Kayıtlar

Yahudi etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Verdiği Sadakayla Cennetlik Olan Yahudi (Okuyunca gözleriniz dolacak…)

Verdiği Sadakayla Cennetlik Olan Yahudi (Okuyunca gözleriniz dolacak…) Bir bayram arifesinde, dul bir kadın yanında babadan yetim kalmış çocuğu ile çok zengin olan Hacı İbrahim’in Dükkânına girer: “- Bildiğiniz gibi bu çocuğun babası savaşta şehit düştü. Yarın da bayram. Evde yiyeceğimiz olmadığı gibi çocuğun giyeceği de yok. Allah rızası için biraz yardım...” diye utana sıkıla dilenir. Hacı Efendi fakir kadına yardım etmediği gibi hiddetli bir sesle: “- Bıktım sizden… Sizin için mi çalışıyorum. Defol şuradan.” diye kadını azarlar. Hacının bu çıkışı üzerine kadının gözleri dolar. Ağlayarak Dükkândan çıkar. Hacının karşısında aynı mağazadan bir dükkânın sahibi olan Abraham isimli Yahudi, o fakirin ıstırabını anladı. Kadının ve çocuğunun ağlamalarına dayanamadı. Gönlü buz gibi eridi, inceldi. İnsanî duygularla kadına yaklaştı: “- Nedir bu hanım, hacı efendi niçin bağırdı?” diye sordu. İmanlı ve şuurlu fakir kadın, Yahudi’ye hacıyı şikâyet etmek yerine: “- O benim büyüğü

Şükretmeye Dair (Müslüman Olan Yahudi)

Şükretmeye Dair (Müslüman Olan Yahudi) Şükre mani olan şey hamlık açgözlülüktür. Hz. Mevlâna Kuddise Sirrûh Şükür, nimetleri avlayıp bağlamaktır. Şükretmeye başladığın vakit, ihsanın, iyiliğin artmasına hazır hale gelirsin. Hak Teâlâ Hazretleri bir kulunu sevince, ona bela verir. Eğer sabrederse derecesini yüceltir ve eğer şükreylerse onu şeçkin kılar. Kimileri Allah'ın lütfuna, kimileri de kahrına şükreder. Onların her ikisi de hayırlıdır. Şükür öyle bir bağlılıktır ki, kahrı lütufa dönüştürür. Akıllı ve olgun kişi, huzur için de, bela için de Allah'a şükreden kimsedir. Muradı cehennem bile olsa, bu kişi Hakk'ın seçtiği kimsedir. Şükür maksuda ulaşmayı kolaylaştırır. Zira dille şikâyet, kalple şikâyet etmeyi doğurur. Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurmuştur: “Ben dahuk (çok gülen) ve katulüm (çok öldürenim).” Yani “Cefa verenin, zulmedenin yüzüne karşı gülüşüm, onu öldürmektir.” Burada gülmekten kasdedilen, şikâyet edilecek y

Yahudi'nin Hurması ve Sahabenin Hassasiyeti

Yahudi'nin Hurması ve Sahabenin Hassasiyeti Ebu Dücane Radiyallahü Anh sabah namazlarını Rasûlûllah Sallallahü Aleyhi Vesellem'in arkasında kılmayı adet edinmişti. Ancak namaz biter bitmez süratle camiden çıkar giderdi. Bu davranışı Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem'ın dikkatini çekmiş olacak ki bir gün Ebu Dücane'yi durdurdu ve “- Ey Ebu Dücane, Allah'a ihtiyacın yok mudur? (ki dua etmeden çıkıp gidiyorsun)” buyurdu. Ebu Dücane Radiyallahü Anh: “- Allah'ü Teâlâ’ya olan ihtiyacım o kadar fazladır ki bir an bile Allah'ü Teâlâ’yı unutmuyorum ya Rasûlallah!” Dedi. Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem: “- O halde niçin namaz bitip Allah'ü Teâlâ’ya dua edinceye kadar bizimle kalmadan çekip gidiyorsun?” Ebu Dücane Radiyallahü Anh; “- Ya Rasûlallah, benim Yahudi bir komşum var, bahçesindeki hurma ağacının dalları evimin avlusuna sarkmış. Gece rüzgâr esince, hurmaları bahçeme düşmektedir. Küçük çocuklarım aç olarak uyanıp o hurm

Osmanlıyı Yıkan Beş Yahudi

Resim
Osmanlıyı Yıkan Beş Yahudi Dünyada yaşadığımız sürece Osmanlı’yı yıkan, ülkemizin bugünkü duruma düşmesinin planlarını yapan beş Yahudi'yi çok iyi tanıyalım. 1- Theodor Herzl Yahudi gazeteci politik Siyonizm’in kurucusu Theodor Herzl. Theodor Herzl kimdir? İşte Theodor Herzl'in biyografisi... Theodor Herzl 2 Mayıs 1860 tarihinde Budapeşteli orta sınıf bir ailede doğdu. Viyana Üniversitesinde hukuk eğitimi aldı. Avukat sıfatını taşısa da mesleğinin yerine yazarlık yaptı, çeşitli oyunlar yazdı. O zamanlar Siyonizm üstüne kapsamlı çalışmalar yaparak Yahudi devletinin kurulmasını tasarladı. Fransa'da ortaya çıkan Dreyfus Olayı sonrası artan Yahudi karşıtlığı hem onun yaşamına hem de Siyonizm fikrinin seyrine yön verdi. Yahudilerin tüm dünyada ezildiği ve acı çektiği düşüncesinden hareketle 1896 yılında Türkçe "Yahudi Devleti" anlamına gelen “Der Judenstaat” adlı kitabını yayınladı. 1897 yılında “Dünya Siyonist Teşkilâtı” nın kurulm

Müslüman Ayağa Kalkarsa...

Resim
Müslüman Ayağa Kalkarsa... İspanya'nın başkenti Madrid'deki ARCO Çağdaş Sanat Fuarında yer alan İspanyol sanatçı Eugenio Merino'nun heykeli geçtiğimiz yıllarda oldukça tartışılmıştı... “Sanatçı Merino'nun  'Cennete giden merdiven'  adını verdiği heykel, üst üste ibadet eden Müslüman, Hıristiyan ve Yahudi'den oluşuyor. Heykelde dikkat çeken bir başka özellik ise papazın elinde Tevrat, hahamın elinde Kur'an-ı Kerim olması ve secde eden Müslüman'ın alnını koyduğu yerin yanında da İncil'in bulunması. Heykelin yanında ise makineli bir silahın namlusunun ucuna geçirilmiş Museviliğin sembollerinden olan yedi kollu şamdan bulunuyor. Müslüman ayağa kalkarsa... Bu heykel İspanya'da bir müzede sergileniyordu. Ziyaret eden bir Yahudi, heykelden rahatsız olmuş ve organizatörlere tepki göstermiş. "Siz en üsttesiniz, neden rahatsız oldunuz?"  demişler. Cevap oldukça isabetli... "Müslüman ayağa kalkarsa hepimiz yıkılırız"  de

Hatem-ül Esam Soruları Bilince Yahudi Müslüman Oldu

Hatem-ül Esam Soruları Bilince Yahudi Müslüman Oldu Rivayete göre; Hatem-ül Esam Kuddise Sirrûh Bağdat’a gitmişti. Kendisine bir Yahudi’nin (Müslüman) âlimlere galip geldiği söylendi. “Ben onunla tartışırım!” dedi. Yahudi geldiğinde Hatem’e şu soruları sordu: a- Allah’ın bilmediği şey nedir? b- Allah indinde bulunmayan şey nedir? c- Allah’ın hazinelerinde olmayan şey nedir? Hatem şöyle dedi:   “-   Eğer suallerini cevaplarsam Müslüman olur musun?” Yahudi:   “-   Evet olurum!” dedi. Hatem şöyle cevap verdi: a- Allah’ın bilmediği şey; ortağı ve çocuğudur. Zira Hazreti Allah’ın hiç bir ortağı ve çocuğu yoktur. b- Allah’ın indinde bulunmayan şey zulümdür. c-Allah’ın hazinelerinde bulunmayan şey; fakirlik ve (başkasına) ihtiyaç duymaktır.   Bu cevapları alan Yahudi Allah’ın izniyle Müslüman oldu. Sözlükçe: Müneccim: Yıldızların hareket ve vaziyetlerinden ahkam çıkaran, yıldız falına bakan kişi, falcı.

Kim Yahudi?

Kim Yahudi? Kûfe'de bir adam, kendisinin Müslüman olduğunu söylemekle beraber Hazreti Osman Radiyallahü Anh'ın Yahudi olduğunu iddia eder dururmuş. Etrafındaki ilim adamları her ne kadar adamı iknaya çalışıyorlarsa da, bir türlü ikna edemezlermiş. Bu meseleyi İmam-ı Azam Hazretlerine arz edip adamı susturmasını rica etmişler. İmam-ı Azam Hazretleri bir akşam adamın evine misafir olmuş. Hoş-beşten sonra ev sahibi zamanın en büyük âliminin evine gelmesinde bir sebep olduğunu tahmin ederek, isteğinin ne olduğunu sormuş. İmam-ı Azam Hazretleri: — Senin güzel ve dindar bir kızın varmış, ona düğüncü geldim, deyince adam hayret etmiş ve: — Ya İmam! Sizi buraya kadar gönderen o adam, nasıl bir kimsedir? Diye sormuş. Hazreti İmam, başlamış damat adayının meziyetlerini saymaya: — Dindar, Allah'tan son derece korkar, hayâdan melekler bile ona yetişemez, âlim, hafız... Diye saymaya devam edince. Adam: — Yeter! Demiş. Senin bu anlattıklarının yarısı bile benim kızımı vermeme

Yahudi genç Kelime-i Şehâdet getirerek Müslüman oldu

Resim
Yahudi genç Kelime-i Şehâdet getirerek Müslüman oldu https://www.timeturk.com/tr/video/dunya/yahudi-genc-kelime-i-sehadet-getirerek-musluman-oldu/  En fazla yardım toplama rekoru kırmak için düzenlenen Penny Appeal's World Record tanıtımı sırasında Gazze için yardım toplanıyordu. Soloman isimli bir Yahudi adam telefonla yayına bağlandı ve canlı yayında Kelime-i Şehadet getirdi. Gazze'ye gıda ve tıbbi yardım için ilk maaşı olan 900 Euro'yu bağışladı. Ertesi akşam Gazze'de Hayfa Tıp Merkezi'ne bağışlamak için 2.000 Euro'ya arabasını sattı.

Zorla Müslüman Yapılmak İstenen Yahudi

Zorla Müslüman Yapılmak İstenen Yahudi Yeniçerilerden[1] biri çoktandır kızdığı bir Yahudi'yi; “-Niçin bana çarptın?”  bahanesiyle yere yatırmış ve başlamış bağırmaya; “- Tez Müslüman ol! Yoksa sen bilirsin!” Yerde sırtüstü yatan Yahudi, başının üstünde parıldayan kılıcı görünce, işin vahametini anlamış ve hemen, “- Peki, demiş, Ne diyeyim de Müslüman olayım kuzum!” Yeniçeri başlamış düşünmeye... Ama ne denilip de Müslüman olunacağını bir türlü çıkaramamış! “- Onu ben de bilmiyorum!”  Demek zorunda kalmış Kıssadan Hisse:  Bir Yeniçeri ilk bakışta dindar bir insan gibi görünebilir ama… Her ne kadar din gayretiyle harekete geçiyorsa da yaptıkları ve yaptırmak istedikleri itibariyle Müslümanlık değildir. Zira iyi bir Müslüman, inancını zorla ve baskıyla kabul ettirmez. İslâmiyet’i önce kendisi doğru bir şekilde öğrenir. Sonra hayatına tatbik ederek öyle güzel davranışlar gösterir ki onu izleyen kim olursa olsun çok etkilenir. “Gerç

İslâm’ın Adaletini Görünce Müslüman Olan Yahudi

İslâm’ın Adaletini Görünce Müslüman Olan Yahudi Şa’bî Radiyallahü Anh’in rivâyetine nazaran Hz. Alî Radiyallahü Anh Efendimiz, bir gün çarşıya çıktılar. Gördüler ki Hristiyan’ın biri bir zırh satmaktadır. Zırhı tanıdılar ve Hristiyan’a: “-Bu benim zırhım, zırhımı ver!” dediler. Hristiyan vermek istemeyince Hz. Ali Radiyallahü Anh: “-O hâlde kâdıya gidelim.” dediler. (Metinden bu hâdise’nin hilâfetin o zamanki makarrı olan Kûfe’de cereyân ettiği anlaşılıyor. Şa’bî’den Hâkim Radiyallahü Anh’ın rivâyetine göre ise Hz. Alî Radiyallahü Anh’ın zırhını çalan kimse Yahûdî’den bir kimsedir.) O zaman kâdı Şüreyh Radiyallahü Anh idi. Hz. Alî Radiyallahü Anh, Kâdı Şüreyh Radiyallahü Anh’e gidip da’vâyı halletmesini, ondan istedi. Kâdı Şürayh, Hz. Alî Radiyallahü Anh’i görünce yerinden kalkıp yerini Hz. Alî Kerremallahü Vecheh’e ikrâm etti ve kendisi de gayr-ı Müslimin yanında Hz. Alî Kerremallahü Vecheh’in karşısına oturdu. Hz. Alî Kerremallahü Vecheh, Şürayh’a hitâben: “-Yâ

Fakir Kadın Ve Yahudi Avram’ın Hikâyesi

Resim
Fakir Kadın Ve Yahudi Avram’ın Hikâyesi   Bayram günün yaklaşmakta olduğu bir vakit, dul ve fakir bir kadın yanında babadan yetim kalmış iki çocuğu ile güzel elbiseler satan bir hacının dükkânına girerek, Allah’ü Teâlâ rızası için yardım ister. Hacı fakir kadına yardım etmediği gibi azarlamaya başlar ve: “- Bıktım sizden nedir yeter artık. Ben sizin için mi çalışıyorum. Yardım filan etmeyeceğim, Defol şuradan!” diyerek dul ve fakir olan kadını dükkânından kovar. Hacıdan hiç ummadığı bir şekilde cevap alarak kapı dışarı edilen kadıncağız, melül, mahzun oradan ayrılıp giderken, hacının dükkânının karşısında, aynı mağazadan bir dükkânın sahibi olan Yahudi Avram, o fakir kadın ve çocuklarının ıstırabını anlar. Onlara seslenerek: “- Nedir hanım istediğin? Hacı size niçin bağırdı?” diye sordu. İmanlı ve şuurlu bir kadın olan fakir kadın, Yahudi’ye hacıyı şikâyet etmek yerine: “- O benim büyüğümdür; döver de, kovar da, sana ne oluyor?” diye cevap verir. Fakat Yahudi durumu anla

Onlara Benzemeyin!

Onlara Benzemeyin! Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hristiyanlar da asla senden razı olmayacaklardır. De ki: Doğru yol, ancak Allah'ın yoludur. Sana gelen ilimden sonra onların arzularına uyacak olursan, andolsun ki, Allah'tan sana ne bir dost ne de bir yardımcı vardır.” (Bakara, 120) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem buyurdular: "Kim bir kavme (topluluğa) benzemeye çalışırsa o, onlardandır." (Ebu Davud, libas 4) Gayr-ı Müslimlere benzemek ve onlarca kutsal sayılan gün ve vakitlerde onlar gibi hareket etmek dinimizce bid'at kabul edilir. Nitekim cahil Müslümanlardan birçoğu Hristiyanların en büyük bayramı olan Paskalya'da ve Noel (yılbaşı)de ateş yakmak, mum gibi vb. şeyler hazırlamak suretiyle Hristiyanlara katılır, yaptıklarını yapmaya özenirler. Amr b. Şuaybin babasından, onun da dedesinden yaptığı rivayete göre Rasulullah Sallallahü Aleyhi Vesellem efendimiz. "Bizden başkasına benzemeye çalışan,