanır.” (Buhârî, Müslim) Kadir Gecesi, Rabbin, ümmet-i Muhammed’e sonsuz merhametinden saçtığı müstesnâ bir lutuf gecesidir. Bu gece, nice mânevî hazîneler bahşedilmektedir. Bu gecenin ihtişam ve azametine binâen hakkında müstakil bir sûre nâzil olmuştur. Kadir Gecesi, Kur’ân-ı Kerîm’in kendisinde indirilmesiyle nûrlanmış, Cebrâîl ve diğer meleklerin iştirâki ile mânevîleştirilmiştir. Mü’minlere görülmez nûrânîler tarafınd

Gece Karanlığında Güvercin

Gece Karanlığında Güvercin Gece karanlığında güvercin, dallar üzerinde, Feryat ile zikrediyor, ben ise uykudayım. Bu hal, beni utandırsın! Eğer âşık olsaydım Güvercinden evvel, gece ben ağlardım... (Huccetül İslam Eyyühel Veled Tercümesi)